25/09/2024 | Yazar: Kaos GL
LGBTİ+ aktivisti Belgin Günay, Tıp Dünyası’na konuştu: “Öyle bir abluka altına alınıyorsunuz ki kendinizi tanımanız, tanıtmanız, inşa etmeniz engelleniyor.”
Ayşe Uğurlu’nun yaptığı “İnterseks Bir İnsan Olmak: Bir Var Olma Mücadelesi” başlıklı söyleşide Belgin Günay, intersekslerin çocukluğunda maruz kaldığı cerrahi ve tıbbi girişimleri, sağlığa erişim hakkı ihlallerini, toplumda karşılaştıkları sorunları ve spor karşılaşmalarında uğradıkları ayrımcı tutumları anlattı. Deneyimleri üzerinden intersekslerin yaşadıkları var olma mücadelelerini paylaşan Günay, interseksler üzerindeki toplumsal baskıları ve tıbbi süreçlerde yaşanan etik sorunları aktardı.
Söyleşiden bir bölüm şöyle:
“Cerrahi ve tıbbi girişimler intersekslerin kimliğinin çalınması anlamına geliyor. Öyle bir abluka altına alınıyorsunuz ki kendinizi tanımanız, tanıtmanız, inşa etmeniz engelleniyor. Bu hem bedensel bütünlüğe saldırı, hem cinselleştirilmiş bir şiddet, hem de bir işkence. Düşünün ki sizi kaçırıp ameliyat masasına yatırıp zorla cinsiyetinizi değiştiriyorlar. Bu söylediğim cümleyi kendi üzerinizden bir düşünün, ne hissederdiniz? Bu elbette bütün hayatınıza damga vuracak bir travma olurdu.
Bu süreçlerde tıbbi otoriteler ebeveynleri de yanlış yönlendiriyor. Ebeveynleri paniğe sevk edecek sözler ediliyor. Yine kendi deneyimimden örnek verecek olursam, ailem ülke çapında çok ünlü bir uzmana para dökmüş ve beni oraya muayeneye götürmüş. Uzman topluma uyum sağlayacak şekilde bir kadın olarak yetiştirilmezsem intihar edebileceğimi, pek çok interseksin böyle yaptığını söylemiş mesela. Güvendiğiniz bir uzman tarafından size böyle bilgi verilirse elbette bir bildiği vardır deyip ameliyata izin verebilirsiniz. Hâlbuki bu uzman aileme interseksin utanılacak ya da gizlenecek bir şey olmadığını, cinsiyet kimliğim konusunda kararımın bana bırakılması gerektiğini, sağlığım da kontrol altında olduğu sürece gayet mutlu bir hayat yaşayabileceğimi söylese, her şey çok daha sakin ve olması gerektiği gibi ilerleyebilirdi.
Bu süreçlerde çocukların izinsiz fotoğraf ve videolarının alındığını, muayene ve ameliyatlarının tıp öğrencilerine izletildiğini, çoğu zaman izin alınmadan bedenlerine dokunulduğunu, tekrarlayan gereksiz genital muayenelerin çocukta cinsel tacizle aynı şekilde ruhsal izler bıraktığını da eklemeliyim.”
Söyleşinin tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, sağlık, sağlık hakkı