12/11/2016 | Yazar: Kaos GL
Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nin faaliyetleri ‘milli güvenliğe tehdit oluşturduğu’ suçlamasıyla durduruldu.

Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği'nin faaliyetleri “milli güvenliğe tehdit oluşturduğu” suçlamasıyla durduruldu.
370 derneğin faaliyeti İçişleri Bakanlığı’nca “milli güvenliğe tehdit oluşturduğu” iddiasıyla 3 aylığına durduruldu. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi (Ankara) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği'nin Genel Merkezi (İstanbul) dün akşam (11 Kasım 2016) mühürlendi.
“Biz emri valilikten alırız”
Adalet Okulu Derneği hakkındaki kapatma kararını gerekçe gösteren polis, dernek ile aynı dairenin bir bölümünde olan Halkın Hukuk Bürosu’na baskın düzenledi. Dairenin mühürlenmesinin hukuka aykırı oladuğunu belirten avukatlar savcıyla görüştü. Savcının yapılan işlemin hukuksuz olduğunu söylemesine karşın polisler “Biz emri valilikten alırız” diyerek operasyon başlattılar.
Fotoğraf: Cumhuriyet
Avukatlara işkenceyle gözaltı
Polis valilikten aldığı emirle büroyla dayanışmaya gelen avukatlara, HDP’li ve CHP’li milletvekillerine saldırdı. 6 avukat işkenceyle gözaltına alındı. Polis, direniş boyunca canlı yayın yapan Halkevleri Hukuk Dairesi’nden Av. Sercan Aran’ın kafasına silah dayayarak telefonunu aldı. Telefonunu sıfırladıktan sonra Aran’ı serbest bıraktı. Gözaltı yapılan avukatlar bu sabah (12 Kasım 2016) 10:00 sularında serbest bırakıldı.
“Bize oda gösterin, mühürleyelim”
Sendika.org'a konuşan Halkevleri Hukuk Dairesi avukatlarından Sercan Aran yaşanan durumu şöyle aktardı: “Valilik yetkilileri ve polisler baştan sona hukuksuz bir işlem için kapıdalar. Halkın Hukuk Bürosu’ndaki tüm odalar avukatlık bürosu. Zaten faal olmayan bir dernek hakkında “faaliyet durdurma” kararı verilmiş, bunu gerekçe göstererek büroyu mühürlemek istediler. Buna direndik ve geri adım attırdık.
Bunun üzerine Dernekler Masası’ndan gelen yetkililer “Bize oda gösterin, mühürleyelim” dediler. Biz de “Kendiniz seçin, mühürleyin” dedik ama kabul etmediler. Çünkü o zaman bir avukat odasını mühürleyeceklerini ve suç işleyeceklerini biliyorlar. Hatta açık açık “Suç işlemek istemiyoruz” bile dediler.
Normal şartlarda “Böyle bir dernek yoktur, dernek adresi yanlıştır” yazılı tutanak tutup ve para cezası kesip gitmeleri gerekiyor.
Biz haklarımızı ve mesleğimizi savunmaya, faşizma karşı birlikte direnmeye devam edeceğiz.”
Etiketler: insan hakları