19/09/2024 | Yazar: Kaos GL

19.İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nde işkenceyle gözaltına alınan AFP muhabiri Bülent Kılıç hakkında açılan davanın üçüncü duruşması görüldü. Duruşmada, gazeteci Hacı Bişkin tanık olarak dinlendi.

“Bülent Kılıç’ın ‘Nefes alamıyorum’ dediğini duydum” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Agence France-Presse (AFP) foto muhabiri Bülent Kılıç hakkında Onur Yürüyüşü’nü takip ederken "görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” iddialarıyla açılan davanın üçüncü duruşması bugün İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

MLSA’dan Eylem Sonbahar’ın haberine göre; 19.İstanbul Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polisler tarafından yere yatırılıp boğazına basılarak gözaltına alınan Kılıç'ın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında gazeteci Hacı Bişkin tanık olarak dinlendi. Bişkin, olay günü Kılıç’ın polislere emniyet fezlekesinden iddia edildiği gibi kamerasıyla vurmadığını da söyledi. Davada, MLSA Eş Direktörü avukat Veysel Ok ile MLSA Hukuk Birimi'nden avukat Emine Özhasar da hazır bulundu.

Tanık olarak dinlenen gazeteci Bişkin, şu ifadeleri kullandı:

"Ben de gazeteciyim, olay günü görevimi yapmak üzere oradaydım. Bülent de orada işini yapıyordu, yere yatırıp gözaltına almaya çalıştılar. Üç polis Bülent'in omzuna ve boynuna bastırdı. Elinde kamera vardı, polislerin Bülent'in gazeteci olduğunu anlaması lazımdı. İddianamede belirtilen hakaretlerde bulunmadı. Bülent'in hiçbir şekilde polislere yönelik kamerayla vurma şeklinde bir eylemi olmadı"

Gazeteci Bişkin, Avukat Veysel Ok’un tanık gazeteciye Kılıç’ın gözaltına alınma anında bağırıp bağırmadığını sorması üzerine Bülent Kılıç'ın "Nefesim kesiliyor, ben gazeteciyim" diye bağırdığını duyduğunu söyledi.

Müşteki vekilinin davaya katılma talebine itiraz eden Ok, “Ortada bir suç yok, zarar yok sahte tutanak var. Katılma taleplerini kabul etmiyoruz" dedi.

Mahkeme, şikayetçi polislerden Yalçın Eyyip'in suçtan zarar görme ihtimaline karşı davaya katılma talebini kabul etti. Esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar verildi, bir sonraki duruşma 16 Ocak 2025’e ertelendi.

Ne olmuştu?

AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın 26 Haziran 2021’de İstanbul’daki 19. Onur Yürüyüşü’nü takip ederken polis tarafından boğazına bastırılarak işkence ve ters kelepçeyle gözaltına alındı.

Olayın ardından MLSA Hukuk Birimi avukatları, kimliği tespit edilen iki polis memuru hakkında 4 Ağustos 2021 tarihinde “mala zarar vermek” ve “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle basit yaralama” yönünden suç duyurusunda bulundu. MLSA, Kılıç adına tazminat davası da açtı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, gazeteciye müdahale eden polislerin “orantısız güç kullandığına” hükmederek Kılıç’a 30 bin 95 lira 58 kuruş tazminat ödenmesine hükmetti.

Savcı Aysel Daşkıran, idare mahkemesinin “orantısız güç uygulandığı” kararını dikkate almadı ve polisler hakkındaki suç duyurusu ise takipsizlikle sonuçlandı. Polislerin 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda tanımlanan zor kullanma yetkilerini aşmadığına kanaat getiren savcı, 16 Mart 2023 tarihinde polisler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Kılıç’ın avukatları karara itiraz etti ancak İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, 14 Nisan 2023 tarihli kararıyla bu itirazı reddetti.

Aynı savcı, takipsizlik kararı verdiği gün, “görevi yaptırmamak için direnmek” ve “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamalarıyla gazeteci Kılıç hakkında iddianame düzenledi. İddianame, İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

26 Ekim 2023’te görülen ilk duruşmada tanık polisin ifadesinde polislerin tutanağı görmeden imzaladıkları ortaya çıkmıştı.


Etiketler: insan hakları, onur yürüyüşü, dava
2024