22/02/2024 | Yazar: Kaos GL
Ekin Keser’in ikinci kişisel sergisi “Bir Kaşık Su”, 13 Mart’a kadar maumau’da izleyene açık olacak.
Fotoğraf: Çağrı Çetinkaya
Ekin Keser’in “Bir Kaşık Su” adlı sergisindeki eserler baskıya, karanlıkta bırakılmaya, yok edilmeye karşı biriken öfkenin dışavurumu niteliğinde. 16 Şubat’ta açılan sergi 13 Mart’a kadar maumau’da izleyene açık olacak.
Buluntu malzeme ile çalışan Keser, kendine has bir duruş yaratıyor. Patriyarkal, ileri kapitalist düzenin verili, sabit imgelerini tanınmaz hâle getirirken onları yeniden tanımlıyor ve her şeye karşın var olma, kendini gerçekleştirme inadını imliyor. Böylece dışlanan ile normatif olanın altını çizerek müdahale eylemi sanatçının konumu hâline geliyor.
“Fikirtepe” serisinde mülksüzleştirmenin izlerini sürerken, “TC” dizisinde kişinin varlığının erk gözündeki değerini sorguluyor. “Sıla” eseri kaybettiklerimiz ve uzakta, unutulmuş olanla ilgili bir anlatı niteliği taşırken “Kız Şaban” gücün büyüsünü bir çiçek formuyla betimliyor. “Sanatsız Kalmış Bir Milletin Hayat Damarlarından Biri Kopmuş Demektir” eserinde erkin kendi söylemiyle çelişkisi işleniyor. Sergiye de adını veren “Bir Kaşık Su” enstalasyonu, öfkenin olduğu kadar yaşamın da ta kendisi. Kişi bir kaşık suda boğulabildiği gibi ona muhtaç kalabilir ya da onunla hayat da bulabilir.
Ekin Keser fikir, malzeme, toplumsal ilişkiler üçlüsünü harmanlayarak eserlerini ortaya çıkarmaya çalışır. Sanatçı veganizm, doğa, kuir, pornografi gibi mevzuların birbiriyle olan temaslarını araştırır. Ele aldığı problemlerin en köküne inmeye çalışarak kendi bilinç dışı süreçlerini ve toplumsal baskı mekanizmalarının bedeninde yarattığı acıları, kederleri fetişleştirmeyip estetik müdahale ile aşma gayreti taşır. Kelimeleri, cümleleri görsel sahnelere dönüştürme amacı taşıyan eserlerinde dilin her halükârda bir önemi var. Ortaya çıkan çalışmalarında izleyiciyi bu çok boyutlu konumu ile baş başa bırakır.
Etiketler: kültür sanat