05/04/2019 | Yazar: Gözde Demirbilek

5 Nisan Avukatlar Günü’nde LGBTİ+ haklarını savunan avukatlar anlatıyor. Av. Deniz Yenikaya: “Toplumun ‘birbirinden farklı’lardan oluştuğunu görmeyip ‘farklılar’ ve ‘normaller’ şeklinde oluştuğunu sananları dürtmek gerekiyor.”

“Birbirimizden farklıyız ve farklılığın güzelliğine odaklanmalıyız” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

5 Nisan Avukatlar Gününde Av. Deniz Yenikaya anlatıyor: “Toplumun ‘birbirinden farklı’lardan oluştuğunu görmeyip ‘farklılar’ ve ‘normaller’ şeklinde oluştuğunu sananları dürtmek gerekiyor.”

Bugün, 5 Nisan Avukatlar Günü. Her sene kutlanan bu günde LGBTİ+ haklarını savunan avukatlara mikrofon uzattık.

“Birbirimizden farklıyız ve farklılığın güzelliğine odaklanmalıyız”

Genç LGBTİ+ Derneği’nden Avukat Deniz Yenikaya, ayrıcalığının farkında varmadan yaşayanların, adaletsizliği göremeyeceğini vurgulayarak başladı sözlerine:

“Adalet ihtiyacının en temel duygularımızdan biri olduğu söylenir. Bu ihtiyacı ise ayrıcalıklı olduğumuz anlarda değil ama ayrımcılığa maruz kaldığımız anlarda fark ediyoruz. Bu nedenle toplumca kabul görmüş ‘ortaklaşılmış’, diğer bir ifadeyle normlaşmış özellikleri kabul etmiş, ayrıcalığının farkında varmadan yaşayan kimselerce adaletsizlik elbette görülmez. Adı üzerine norm, her zaman en geniş kalabalığa sahiptir. Oysa toplum olarak birbirimizden farklıyız ve bu farklılığın çok güzel olduğunun farkına varmalıyız.”

“Kitlesel bir değişim sağladığını bilmek çok güzel”

Av. Deniz Yenikaya, bir hukuk normunu, karar merciini, uygulama merciini etkilemenin ve esnetmetmenin; değiştirmek olduğunu, bunun da kitlesel bir değişim sağladığını bilmenin öneminden de şöyle bahsetti:

“Kendi adıma bir yandan insanların birbirinden farklılığını ve bu farklılığın heyecanını görebildiğim, bir yandan farklılıkların görmezden gelinip alay edildiği bir çevreye sahip olmak; zaman zaman sinir bozucu olsa da büyük bir şanstı. Toplumun ‘birbirinden farklı’lardan oluştuğunu görmeyip ‘farklılar’ ve ‘normaller’ şeklinde oluştuğunu sananları dürtmek gerekiyor. İnsanları dürtmenin bana göre en kolay yolu da hukuktan geçiyordu. Elbette zaman içinde hayatın gerçekleriyle karşılaşıp en kolay yolun hukuk olmadığını anlıyorsunuz. Buna rağmen zor olsa da toplumsal mücadeleyi hukuk ile yapmanın kendine has bir keyfi var. Toplum normlarına karşı hukuk normlarını zorlamanın; ‘yapamazsın’ diyene ‘tabii ki yapabilirim’ diyebilmenin veya ‘yapabilirim’ diyene ‘yapamazsın!’ diyebilmenin keyfi çok büyük.”

“İnsanların algısını, bireyleri, grupları tek tek dönüştürmeye çalışıyoruz; ancak hukuk kurallarının herkesi bağlayan yapısı, herkesi bağlayan bu normları toplumsal adaletin lehine çevirebilme şansı çok çekici. Her gün kazanamayacağını bilmek; ama kazandığın günlerde, kazancının bir hukuk normunu, karar merciini, uygulama merciini etkilemek; esnetmek, değiştirmek olduğunu, bunun da kitlesel bir değişim sağladığını bilmek çok güzel. LGBTİ+ alanında çalışmak ise toplumda yaygın LGBTİ+ fobi düşünüldüğünde; mücadele zorluğunun da verdiği doyumun da birkaç kat fazla olması demek.”

İlgili haberler:

“Önümüze, savunulması ayıp olacak insan listesi konuluyor”

“LGBTİ+’ları sapkın gören yaklaşım, avukatlarını da sapkınlar kuyusuna atıyor”

“Herkes için amasız insan hakları ile avukatlık anlam kazanıyor”

 


Etiketler: insan hakları
İstihdam