09/07/2019 | Yazar: Kaos GL

5. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası, Valilik yasağının ardından kapalı alan etkinliklerini gerçekleştirdi. Hafta, Komite’nin “Bir gün değil her gün lubunyayız! Çünkü istesek de istemesek de alıktırıyoruz!” açıklaması ile sona erdi.

“Bu yasaklar hukuksuzdur, varoluşumuz yasaklanamaz!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

5. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası, Valilik yasağının ardından kapalı alan etkinlikleri ile gerçekleşti. Hafta, Komite’nin “Bir gün değil her gün lubunyayız! Çünkü istesek de istemesek de alıktırıyoruz!” açıklaması ile sona erdi.

Mersin Valiliği, şehirde 20 gün boyunca “LGBTİ+ etkinlik yasağı” getirmiş, Muamma LGBTİ+ Derneği bu karara karşı dava açmıştı. Mersin’de bu yıl beşincisi düzenlenen Mersin LGBTİ+ Onur Haftası, 1 Temmuz’da başladı ve 7 Temmuz Pazar günü basın açıklaması ardından Stonewall film gösterimi ile sona erdi.

5. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, yasaklara karşı “Bir gün değil her gün lubunyayız! Çünkü istesek de istemesek de alıktırıyoruz!” dedi.

“LGBTİ+’lar vardır ve hiçbir ayrım gözetmeksizin yurttaşlık haklarının tümünden yararlanmak haklarıdır”

5. Mersin LGBTİ+ Onur Haftası kapanış açıklamasının tam metni şöyle:

“Geçtiğimiz 4 yıldır türlü yasaklara rağmen isyanımız ve renklerimizle coşkuyla barışçıl bir şekilde gerçekleştirdiğimiz Mersin Onur Haftası, bu yıl 25 Haziran günü Valilik tarafından 20 gün boyunca hukuksuz bir şekilde yasaklanmıştır. Bu yasağın LGBTİ+fobinin 'genel ahlak' sözleriyle tekrar edilerek, yaşamlarımız boyunca maruz kaldığımız nefretin ve ayrımcılığın bir parçası olduğunu biliyoruz.”

“Bu sene İzmir, Antalya ve İstanbul’da Onur Haftası ve Onur Yürüyüşü, valiliğin “genel ahlak” gibi gerekçeleriyle engellenmeye çalışıldı fakat yasaklara ve baskılara rağmen Onur Haftası tüm renkleriyle gerçekleşti. Bizler Mersin’de benzer gerekçelerle engellenmek istenen 5. Mersin Onur Haftamızı bize yöneltilen bu ayrımcı ve nefretle yoğrulmuş yasaklara karşın tüm renklerimizle gerçekleştirdik.”

“Devlet kurumlarının yapması gereken, toplumdaki ayrımcılığa ve şiddete yol açan bakış açılarını ortadan kaldırmaktır. Nefret eylemlerine ve söylemlerine sevk eden dili beslemek yerine nefret suçları karşısında farkındalık yaratmak olmalıdır. Getirdiği yasaklarla tam tersi nefreti ve ayrımcılığı besleyen, İzmir-Antalya-İstanbul Onur Yürüyüşlerindeki polis saldırılarının önünü açan bir devlet tutumunu kabul etmiyor, verilen kararları ve yapılan saldırıları kınıyoruz.”

“Bizi kamusal alandan yok etmeye çalışan sisteminize boyun eğmeyeceğiz. Kapıları kırıp dolaplardan çıkıyoruz! Biliyoruz ki Onur Haftalarına yönelik bu sistematik saldırılar, bu sözde gerekçeler tek bir somut bilgiye dayanmakta, tek tip bir toplumu inşa etme amacı taşıyan iktidarın niyetini perdeleme çabasından öte bir şey değildir. Kimliklerimiz, varoluşumuz hiçbir sistemin, siyasetin tekelinde değildir. Bu yasaklar hukuksuzdur, varoluşumuz yasaklanamaz.”

“Tüm bu yasaklamalar ve engellemelerin LGBTİ+’ların hak mücadelesine yönelik olduğunun, genel ve politik bir saldırganlık anlayışıyla örgütlendiğinin farkındayız. LGBTİ+’lar vardır ve hiçbir ayrım gözetmeksizin yurttaşlık haklarının tümünden yararlanmak haklarıdır.”

“LGBTİ+’ların toplumun bir parçası olduğu ve devlet yetkililerinin eşit yurttaş olan LGBTİ+’lara karşı görev ve sorumlulukları olduğunu hatırlatırız. Devletin, tüm yetkili kişi ve kurumları ile birlikte ayrımcılığın savunucusu değil, haklarımızın takipçisi olmasını istemekteyiz.”

“Emeğimizin, aşkımızın, arzumuzun, söz ve eylemimizin üzerindeki yasaklara karşı varoluşumuzun onurunu kutlayabilmek için biz yine yan yana tüm sokaklardayız. Dememiz o ki, 50 yıl önce Stonewall’da LGBTİ+’lar olarak başlattığımız varoluş mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de her alanda haykırmaya devam edeceğiz!”

“Sizler bizim var oluşumuzu yasaklayamazsınız! Bir gün değil her gün lubunyayız! Çünkü istesek de istemesek de alıktırıyoruz!”

İlgili Haber

Mersin Valiliği, LGBTİ+ etkinliklerini 20 gün süreyle yasakladı

“Özgürlüğümüzü onurla savunmaya devam edeceğiz

 


Etiketler: insan hakları
İstihdam