26/05/2025 | Yazar: Seçin Tuncel
TERSO Film Günleri kapsamında, Mülkiyeliler Birliği’nde gösterimi yapılan Bir Gün, 365 Saat filmi izleyicilerle buluştu. Gösterim sonrası yapılan söyleşide kurmacanın sınırları ve hikaye anlatıcılığı konuşuldu.
TERSO Film Günleri kapsamında, 24 Mayıs 2025’te Mülkiyeliler Birliği’nde gösterimi yapılan Bir Gün, 365 Saat filmi, ardından gerçekleşen söyleşiyle seyircisini kurmaca ile hakikatin sınırında bir yolculuğa davet etti. Yönetmenliğini Eylem Kaftan’ın üstlendiği film, erkek şiddetinden kaçarak bir sığınma evine sığınan üç kadının-Reyhan, Asya ve Leyla'nın-hikayesini odağına alıyor.
Gösterim sonrası düzenlenen “Kız Kardeşlik: Kurmacanın Ötesine Taşmak” başlıklı söyleşide oyuncu Türkan Özer, feminist aktivist Candan Dumrul ve moderatör Zekican Sarısoy konuştu. Söyleşide, kurmacanın sınırları ve hikaye anlatıcılığı konuşuldu.
Yönetmen Kaftan’ın daha önce çektiği bir belgesel sayesinde Reyhan’la tanışmasıyla başlayan sürecin bir haftalık yoğun bir çekimle tamamlandığı vurgulandı. Candan Dumrul, yönetmen Eylem Kaftan’ın karakterlerine daima “iyi”yi ve umudu taşıyan bir yerden yaklaştığına dikkat çekti.
Söyleşide sıkça vurgulanan bir diğer tema da kurmacanın ötesine geçebilme ihtimali oldu. Candan Dumrul, bu tür hikayelerin “adalet mücadelesi kurulmadan ve dayanışma hissi yaşanmadan” sonlanmasının izleyicide bir eksiklik yarattığını ancak Bir Gün, 365 Saat filminin mücadeleyi görünür kıldığını belirtti.
Seyircilerden gelen yorumlarla söyleşi karşılıklı bir sohbete dönüştü. Zekican Sarısoy, izleyici olarak farklı şiddet biçimlerinin bir arada yer almasının, filmi izlenebilir ve geçirgen kıldığını vurguladı. Candan Dumrul ise "gerçeği kaybetmenin keskinliği" üzerine düşünmeyi önerdi: “Bu keskinlikle karşılaşmak, rahatsızlığın gerçek olduğunu fark ettiriyor.”
Etiketler: kadın, medya, kültür sanat, yaşam
