06/03/2013 | Yazar: Kaos GL

Queer Çalışmaları Dersinde Tuğrul Erbaydar, ‘Cinsel Haklar’ konusunu işledi. Cinsel sağlığın kalkınma ve nüfus politikaları bağlamında ele alınmasından hareket eden Erbaydar, tarihsel süreç içerisinde nasıl hak bakış açısıyla ‘cinsel haklar’a evrildiğini anlattı.

Cinsel Haklar Türkiye’nin Güncel Tartışmasıdır! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Queer Çalışmaları Dersinde bu hafta (5 Mart) Doç. Dr. Tuğrul Erbaydar, “Cinsel Haklar” konusunu işledi. Cinsel sağlığın kalkınma ve nüfus politikaları bağlamında ele alınmasından hareket eden Erbaydar, tarihsel süreç içerisinde nasıl hak bakış açısıyla “cinsel haklar”a evrildiğini anlattı.
 
Cinsel haklar günümüz Türkiye’sinin tartışmasıdır!
 
“Cinsel hak” ifadesinin muğlâk bir ifade olarak algılansa da günümüz Türkiye’sinin gündemiyle birebir ilintili olduğunun altını çizen Erbaydar sözlerine söyle devam etti:
 
“Cinsel haklar çok fazla bilmediğimiz bir alan gibi ancak Türkiye’nin gündemine baktığımızda, kürtaj meselesi, el ele tutuşan gençlerin otobüsten indirilmesi, eşcinsel bir çifte Türk bir çocuğun verilmesine karşı hükümetin devreye girmesi, 3 çocuk meselesi bile cinsel haklar bağlamında yürütülmesi gereken tartışmalar.”
 
Evlilik hakkını savunduğumuz gibi evlenmeme hakkını da savunmalıyız!
 
“Bizde “cinsellik hak” meselesini hak kavramı üzerinden değil de din gibi farklı eksenler üzerinden tartışılıyor. Bunun hak boyutu üzerinde hiç kimse durmuyor. Güç asimetrisi olduğu için haklardan bahsediyoruz. Diğer birçok alan gibi cinsellik de kırılgan bir alan oluşturuyor. Heteroseksist ahlakın baskıcı, şiddet uygulayan karakteri karşısında cinsel yönelim hakları ve cinsel davranışları üzerinde kendi kontrolleri çiğnenebiliyor. Evlilik hakkını savunduğumuz gibi evlenmeme hakkını da savunmamız gerekiyor.”
 
“Anne” olarak görülen “kadın”dan herkes için cinsel haklara!
 
1975 Dünya Kadın Konferansı’nda kadın meselesinin nüfus ve üreme sağlığı açısından ele alındığını aktaran Erbaydar, “kadın hakları” odaklı bir yaklaşımın bu süreçte görünmediğini anlattı.
 
“Kadın hakları kavramı sağlık ya da cinsellik üzerinden değil de üreme üzerinden tarifleniyor. BM’in 1978 Bildirgesi var. Özellikle sağlık hakkı konusunda kritik bir konferanstır. Herkese yeterli besin, su ve sağlık hizmetinin sağlanması gibi belirli alanlarda düzenlenir. Ana–çocuk sağlığı sağlanmasından bahseder ama kadını “anne” olarak tarifler. Bu metinlerde devlet toplum mühendisi olarak her şeyden sorumludur. İyi besin verirseniz, gıdalarını verirseniz temel yaşam koşulları sağlanır. Bu yaklaşım 80’lerin sonunda iflas etti. Özellikle bunun iflas etmesinde Aids’in çok önemli bir katkısı var. Çünkü 70’lerde sağlıklı yaşam diye belirlenen şeyler hiv/aids’in yayımını önleyemedi. Eski klasik algıyı yerle bir etti. 1994’de ilk kez üreme sağlığı hizmeti tanımlanıyor. 1994’de bir ilerleme var. Kadın hakları epeyce vurgulanıyor. Toplumsal cinsiyet vurgusu yapılıyor.  1999’da ilk kez “cinsel haklar” bildirgesi kaleme alınıyor. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği açısından dezajavantajlı gruplar için sağlık hizmetinde nasıl ele alınması gerektiğini tartışıyor.”
 
WAS / Dünya Cinsel Sağlık Birliğinin Cinsel Haklarla İlgili Deklarasyonu
 
WAS (Dünya Cinsel Sağlık Birliği) genel kurulu 26 Ağustos 1999 tarihinde Hong Kong’da yapılan 14. Dünya Seksoloji Kongresi’nde evrensel cinsel haklar deklarasyonunu kabul ve ilan etmiştir.
 
“Cinsel Haklar” Deklarasyonu
 
Cinsellik her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Cinselliğin tam olarak gelişimi, temas arzusu, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat ve aşk gibi temel insan gereksinimlerinin karşılanmasına bağlıdır. Cinsellik bireyle sosyal yapılar arasındaki etkileşim aracılığıyla oluşur. Cinselliğin tam gelişimi için, bireysel kişilerarası ve toplumsal iyilik esastır. Cinsel haklar, bütün insanlar için özgürlük, insanlık onuru ve eşitlik gibi temel haklara dayalı evrensel insan haklarındandır. Sağlık temel insan haklarından biri olduğuna göre, cinsel sağlık da temel bir insan hakkı olmalıdır. Bireylerin ve toplumların cinsel sağlıklarının gelişmesi için aşağıdaki cinsel haklar tüm toplumlar tarafından tanınmalı, teşvik edilmeli, saygı gösterilmeli ve savunulmalıdır. Cinsel sağlık, bu cinsel hakların tanındığı, saygıyla karşılandığı ve uygulanabildiği ortamlarda mümkündür.
 
1. Cinsel özgürlük hakkı. Cinsel özgürlük bireylerin kendi cinsel potansiyellerini ifade etmelerine olanak verir. Bu tanım cinsel baskının her türünü, her çeşit cinsel zorlama, istismar ve tacizi reddeder ve tanımı dışında bırakır.
 
2. Cinsel otonomi, cinsel bütünlük ve beden güvenliği hakkı. Bu hak bireyin kendi cinsel yaşamı hakkında, kendi kişisel ve sosyal etiği çerçevesinde özerk kararlar alma gücünü içerir. Bu hak aynı zamanda işkence, yaralama ve her çeşit şiddetten arınmış olarak kendi bedenimizi kontrol etmemize ve zevk almamıza olanak tanır.
 
3. Cinsel mahremiyet hakkı. Bu hak başkalarının cinsel haklarına müdahale edilmediği sürece yakınlaşma konusunda bireysel karar verme ve davranma hakkını içerir.
 
4. Cinsel eşitlik hakkı. Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, yaş, ırk, sosyal sınıf, din veya fiziksel ve zihinsel engel gözetilmeden hiçbir ayrımcılığa maruz kalmama hakkıdır.
 
5. Cinsel haz hakkı. Cinsel haz, otoerotizm de dahil olmak üzere fiziksel, psikolojik, zihinsel ve ruhsal iyiliğin kaynağıdır.
 
6. Cinselliğin duygusal ifadesi hakkı. Cinselliğin ifade edilmesi, erotik zevkten veya cinsel eylemden çok daha öte bir kavramdır. Bireylerin cinselliklerini iletişim, dokunma, duygusal anlatım ve aşkla ifade etme hakkı vardır.
 
7. Özgürce cinsel ilişkiler oluşturma hakkı. Bunun anlamı, bireylerin evlenip, evlenmemekte, boşanıp boşanmamakta ve her türlü cinsel ilişkiye girip girmemekte özgür olduğudur.
 
8. Üremeyle ilgili özgür ve sorumlu seçim yapabilme hakkı. Bu, çocuk sahibi olup olmamayı seçme, çocuk sayısına ve hangi aralıkla olacağına karar verme, doğurganlık düzenlemesi ile ilgili tüm tedavilere tam erişim hakkını içerir.
 
9. Bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı. Bu hak, cinsel bilgilerin bilimsel ve etik araştırmalar sonucu elde edilmiş olması ve toplumun tüm kesimlerine uygun yollarla yayılması gerektiğini ifade eder.
 
10. Kapsamlı cinsellik eğitim hakkı. Bu doğumdan başlayarak yaşam boyu devam eden bir süreçtir ve bütün sosyal kurumları kapsamalıdır.
 
11. Cinsel sağlık hizmeti hakkı. Cinsel sağlık hizmetleri, tüm cinsel kaygı, sorun ve bozuklukların önlenmesi ve tedavisi için herkese sağlanmış olmalıdır.
 
Cinsel Haklar Temel ve Evrensel İnsan Haklarındandır.

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam