15/03/2016 | Yazar: Umut Erdem

‘Yazmak, beni yaşamın çaresizliğinin pençesinden kurtardı’ diyen Brooker ödüllü yazar Anita Brookner 87 yaşında yaşamını yitirdi.

Brooker ödüllü Anita Brookner yaşamını yitirdi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

“Yazmak, beni yaşamın çaresizliğinin pençesinden kurtardı” diyen Brooker ödüllü yazar Anita Brookner 87 yaşında yaşamını yitirdi.

İngiliz Dili ve Edebiyatı amfilerinde eserleri konuşulmazsa olmaz yazarlardan Anita Brooker'ın 10 Mart tarihinde evinde vefat ettiği öğrenildi. Ulaşılan kaynaklara göre yazarın ölüm sebebi kaza ya da sağlık sorunu değil; aksine Times, yazarın yatağında huzur içinde son nefesini verdiği bilgisini geçti.

Anita Brookner kimdir?

1984 yılında Brooker Ödülü'nü kazandığı ve 1986 yılında televizyona uyarlanan Hotel Du Lac isimli kitabı başta olmak üzere bu zamana kadar neredeyse her yıl bir tane yayınlanmak üzere 27 kitabı bulunan Brookner, 1928 yılında Polonyalı Yahudi bir ailenin tek çocuğu olarak Londra'da dünyaya geldi. Ailesi 2. Dünya Savaşı süresince Londra'da kapılarını, Nazilerin zalim uygulamalarından kurtulmaya çalışan mültecilere açmıştı.

Paris'te eğitim almış olan Brookner, oradaki deneyimi için “Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım” ifadesini kullanmıştı. Fakat kendisinin ailesinden ayrı bir hayat sürmesi, ebeveynlerini çılgına çevirmeye yetti. Ardından babasının ölümünden sonra hayatını annesine bakmaya adadı.

Kurgu yazarlığı hayatına 50'li yıllarda başladı. A Start in Life isimli ilk romanı 1981 yılında yayınlanan Brookner, aynı zamanda bir sanat tarihçisiydi, Cambridge Üniversitesi'ndeki Güzel Sanatlar bölümünde en eski profesörlük ünvanını elde eden ilk kadındı ve Courtauld Sanat Enstitüsü'nde dersler verdi. Courtauld'un müdürü Anthony Blunt'ın teklif ettiği görevini 1989'daki emekliliğine kadar sürdürdü. 2011 yılında ise “At the Hairdressers” isimli son eseri yayınlandı.

Evlenmeyen ve çocuk sahibi olmayan Brookner, yazar olmasıyla ilgili şu sözleri dile getirmişti:

“Eğer evli ve 6 çocuklu mutlu biri olsaydım, yazıyor olmazdım. Böyle bir şeyi isteyip istemediğimden de şüpheliyim. Bu cümleyi* yazdığımdan beri değiştim. Yazıyorum çünkü bundan zevk alıyorum. Yazmak, beni yaşamın çaresizliğinin pençesinden kurtardı. Yazarken iyi hissediyorum...”

*Yazar, Look At Me isimli kitabında dile getirdiği “Yazmak, şansızlığınızın kefaretidir.” cümlesinden bahsediyor.

**Haberde BBC, Times, Telegraph ve Paris Review'dan faydalandık.


Etiketler: kültür sanat
İstihdam