29/03/2007 | Yazar: Kaos GL

Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2006 yılı ile 2007’nin ilk çeyreğine ilişkin yayımladığı ‘Yayınlama Özgürlüğü Nihai Raporu’na göre; 2006 yılı çatışmalı olmakla birlikte, aynı zamanda ifade ve yayınlama özgürlüğü uğruna yoğun bir mücadelenin verildiği ve ilk kez Türkiyeli bir yazarın Nobel Ödülü aldığı, bunun Orhan Pamuk’un başarılı bir yazarlığının evrensel boyutta kabul ve takdir edilmesi yanında, aynı zamanda kuşaklar boyu cesur yazarlar ve yayıncılar tarafından sürdürülen ifade özgürlüğü mücadelesinin de dünyaca taçlandırılması anlamına geldiği bir yıl oldu.

Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2006 yılı ile 2007’nin ilk çeyreğine ilişkin yayımladığı ‘Yayınlama Özgürlüğü Nihai Raporu’na göre; 2006 yılı çatışmalı olmakla birlikte, aynı zamanda ifade ve yayınlama özgürlüğü uğruna yoğun bir mücadelenin verildiği ve ilk kez Türkiyeli bir yazarın Nobel Ödülü aldığı, bunun Orhan Pamuk’un başarılı bir yazarlığının evrensel boyutta kabul ve takdir edilmesi yanında, aynı zamanda kuşaklar boyu cesur yazarlar ve yayıncılar tarafından sürdürülen ifade özgürlüğü mücadelesinin de dünyaca taçlandırılması anlamına geldiği bir yıl oldu.

KAOS GL - 28 Mart 2007

2006-2007 ÇEYREK YILI YAYINLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ NİHAİ RAPORU

*Bu raporu Hırant Dink’in anısına adıyoruz.

2006 yılı ifade ve yayınlama özgürlüğü bakımından en olumsuz yıllardan biri oldu ve ne yazık ki sorunlar 2007 yılında da devam ediyor. Bu olumsuzluğun en önemli boyutlarından biri, düşünce özgürlüğüne yönelik şiddet boyutu içermesi ve şiddetin ideolojik yönelimli guruplardan gelmesi, daha da kötüsü bu ideolojik yönelimin yargı kurumunu da etkilemeye çalışmasıydı. Ne yazik ki, geçen yil saptadığımız bu eğilim 2007 Ocak ayında gazeteci Hırant Dink’in iğrenç bir suikaste kurban gitmesi ile, olabilecek en vahim noktaya ulaştı ve siyasetçilerden, basına ve adli mekanizmaların düşünce özgürlüğü ve farklı düşünenleri hedef haline getirmeme konusunda son derece titiz olmaları gerektiğini acı bir biçimde hatırlattı. Öte yandan Ocak ayının Taner Akçam ve Aydın Engin için açılan davalarla başlaması, hatta Hrant Dink’in cenaze töreninin bile soruşturma konusu edilmesi, hükümetin TCK 301. maddeyi iptal etmeyi ya da değiştirmeyi gündemine almayışı 2007 yılının da düşünce, ifade ve yayınlama özgürlüğü bakımından sorunlu geçeceğinin göstergesi sayılmalı.

Yılın olumlu sayılması gereken yanı ise, beraatlerde, takipsizliklerde, düşürülen davalarda görülen görece artış ve zaman zaman kararlarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi özelinde uluslar arası hukuki belgelere de atıfta bulunulmaya başlanması idi.

BIA Medya Gözlem Masası verilerine göre, 2006 yılında 293 yazar, yayıncı, gazeteci, aydın, çevirmen ve insan hakları aktivisti düşüncelerini ifade ettikleri, ya da bunları yayınladıkları, tercüme ettikleri için hakim önüne çıktılar. Bu sayı bir önceki yıl 157 idi. Bunlar arasında ifade özgürlüğünden yana düşüncelerini toplu olarak açıklayan 56 belediye başkanı da var. Tutuklu Gazeteciler platformu verilerine göre ise, 22 muhalif gazete editörü ya da muhabiri şu anda cezaevinde. Düşünce Özgürlüğü İnisiyatifi verilerine göre ise, geçen yıl ifade özgürlüğü kapsamına giren davalardan 59’u beraat ile sonuçlanırken, 15 dava ise mahkumiyetle bitti, bir çok dava dosyası ise Yargıtay’da bekliyor. BİA verilerine göre, TCK 301. maddeden dolayı 72 kişi hakkında açılan davalar sürerken, 20 dava beraat, 8 dava ise mahkumiyet ile sonuçlandı, 5 dosya ise düşürüldü. 216. maddeden (eski 312) dolayı ise 35 kişi yargılanıyor. 21 dava aklanma ile biterken, 3 dava ise Mehmet Şevki Eygi, Samir Cebeci ve Emine Şenlikoğlu için mahkumiyet ile sonuçlandı. Sonuç olarak davalar genelinde daha fazla beraat kararı verildiğini söyleyebiliriz.

2006 yılı için bizim asıl ilgi alanımız olan yayıncılar açısından ise sayılar şöyle: 41 yazar ve 22 yayıncı yazdıkları ya da yayınladıkları 44 kitaptan dolayı yargılandılar. Sonuç olarak bir yıl öncesine oranla açılan dava sayılarında önemli bir değişiklik olmadı. 10 beraat, 13 mahkumiyet, 5 takipsizlik kararı çıkarken, 16 davanın ise devam ettiği gözlemlendi. Yayıncı Mehmet Ali Varış ve Ahmet Önal’ınkiler dışında, verilen hapis cezaları para cezasına çevrildi. Mehmet Ali Varış, Atatürk’ün anısını koruma yasasını ihlal ettiği gerekçesi ile, 1 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Varış’a TCK’nin 216. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle ise ayrıca 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ahmet Önal’a ise dolayı hapis cezası verildi.

Öte yandan TC yurttaşı olan yazarların kitaplarını yayınlayan yayıncılar, ülkede yaşaması koşuluyla, hukuki olarak yayınladıkları kitaplardan dolayı artık ceza davalarında sorumlu değiller. Ancak bu, ülke dışında yaşayan ya da yabancı yazarlar için geçerli değil. Son yapılan içtihatlar ile, yayıncılar yerine, bu kez kitapları Türkçeye çevirenler, hatta kitabı baskıya hazırlayanlar yargılanmaya başlandı. 2006 yılının en olumsuz gelişmelerinden biri de hiç kuşkusuz çevirmenlerin yeniden mahkeme kürsüleri ile tanışması oldu.

Yazarlar, gazeteciler ve yayıncılar daha önce düşüncelerini ifade ettikleri için mahkeme kürsüleri ile yüzleşmek zorunda kalırken, bu yıl yargılanmaları sırasında bazı fanatik gurupların ideolojik temelli şiddeti ve linç tehdidi ile de karşılaştılar. (Ne yazık ki, düşünceye karşı şiddet dalgası, 19 Ocak 2007 tarihinde gazeteci/yazar Hırant Dink’in katli ile doruk noktasına çıktı.)

Bu dalgadan her he kadar dava açılmasına gerek görülmese de, Joost Lagendijk gibi AB komisyonu üyeleri, Patrik Karekin II gibi dini liderler de, yapılan ihbarlar sonucunda nasiplerini aldı. İngiliz sanatçı ve okutman Michael Dickinson, Başbakan Erdoğan’ı Bush’un köpeği olarak gösteren karikatürü nedeniyle tutuklanıp sınır dışı edildi.

Ancak bu dalganın geçen yılsonuna doğru görece inmeye başlamakla birlikte, sorunların 2007 yılında da devam edeceği daha ilk aylarda anlaşıldı. Yargıyı etkilemeye yönelik ihbarlar karşısında, Savcılar soruşturmaya gerek olmadığı yolunda daha fazla karar verme ‘inisitiyatifi’ göstermeye başlarken, mahkemeler de daha fazla dava düşürme kararı verdiler. Ancak 2007 yılının ilk soruşturmasının, akademisyen Taner Akçam hakkında, Ermeni sorunu ile ilgili olarak, yine ideolojik bir gurubun şikayeti ile başlatılmış olması, söz konusu araştırmacının yurtdışındaki konferansları sırasında da tacize uğraması, aşırı milliyetçi sitelerde farklı düşünenlerin isimlerinden oluşan listelerin yayınlanması ve bunlara karşı gerek hükümetin gerekse yasal mercilerin hiçbir önleyici tedbir almaması, bu eğilimin aşılmasının pek o kadar kolay olmayacağının belirtisi sayılmalı. Öte yandan yayıncı Ahmet Önal hakkında ‘ Bir Kürt İşadamı’ adlı kitaptan dolayı verilen mahkumiyet kararının, son reformlardan sonra Yargıtay tarafından yeniden yargılanma gerekliliği ile geri gönderilmesine karşın, 2007 Şubat ayında aynı cezanın verilmiş olması, yasal değişiklikler kadar zihniyet değişikliğine de ihtiyaç olduğunu doğruladı.

Medyaya geniş boyutta yansıyan 301. madde temelli Orhan Pamuk davası düşürülürken, Perihan Maden, Elif Şafak, İpek Çalışlar İbrahim Kabaoğlu, Baskın Oran davaları da beraatle sonuçlandı. 93 yaşındaki Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ hakkında TCK’nın 216 ve 218. maddelerini ihlal ettiği, yani ‘halkı birbirine karşı kışkırttığı’ gerekçesiyle açılan davanın da beraat ile bitmesi yılın olumlu gelişmelerinden biri idi. Gazeteci Ali Kırca, Ertuğrul Mavioğlu, İlhan Selçuk, Rahmi Yıldırım, Mazlum Der Urfa Şubesi başkanı Şehmus Gülek ve avukat Hasip Kaplan da beraat edenler arasında idi. Ancak Hırant Dink, Aziz Özer, Erol Özkoray, Mustafa Balbay, Emin Karaca, Zülküf Kışanak, Erkan Atay, Emine Şenlikoğlu, Erol Özkoray, Mehmet Şevki Eygi, Abdurrahman Dilipak, insan hakları savunucusu Eren Keskin, éÇağrı’ dergisi editörü Aziz Özer ile yayıncı Fatih Taş, Mehmet Ali Varış ve Ahmet Önal o kadar şanslı değillerdi. Adları, aldıkları mahkumiyetler ile ‘düşünce suçluları’ listesine eklendi. Gazeteci İbrahim Çeşmecioğlu, Yalçın Ergündoğan, Sinan Kara (2007 yılında hapsedildi), ‘Totaliter Türkiye Çiftliği’ kitabı yazarı Erol Özkoray hakkında açılan davalar ise devam ediyor. Yerel basında bu tür davalardan nasibini aldı. Çağdaş Batman Gazetesi editörü de, ‘Mizgin’in ölümü’ haberinden dolayı, hem 301. maddeden, hem de adliyeyi etkileme suçlamasından dolayı mahkemeye verildi. Gazeteci Belma Akçura’nın ‘Derin Devlet Oldu Devlet’ adlı kitabınının yargılanması (bu dava ocak ayında mahkumiyet ile sonuçlandı), gazeteci Ersin Kalay’ın yazar Musa Anter’in öldürülmesini konu alan ‘Bir Jitem Dosyası’ adlı kitabının yasaklanması, yayıncı Fatih Taş’ın kayıp gazeteci Nazım Babaoğlu’nu konu alan ‘Kayıpsın Diyorlar’ adlı kitabından dolayı mahkum olması, ‘derin devlete’ ilişkin tabunun hala kırılamadığının göstergesi oldu.

Yayıncı Fatih Taş’ın son 6 yıl içinde yayınladığı 30 kitap yasaklandı ve hakkında 27 dava açıldı. Uluslararası sanat çevrelerinin ilgi gösterdiği 9. Uluslararası İstanbul Bienali'ne de TCY'nın 301. maddesinin gölgesi düştü. Bienal kapsamında açılan bir serginin kataloğu, 'TSK'yı aşağıladığı' gerekçesiyle toplatıldı. Mastercard’ın hazırlattığı ‘İstanbul Şehir Rehberi de aynı kaderi bölüştü ve benzer ihbar ve gerekçelerle mahkemelik oldu. Tempo dergisi hakkında, Kürt-Der sözcüsü İbrahim Güçlü ile yapılan bir röportajdan dolayı, ‘Türklüğü aşağılama’ ve ‘kanunlara uymamaya teşvik’ iddiası ile İ. Güçlü, muhabir Enis Tayman ve yazı işleri müdürü Neval Barlas hakkında dava açıldı. Yayıncı Seyfi Öngider hakkında ‘İstanbul-Ankara’ adlı kitabı yayınladığı için, gazeteci Neşe Düzel hakkında, Orhan Doğan ile Kürt sorununa ilişkin röportajı nedeniyle açılan davalar ise zaman aşımında dolayı düştü. Düzel’in Alevilikle ilgili bir röportajı için başlatılan soruşma sonucunda ise dava açılmasına gerek görülmedi.

En çok dava açılmasını sağlayanlar ise, kişisel olarak Başbakan Erdoğan, kurum olarak ise Genel Kurmay Başkanlığı idi. CHP milletvekili Şükrü Elekdağ da, İngiliz tarihçisi Tonbee tarafından hazırlanan ‘Mavi Kitap’ adlı tarihsel bir dokümantasyonun önsözünde, kendisine kişisel olarak hakaret edildiği iddiası ile, Pencere Yayınları editörü Muzaffer Erdoğdu hakkında 20 bin YTL’lik bir tazminat davası açtı. Daha önce açıklanan raporumuzda belirttiğimiz gibi, özel hukuk da bu tür davalarla eleştiri, ifade ve yayınlama özgürlüğünü kısıtlayan bir araç olarak kullanılmaya çalışıldı. Bu kurumlar yanında bir milliyetçi avukatlar gurubu da, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaya çalışan oluşumlar arasında öne çıktı. Başbakanın kendisine hakaret edildiği savı ile açtırdığı davaların sayısı 57 ve bunlardan sadece 10’u reddedildi, 21 davada ise Başbakana tazminat ödenmesine karar verildi, 28 dava ise devam ediyor. Bunlar arasında ünlü karikatürist Turan Selçuk da var.

Genel Kurmay’ın şikayeti üzerine, emekli General Osman Pamukoğlu hakkında Askeri mahkemede ‘sırları ifşa ettiği’ iddiası ile bir dava açıldı. Gazeteci Abdullah Dilipak da benzeri bir durumla karşı karşıya. Gazeteci Erol Özkoray, Sorun Yayınları editörü Sırrı Öztürk, Osman Tiftikçi, emekli Yüzbaşı Murat Pabuç, Cüneyt Arcayürek, Tuncay Özkan, Belma Akçura, Adnan Bulut, Perihan Bulut da askeri kesimin şikayetleri üzerine yargılandılar. Bu nedenle yıl sonunda, Genel Kurmay’ın şikayeti nedeniyle, 35 yıldır düşüncelerinden dolayı yargılanmış olan sosyolog Dr. İsmail Beşikçi hakkında, Esmer dergisinde yayınlanan ‘Konuşmadık Bastırdık’ başlıklı röportaj nedeniyle derginin editörü Ferzande Kaya ile birlikte yeni bir dava açıldı.

Yılın şampiyonu hiç şüphesiz TCK’nin 301. maddesiydi. Düşünce ve yayınlama özgürlüğü bakımından en sorunlu maddeler arasında yer alan bu madde ile ilgili yasal değişiklik olasılığı ne yazık ki, AB süreci ile birlikte donduruldu. Maddenin sorun olmaktan çıkması için, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin uluslar arası normları dikkate alan yorumları ile, savcı ve yargıçların inisiyatifine daha fazla ihtiyaç kaldı.

Kaos GL dergisi de yasaklandı

2006 yılının en olumsuz gelişmelerinden biri de hiç şüphesiz, basın, yazar ve yayıncı meslek kuruluşlarının uyarılarına karşın, TMY’de yapılan olumlu değişikliklerin geri alınması, hatta kanunda eskisinden daha da olumsuz sonuçlara yol açacak bir düzenlemeye gidilmesi oldu. Bu çerçevede, Özgür Gündem, Atılım, Birgün, Evrensel gibi gazeteler, ‘Özgür Radyo’, ‘Anadolu’nun Sesi’ gibi radyolar, Özgür Halk, Yürüyüş, Kaos GL gibi dergiler zaman zaman yasaklandı ya da kapatıldı (Özgür Gündem, Anadolu’nun Sesi) ve hatta bazıları güvenlik güçlerinin baskınları ile (Atılım) yüz yüze kaldılar. Sanat ve Hayat dergisinin editörü ve BEKSAV sanat ve kültür kurumunun başkanı Hacı Orman ciddi tehditlere maruz kaldı ve tutuklandı. Kapatılan Özgür Gündem hakkında açılan dava sayısı 550’ye ulaşırken, yazı işleri müdürü Hasan Bayar toplam 5 yıl 10 ay hapse mahkum oldu. Gazetenin yayın yönetmeni Hüseyin Aykol hakkında, Kürt gerillaları ile yaptığı bir röportajdan dolayı, TMY kapsamında dava açıldı. Büyük medyadan Hürriyet ve Radikal gibi gazetelerin de başı, yayınladıkları röportajlardan dolayı TMY ile başları derde girdi.

Yılın en fazla öne çıkan dava kategorilerinden birini de, ‘yargıyı etkilemeye çalışma’ suçlaması ile bazı gazeteci ve yazarlar hakkında, yine ihbarlar sonucu açılan davalar oluşturuyordu. Genel Kurmay, Polis teşkilatı ya da bazı milliyetçi grupların suç duyuruları (ve şiddet içeren gösterileri), ‘yargıyı etkileme’ olarak algılanmaz ve gereği hemen yerine getirilirken, basının haber ve yorumlarının dava konusu olması Yargının bağımsızlığı ilkesi açısında altı çizilmesi gereken çelişkili bir durumdu. Bu davalardan Ermeni sorunu ile ilişkin olanlar da şiddet gösterisi ile yüz yüze kaldı. Murat Belge, Hasan Cemal, İsmet Berkan, Murat Yetkin, Haluk Şahin, Erol Katırcıoğlu hakkında açılan davalar ya zaman aşımı nedeniyle düştü, ya da beraatle sonuçlandı. Ancak Hırant Dink, Sarkis Seropyan ve Aydın Engin hakkında açılan davalar ise devam ediyor. Bu suçlamayla BIA verilerine göre 29 gazeteci hakkında dava açıldı. Cumhuriyet Gazetesi sahip, muhabir ve yazı işleri muhabiri İlhan Selçuk, Mehmet Sucu ve Alper Turgut, ‘İşkenceye Beraat’ adlı haberden dolayı, ‘mahkemeyi etkilemeye çalışmaktan mahkum oldular.

Uzun zamandır uygulanmayan, Atatürk’ün anısına hakaret davaları da, son iki yıl içinde yeniden artış gösterdi. Peri Yayınları Ahmet Önal, Evin Çiçek’in ‘Tutkular ve Tutsaklar’ kitabı ve Munzur Cem’in ‘Dersimde Alevilik’ kitabı nedeniyle bu kanundan dolayı mahkum oldu. Peri Yayınları editörü Ahmet Önal´a yayınladığı kitaplarla ilgili toplam olarak bugüne kadar 27 dava açıldı ve bunlardan 8’i devam etmekte. Tohum Yayınları Editörü Mehmet Ali Varış hakkında bu nedenle açılan üç dava mahkumiyetle sonuçlanırken, bir davası devam etmekte. Varış’ın hakkında, editörü olduğu ‘Uzun Yürüyüş’ dergisinde yayınlanan yazılardan dolayı devam etmekte olan benzeri 6 dava daha var. Ahmet Önal ve Mehmet Ali Varış davalarının önemi ise, bu davalar hakkında daha önce mahkumiyet kararı verilmiş olması ve Yargıtay’ın yeni yasal değişikliklerin dikkate alınması talebi ile bu davaları geri göndermiş olması idi. Mahkemeler AB uyum sürecinde yapılan reformları dikkate almadan, eski kararlarını ve cezaları yinelemekle yetindiler. Bu durum, Yargı kurumunun AB uyum sürecine karşı direnç olduğunun göstergesi olarak da algılanabilir. Dolayısıyla Adalet Bakanının Yargıtay kararlarının beklenmesi gerektiği yolundaki iyimserliği de doğrulanmamış oldu. Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Attila Yayla’nın ise, Atatürk ile ilgili farklı bir görüşü ifade ettiği için Gazi Üniversitesindeki görevine son verildi. Üniversite kurumu ifade özgürlüğü konusunda Yargı kurumundan da daha hızlı refleks verdi. Yayla hakkında dava aylar sonra açıldı.

Yılın ifade ve yayınlama özgürlüğü bakımından karşılaşılan daha farklı sorunları da oldu. Yıllardır Uluslar arası Frankfurt Kitap Fuarında, farklı hükümetler altında temsil etmiş olan ve IPA üyesi olan Türkiye Yayıncılar Birliği’nin bu yıl Türkiye standını düzenleme yetkisi elinden alındı ve bu görev, sektörün sadece bir bölümünü temsil eden bir kuruluşa verilerek, belli bir siyasi yaklaşım doğrultusunda ağırlık konuldu. Böyle bir ayrımcılık yapılmasını da, biz bir ihlal olarak değerlendiriyoruz.

Öte yandan, İnkılap Kitabevinin Vatandaşlık ders kitabında sansüre gidilerek, ünlü Fransız ressamı Delacroix’nın ‘Özgürlük Halka Yol Gösteriyor’ adlı simgesel tablosu kitaptan çıkarıldı.

Yine olumsuz bir gelişme olarak, sadece kamudan değil, yayın sektöründen de ideolojik bakış temelinde sansürcü yaklaşımın boy gösterdiğini belirtmemiz gerekiyor. Kültür Bakanlığının seçtiği ve okullara tavsiye ettiği, dünya ve Türk klasiklerini kapsayan ‘100 Temel Eser’in basımını yapan bazı yayınevleri, Victor Hugo’nun yapıtlarını ya da Pinockio gibi klasikleri tahrif ederek, sansür ederek ya da dünya görüşlerine uyarlayarak yayınladılar. Bunu da düşünce ve ifade özgürlüğünün, bunun yanında bilgi edinme ve okuma hakkının bir ihlali olarak kabul etmek durumundayız.

Kürt dininin kullanımına ilişkin yasakların kalkmasına karşın, sorunlar hala yaşanıyor. İsveçli yazar Astrid Lingren’in Türkiye’de de ünlü olan çocuk kitabı ‘Uzun Çorap Pipi’nin,
İsveç’te basılan Kürtçe çevirisinin ülkeye girişine izin verilmediği gibi, bu kitaptan oluşan kolilere el konuldu. Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirtaş hakkında, Türkçe-Kürtçe iki dilli bir kitabın 50 adetini öğretmen ve öğrencilere dağıttığı gerekçesi ile hakkında soruşturma açıldı.

Sonuç olarak, 2006 yılının çatışmalı olmakla birlikte, aynı zamanda ifade ve yayınlama özgürlüğü uğruna yoğun bir mücadelenin verildiği ve ilk kez bir Türk yazarının Nobel Ödülü aldığını, bunun Orhan Pamuk’un başarılı bir yazarlığının evrensel boyutta kabul ve taktir edilmesi yanında, aynı zamanda kuşaklar boyu cesur yazarlar ve yayıncılar tarafından sürdürülen ifade özgürlüğü mücadelesinin de dünyaca taçlandırılması anlamına geldiğini belirtmek isteriz.

Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Adına

Ragıp Zarakolu

2006 YILINDA YARGILANAN YAYINEVİ, YAZAR VE KİTAPLAR

Yayınevi - Yazar - Kitap

• Aram Timur Şahan ‘İtirafçı/ Bir Jitemci Anlattı’……….

• Aram Kayhan Adnut ‘Tufanda 33 Gün’ (Beraat)

• Aram Fatih Taş ‘Kayıpsın Diyorlar’ (Mahkumiyet)

• Aram John Tirman ‘Savaş Ganimetleri’ (Beraat)

• Aram Noam Chomsky ‘Kitle Medyasının Ekonomi Politiği’ (Beraat)

• Aykırı Seyfi Öngider ‘İki Şehrin Hikayesi/ İstanbul-Ankara’ (Takipsizlik)

• Belge George Jerjian ‘Gerçek Bizi Özgür Kılacak’ ……………

• Belge Dora Sakayan ‘Bir Ermeni Doktorun Yaşadıkları’………

• Belge Zülküf Kıışanak ‘Yitik Köyler’ (Mahkumiyet)

• Belge Peter Balakian ‘Kaderin Kara Köpeği’ (Takipsizlik)

• Bilge Karınca Cemal Anadol ‘İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye’ (Beraat)

• Boran Derleme ‘Tecrit’te Yaşayanlar Anlatıyor’…………

• Boran Şenay Dönmez ‘Yaşatmak için Öldüler’ ……………….

• Doz Mesut Barzani ‘Barzani ve Özgürlük Hareketi’ ……….

• Doz Mustafa Balbay ‘Ararat’taki Esir General’ (Mahkumiyet)

• Evrensel Ahmet Kahraman ‘Kürt İsyanları’ ……………

• Güncel Ersin Kalkan ‘Katille Buluşmak / Musa Anter Cinayeti’……

• Güncel Belma Akçura ‘Derin Devlet Oldu Devlet’(Mahkumıyet)

• İnkılap Osman Pamukoğlu ‘Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok’…….

• İstanbul Bienali Halil Altıntepe ‘9. Bienal Kataloğu’………….

• Kaynak Muazzez İlmiye Çığ ‘Vatandaşlık Tepkilerim’ (Beraat)

• Literatür Mara Meimaradi ‘İzmir Büyücüleri’ (Beraat)

• Mastercard Özlem İmece ‘İstanbul Şehir Rehberi’………

• Mektup Emine Şenlikoğlu ‘Burası Cezaevi’ (Mahkumiyet)

• Metis Elif Şafak ‘Baba ve Piç’ (Beraat)

• Ozan Sinan Kara ‘Sinan’ın Kara Kitabı’………..

• Parantez Almadovar ‘Patty Dyphusa Öyküleri’ (Beraat)

• Pencere Toynbee ‘Mavi Kitap’…………………….

• Peri M. Erol Coşkun ‘Acının Dili Kadın’ (Mahkumiyet)

• Peri Evin Çiçek ‘Tutkular ve Tutsaklar’ (Mahkumiyet)

• Peri Hejare Şamil ‘Diaspora Kürtleri’………………..

• Peri Munzur Cem ‘Dersim’de Alevilik’ (Mahkumiyet)

• Peri Mahmut Baksi ‘Teyre Baz / Hüseyin Baybaşin’ (Mahkumiyet)

• Peri Hejare Şamil ‘Öcalan’ın Moskova Güleri’ (Takipsizlik)

• Say Yalçın Pekşen ‘The Türkler’ (Takipsizlik)

• Sel Metin Üstündağ ‘Pazar Sevişgenleri’ (Beraat)

• Sel Enis Batur ‘Elma’ (Beraat)

• Sol Murat Pabuç ‘Boyalı Bank Nöbetini Terk Etmek’ (Takipsizlik)

• Sorun Osman Tiftikçi "Osmanlı'dan Günümüze Ordunun Evrimi"………

• Sorun Talat Turan ‘M. Eymur, Bir MIT’cinin Portresi (Mahkumiyet)

• Stüdyo/İmge Irvine Welsh ‘Porno’ (Mahkumiyet)

• Tohum Mehmet Ali Varış ‘Kuzey Batı Dersim: Koçgiri’ (Mahkumiyet)

• Tohum Mehmet Ali Varış ‘Kemalizm-Oturan Adam’ (Mahkumiyet)

• Tohum Aytekin Yılmaz ‘Çok Kültürlülükten Tek Kültürlülüğe Anadolu’ .……


Kaynak: Antenna-TR,

*Konuyla ilgili diğer haberler:

[[Güner’e beraat, dergiye hapis!]]

[[Kaos GL dergisi yargılanıyor!]]

[[‘Pornografik dava’ The Advocate'de]]

[[‘Pornografik’ Kaos GL’ye dava açıldı]]

[[Pornografik dünyaya hoş geldiniz!]]

[[‘Kaos GL dergisinin toplatılması bir ifade hürriyeti ihlalidir!’]]

[[Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi’ne…]]

[[Eşcinsel dergisi AİHM yolunda]]

[[Eşcinsel dergisinin ‘porno dosyası’ AİHM yolunda]]

[[Elif Şafak’a destek]]


Etiketler: insan hakları
İstihdam