29/06/2024 | Yazar: Kaos GL
12. İzmir Onur Yürüyüşü bugün gerçekleşti. LGBTİ+’lar, “Bizi sıkıştırdığınız gettolardan taşıyoruz, tüm şehri alacağız!” pankartı arkasında yürüdü.
12.İzmir Onur Haftası Komitesi yarın (30 Haziran) saat 18.30’da Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yapılacağı duyurulan yürüyüşün gerçekleştiğini sosyal medya hesaplarından şöyle duyurdu:
“Bugün 12. İzmir LGBTİ+ Onur Yürüyüşü şanlattı! Bizi sıkıştırdığınız gettolardan taşıyoruz, tüm kenti alacağız.”
Onur Yürüyüşü’nde okunan basın açıklamasının tamamı şöyle:
“Bizler, bugün, burada 12. İzmir LGBTİ+ Onur Yürüyüşünü şanlatmanın coşkusuyla bir aradayız. ‘’Yer var mı?’’ temasıyla bu yıl kentin tüm sokaklarına sızarken, varoluş mücadelemizi yükseltiyoruz. Üstelik tüm baskılarınıza, gözaltılarınıza, tutuklamalarınıza, ayrımcı politikalarınıza inat sinmiyoruz, hep birlikte dayanışıyoruz.
Yıllardır giderek arttırdığınız nefret politikalarınızın farkındayız. Kısa süre önce Bornova Sokak ve çevresinde barınan seks işçisi trans kadınlara nasıl saldırıldığını gördük. Tüm bu saldırıların ayrımcı ve fobik politikalarınızdan beslendiğini biliyoruz.
Bugün mühürlediğiniz ve grupları körükleyerek taşlattırdığınız evlerimizin barınma alanlarımız olduğunu haykırıyoruz. Bir sabah vakti, insan haklarına aykırı bir biçimde girmeye çalıştığınız ‘’yuvalarımızın’’ ve bu ‘’yuvalarda’’ yaşayan lubunyaların onurlu mücadelesinin ne kadar kıymetli olduğunu yüzünüze yüzünüze haykırıyoruz. Devletin yurtlarından, biz öğrencileri sırf cinsiyet kimliğimiz/cinsel yönelimimiz/cinsiyetimiz/cinsiyetsizliğimiz nedeniyle tehdit ederek göndermeye çalıştığınızı ve zorbalıklarınızı biliyoruz, görüyoruz, hatırlıyoruz, işitiyoruz. Bizler yaşattığınız bu barınma probleminin hesabını sormaya devam edeceğiz ve ‘’kazandığımız ya da zaten bizim olan alanları’’ terketmeyeceğiz. Bizleri keyfi olarak attıkları cezaevinde bile yersizliğe mahkum eden; işlerimizden edip, bizi yoksullaştıran; sokaklarımızda arkadaşlarımızla yürürken LGBTİQ+ kimliklerimiz nedeniyle kriminalize edip, GBT yapan; direnişlerimizde ve basın açıklamalarımızda bizlere şiddet uygulayarak, hukuka aykırı biçimde gösteri ve yürüyüş hakkımızı gasp eden; başarılarımız ve yetkinliklerimiz doğrultusunda girmeye çalıştığımız kadrolarda bizi ifşa edip, bu alanı bize kapatan; her ‘’yerde’’ ve her durumda fail olan bu sistemden hepsinin hesabını soruyoruz. Biliyoruz ki bu LGBTİ+ fobik iktidar bizlerden korkmakta ve her fırsatta kolluk gücünü bizlere saldırmak için kullanmakta. Fakat iktidardan da ufak tefek yandaşlarından da korkmuyoruz.
Dayanışıyoruz lubunya! Son dönemlerde hayvan hakları konusundaki korkunç yasa önerilerini görüyoruz. Bu katliam yasasına dur diyoruz ve yaşam hakkını savunuyoruz. Çınar-Mazıdağı yangın felaketinin hesabını soruyoruz. Ülkenin Kürt nüfusuna ettiğiniz bu zulmü görüyoruz ve onlar, seslerini yükseltirken dayanışıyoruz. Son günlerde artan kadın cinayetlerinin altını çiziyoruz. Devlete, sisteme, kolluğa, topluma sesleniyoruz: ‘’Kadınlar sadece kadın olduğu için bu ülke de öldürülüyor ve sizin tek derdiniz bizim yürüyüşümüzü mü engellemek?’’. İktidara soruyoruz: ‘’İsrail’le nasıl ticaret yaptınız? Filistin’de insanlar ölürken nasıl rahatça paranın peşine düştünüz?’’. Dayanışıyoruz lubunya! Başta Filistin halkına reva görülen bu zulme dur derken, Filistin’de direnen lubunyanın da yanında hizalanıyoruz.
Arkadaşlarımızı öldüren faillere ve sisteme inat, yine arkadaşlarımızın devrini yükseltmek için yürüyoruz. Ecem Seçkin’in, Hande Buse Şeker’in, Eylül Cansın’ın, Okyanus Efe’nin, Biricik Sultan’ın ve daha birçok dostumuzun faillerinin devlet olduğunu haykırıyoruz!
Yaşamlarımızı gasp eden, bizlere işkence eden bu fobik sisteme sesleniyoruz: ‘’Biz var oldukça, sen kudur!’’. 12. Kez yürüdük, şanlattık. 12 yıl önce nasıl yükselttiysek bu dayanışmayı, şimdi de birlikte yükseltiyoruz ve özgür olana dek hesabını sormaya devam edeceğiz!”
Etiketler: insan hakları, onur yürüyüşü
