07/07/2021 | Yazar: Kaos GL
Af Örgütü’nün “Beden Politikaları – Cinselliğin ve Üremenin Suç Sayılması Hakkında Bir El Kitabı” Özde Çakmak çevirisiyle yayında.
Uluslararası Af Örgütü’nün “Beden Politikaları – Cinselliğin ve Üremenin Suç Sayılması Hakkında Bir El Kitabı” (Body Politics a Primer on Criminalization of Sexuality and Reproduction) Özde Çakmak çevirisiyle şimdi Türkçede.
Aktivistlerin cinselliğin ve üreme kararlarının hukuka aykırı olarak suç sayılmasını hem anlamalarını hem de buna karşı çıkmalarını sağlayabilecek güncel bir katkı olan el kitabı, belli başlı konular ile gerek doğrudan gerek dolaylı kriminalizasyonun bir kişinin insan haklarında ve bir bütün olarak toplum sağlığı üzerinde yarattığı hasarı ayrıntılarıyla ele alıyor.
El kitabının önsözünde cinsellik ve üreme ile ilgili davranışları doğrudan ya da dolaylı olarak suç sayan yasalara karşı çıkmanın önemine şöyle değiniliyor:
“Cinselliğin ve üreme kararlarının suç sayılması, insan haklarını olumsuz etkilemenin yanı sıra yasaklanan davranışla iştigal eden (ya da iştigal ettiği varsayılan) kişilere yönelik yaftalamaya, ayrımcılığa ve hatta şiddete sebebiyet vererek, risk altındaki kırılgan kişilerin sağlığını tehlikeye atabilir. Nitekim, cezalandırmayla karşı karşıya kalan kişilerin, aynı davranışı gerçekleştiren varlıklı kişilerin aksine, yoksul, ötekileştirilmiş ve kırılgan grupların üyeleri oldukları görülmektedir. Üstelik bu türden suç saymalar yalnızca yasanın yöneldiği kişiyi etkilemekle kalmaz; devletlere, bireylerin mahrem karar alma süreçlerine müdahale etme ve kişileri katı cinsel normlar ve toplumsal cinsiyet normlarına uymaya zorlama gücü vererek, halkın tümünün haklarını olumsuz etkiler. Genel ahlaka ilişkin meşru olmayan amaçlar doğrultusunda devlet mekanizmasının gücünü kullanmak genellikle keyfi tutuklama ve gözaltı, taciz, damgalama, ayrımcılık ve şiddete izin veren bir ortama yol açabilir. Bu tür bir yetki kullanımı hukuk devletine saygıyı da zayıflatır.
Ne yazık ki, cinsellik ve üreme ile ilgili kararların ve davranışların suç sayılması çoğunlukla – özellikle de bu türden cezai düzenlemelerin hedefi siyasal haklarından mahrum bırakılan ya da toplumsal olarak ötekileştirilen gruplar olduğunda – seçmenlerden siyasi destek almanın aracı olabilmektedir. Bu nedenle, bu sorunun derinliğini ve boyutlarını vurgulamak ve dünya genelindeki aktivistleri cinsellik ve üreme ile ilgili kararları ve davranışları doğrudan ya da dolaylı olarak suç sayan yasalara meydan okumak üzere güçlendirmek önemlidir.”
Özde Çakmak’ın çevirdiği, Dila Keleş’in yayına hazır hale getirdiği ve Ayşe Dayı’nın son okumasını yaptığı el kitabına buradan ulaşabilirsiniz.
Etiketler: insan hakları, cinsellik, sağlık hakkı