10/04/2014 | Yazar: Kaos GL

Gabriel Weiss en iyi baba olmanın hayatı hakkında açık olmak demek olduğuna karar verdi, biseksüelliği de buna dâhil.

Biseksüel Bir Baba Olarak Neden Açıldım? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Gabriel Weiss en iyi baba, olmanın hayatı hakkında açık olmak demek olduğuna karar verdi, biseksüelliği de buna dâhil.
 
Ben ve 16 yıllık partnerim.
 
Eşim ve ben birkaç yıl önce bir aile olduk. Baba olmak hakkında endişeliydim fakat bu fikir bana kendimi sağlıklı hissettirmişti. Aynı zamanda zihinlerimizi herhangi birinin yapabileceği en iyi şekilde hazırlamamıza ve odaklamamıza yardımcı oldu. Daha belirgin hale gelen şey ise buna düşündüğümüzden daha hazır olduğumuzdu.
 
Kurslar ve kitaplar bize aptalca gözüktü. İnsanlar bize basit masajlar ve dokunmak, açık iletişim, anlayışlı olmak, başkalarının duygularıyla ve hisleriyle empati kurmak gibi yöntemler tavsiye ettiler. Biz de hâlihazırda bu kavramlarla ilişkili olduğumuzu keşfettik, kızımız doğduktan sonra ise bunlar daha fazla önem arz edecekti. Sağlıklı bir ailede doğmanın ona çok büyük bir avantajı olacağını fark ettik, bu şekilde ona en iyi olanakları sunacaktık.
 
Bir baba kızı için ne sağlar? Bebekliğinde ve çocukluğunda çocuğunuz babasının “şimdi ve burada” olmasını ister. Doyurmak ve altının değiştirilmesi en temel ihtiyaçlar. Yüz yüze harcanmış vakitler; sadece “orada” olmak, “aptalca” olmak, “kendin olmak” ise en önemlileridir. Büyüdükçe her şey daha karmaşıklaşır, fakat en başta tüm gereken budur yalnızca. Tabii ki bunu kulağa normalden daha kolay gelecek bir biçimde söylüyorum. Sadece orası her neresiyse “orada” ol. Kendin ol. Bu, kendini de bilmen, tanıman gerekir manasına gelmiyor mu? Ve kim olduğunla sorunun olmaması gerektiği anlamına? Tabii ki geliyor. Bir bebeğin bakımını yapmak çocuğu anlamakla ilgili olduğu kadar içe bakış ve kendini kavrayışla da ilgili aslında. Biri diğerini takip ediyor.
 
Öz farkındalıktan konuşursak eğer... Hayatımda depresyonla mücadele ettim. Genç yetişkinlik zamanımın çoğunu sosyal durumlarla ilgili kaygı bozukluğu yaşayarak geçirdim, bu beni hayattaki aktiflik seviyemin düşmesine itti ve en sonunda depresyona. Depresyonun üstesinden gelmek, beni zorlayan bu hislerle başa çıkma yöntemlerini öğrenmek ve başa çıkmak için gerçekten çok çaba harcadım. Bu uzun süreç beni ebeveyn olmaya hazır olduğumuza ikna etti. Ek olarak, çevremizde bize destek olacak bir ailemiz vardı ve başarısı sabitlenmiş kariyerlerimiz. Sevgi dolu bir topluluğun parçasıydık ve şimdi bu topluluğun çocuğumuzu içine almasına da hazırdık.
 
Endişelerle başa çıkmak için elinizde araçların olması çok güzel bir şey. Ancak şu da var ki kendi özel meseleleriniz kafanızı bulandırıyorken iyi bir baba olamazsınız. Ama araçlar her zaman yapı içindir. Bir alet çantası içinde değil, bunlarla inşa ettiğimiz bir evde yaşıyoruz hepimiz.
 
İnşa ettiğimiz ev, yani evliliğimiz, melez kökenli bir ilişkiydi. Biseksüel bir koca ve heteroseksüel karısı. Bu müthiş güçlü evlilik ve hayatı inşa etme sürecinde, kaygılarımın asıl kaynağını keşfettim. Buna ister azınlık baskısı ister açılamamak, bifobi veya biseksüelliğin inkârı –içselleştirilmiş veya değil- deyin, kaynağı tam olarak buydu. Bu sorun kafamın içinde oturup adeta bana gözlerini dikiyordu ve bununla baş edemeyecek kadar endişeliydim.
 
Çok fazla biseksüel insan açılmanın neden önemli olduğunu sorgulamıştır, özellikle hâlihazırda bir ilişkiye girmiş olanlarımız. “Bu kimseyi alakadar etmez” diye düşünürsünüz, ayrıca çok fazla dikkat çeken bir aktivist olmak da istemiyorsunuzdur. Aile stresini veya işyerinde kişisel meselelerle baş etmeyi de göze alamamışsınızdır.
 
Uzunca bir süre, ben de böyle yaşadım. Bunu saklamıyordum ve eşim de biliyordu. Bir süre için, bu böyle iyiydi. Desteğe ihtiyaç duyduğumda güvenli bir aile ortamım vardı. Ama eşim ve ben birbirimizin aşığı ve en iyi arkadaşıydık. Bir bütünün iki parçasıydık. Ve ben şimdi dolaptan dışarı çıkmamış gibi hissediyordum... Ve gerçekte eşim de benimle beraber içindeydi.
 
Depresyon geri dönmüştü. Ne kadar açık olduğum önemli değildi, kendimi eşcinsel ve eşcinsel olmayan dünya arasında görünmez gibi hissediyordum. Durumumu anlamış bir kişinin olması basitçe yeterli gelmiyordu. Gerçekçi olmak gerekirse bu mesele kendini tekrar sakladığım bir sırmış gibi hissettirdi ve tekrar acıttı. Seneler evvel eşime açılmamın da tek nedeni buydu, hiçbir gizli saklısı olmayan bir insan gibi hissedebilmek. Ona açılmamın sonucu da bu nedeni destekler nitelikte olmuştu.
 
Bu biraz da biz anne baba olmaya karar verdiğimizde nerede durduğumla ilgili. Kendi sosyal çevremizde açık bir biseksüel adamdım, kimliğim ve hayatımın içinde kendimi güvenli hissediyordum fakat hâlâ bunu ailelerimizden saklıyordum. Açıktım, ama yeterince değil. Ve şimdi hayatımda beni bununla tekrar baş etmeye zorlayan bir şeyler oluyordu.
Zorlamak yanlış kelime. Aslında zorunda değildim. Ama kızım için “şimdi ve burada” olmak zorunda da değildim. Bununla birlikte, bir sürü insan hayatta bu tarz zorluklarla karşılaştığında kaçmayı seçer. Esasen kimse beni bir şey yapmaya zorlamıyordu.
 
Bunu yapmak doğru muydu? İstediğim bu muydu? İyi bir baba olmak istemiştim, iyi bir rol model. Onun için her şeyi sağlayabilmek istemiştim –aynı zamanda iyi biri, sadece işinin ehli olan bir tedarikçi değil. Bir danışman ve yeri geldiğinde bir arkadaş olmak istemiştim ve hayattaki çetin dersleri o ihtiyaç duyduğunda ona öğretmek. Kulağa korkutucu gelen bir plan, fakat hepimizin gerçekliğini kabul edeceği bir durum. Ebeveyn olmanın yararları ve mükafatları korkulardan veya güvensizlik duygusundan daha ağır basıyor.
 
Tüm bunları kafamda evirip çevirirken bir YouTube videosu sosyal medya ağıma düştü. Ash Beckham’ın Tedx talk konuşmasıydı bu. (https://www.youtube.com/watch?v=kSR4xuU07sc) Hepimiz o stresi ve o konuşmada bahsettiği “bomba”yı biliriz. Elimde tuttuğum o “bomba”.
Bir çocuk için hazır olduğumuzu söylemiştim ama bir aptal bile patlayıcılarla bebeklerin birlikte olmaması gerektiğini bilir. Bu yüzden patlayıcının pimini çekmek ve uçurmaya ihtiyaç duymuştum. Daha önceleri açıldığım bütün zamanlarda, belki eşim hariç, bu böyle oluyor gibi hissetmiştim. Açıldığım her arkadaşımla veya tartışma grubuyla bu iş gittikçe kolaylaşıyordu ama bu biraz da oradaki bilindik güven duygusu sayesindeydi. Arkadaşlarımın beni sevdiğini biliyordum ve bir destek grubunun da destekleyici olacağını tahmin ediyordum. Aileme ve o geniş dünyama karşı konuşmaksa bilmediğim bir deneyimdi. Facebook bunun için sahip olduğum en hızlı, en dolaysız ve en kapsamlı araçtı, ben de onu kullandım.
 
Öğrendiğim şeyse sevildiğim oldu.
 
Açılmamı tüm dünya iyi karşılamıştı, anlayışlı, meraklı ve benzeri. “Orada olamamak”la ilgili kaygılarım saklamaya devam edersem doğrulanmış olacaktı. Nedenini saptayıp “işte bu” diyebileceğim tek bir şey yoktu. Bunun cinsiyet kimliğimle pek alakası yoktu. Sadece akıl sağlığımla ilgiliydi.
 
Herkesin önünde alenen açıldıktan sonra her şeyin değiştiğini gördüm. Kendime güvenim yerine gelmişti. Mutluydum. Kızıma arkadaşlık etmek için hazırdım, işte şimdi onunla şakımaya hazırdım. İşte şimdi sahici hissediyordum ve mutlak bir sevinç içindeydim. Eğer açılmasaydım yine aynı şekilde olacaktım. Fakat p parmak basmadığım şey? Başkaları bunu hissedecekti.
 
Tüm sahip olduğunuz bir bilgi süngeriyle birlikte sözsüz bir iletişim olduğunda onlar, çocuklarınız gerçekte babalarının kim olduğunu öğrenecekler. Babalarının sadece söyledikleri değil, fakat nasıl davrandığı, onların ihtiyaçlarını nasıl fark ettiği ve verilen cevapları nasıl karşıladığı onlara yol gösterecek. Depresyonda ve içine kapanık bir baba kızına nasıl mutlu olunacağını öğretemez. O, girdiği dolaptayken sadece çok az kendisidir ve kendisiyle sağlıklı bir biçimde baş edemiyordur. İyi bir rol model asla sahte olamaz. Ve bir kız çocuğu, masumiyetiyle ve özellikle toyluğun getirdiği bir olgu olarak tüm sahtelik içinde doğru olanı görecektir.
 
Biseksüel topluluğunda ve kendi çevremde açıksözlü, samimi bir insan olmaya devam edebilirim. Toplum içinde daha yüksek sesle konuşmak ve keskin görüş ve düşüncelerimi paylaşmak için yeterli güce sahibim. Ama açılmamın nedeni bu değildi. Mücadele içindeki gençleri görünce canım yanıyor, biseksüel topluluğunda da -birçok yetişkin gibi- açıldığında talihsiz olaylarla karşılaşan insanları gördüğümde de, veya daha fazla sayıda insanın bütün bu zorlukları duyup da bunlardan kaçmak için açılmama yolunu tercih ettiğini duyunca -gerekmediği halde benim de yaptığım gibi-.
 
Onların hayatlarında bir değişiklik yaratmak istiyorum ve yapabileceğim en iyi şey kendimde ve yakınımdakilerde değişiklik yaratmak. Kızım, kendini bu şekilde tanımlasın veya tanımlamasın, bir ally (LGBT dostu heteroseksüel birey) olacak. Biseksüel topluluğuyla tanışacak ve ebeveynleriyle birlikte bunun bir parçası olarak büyüyecek. Ve kızım şunu da bilecek ki biz varız, buradayız ve bunun bir mesele haline gelmesine sadece gülüyoruz.
 
Özetle baba olarak yapabileceğimiz şeyin basitçe elimizden gelenin en iyisini yapmak olduğunu, dünyayı çocuğumuza en dürüst, sahici ve yalnızca doğruları konuşan bir konumdan tanıtmak gerektiğini ve böylece çocuğumun dünyayı alıp daha iyi bir hale getirebileceğini düşünüyorum. Bu benim için açık bir biseksüel ve eş olmak demek, hayattaki öbür rollerin yanı sıra. Bu benim için gururla gerçeğimi yaşamak ve olabileceğim potansiyel en iyi şey haline gelmek ve çocuğuma da onun kendininkine nasıl ulaşacağını göstermek demek.
 
Çevirmen notu: Bu metni çevirirken çok haz aldım. Yabancı bir kültür olduğu için adapte etmeye çalıştım bu 8 Nisan tarihli güzel yazıyı. Bence sırf babalar değil ebeveynler olarak da okuyabilirsiniz bu yazıyı. 

Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam