18/01/2024 | Yazar: Gözde Demirbilek
Muamma LGBTİ+ Derneği Akran Danışmanı Utku Kutbay’a cinsiyet uyum süreci haritalama çalışmalarını sorduk.
Muamma LGBTİ+ Derneği’nin cinsiyet uyum süreci haritalama çalışmalarını derneğin akran danışmanı Utku Kutbay’a sorduk. Çalışmalara nasıl başladıklarını, bu haritalamayla amaçladıklarını, hangi noktalarda zorlandıklarını, dördüncü edisyonu çıkan çalışmayla birlikte gözlemlediklerini aşağıda okuyabilirsiniz.
“Bizlere katkı sunmak isteyen trans+’larla çeşitli görüşmeler gerçekleştirdik”
Cinsiyet uyum süreci haritalama çalışmalarına ne zaman, hangi ihtiyaçlardan doğru başladınız?
Cinsiyet uyum süreci haritalama çalışması fikri derneğimizin akran danışmanlığı hizmet birimini oluşturmasıyla birlikte şekillendi. Akran Danışmanı olarak hizmet vermeden önce Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) gönüllü hizmet biriminde yer almaktaydım. Burada halihazırda danışmanlık hizmeti verirken kullanmakta olduğumuz bir listemiz vardı. Bu liste çalışmamızla oldukça benzer bir şekilde cinsiyet uyum sürecinin hangi şehirlerde yürütüldüğü bilgisini içeriyordu. Fakat listenin güncellenmeye ihtiyacı vardı. Muamma LGBTİ+’nın yeni hizmet birimi olan akran danışmanlığı için bunun güzel bir değerlendirme olabileceğini düşünerek ince eleyip sık dokumaya karar verdik. Böylelikle oradaki bilgilerin güncellenmesi adına trans aktivistlere ve kapalı trans gruplarına ulaşmaya çalıştık. Bizlere katkı sunmak isteyen trans+’larla çeşitli görüşmeler gerçekleştirdik. Daha önceden oluşturduğumuz soruları kendilerine ileterek deneyimlerinden edindiğimiz bilgileri ortaya koyduk. Daha sonra bu bilgileri bir süzgeçten geçirerek görselleştirdik ve çalışmayı tamamlayarak LGBTİ+ hakları alanında LGBTİ+’lara danışmanlık hizmeti veren kurumlar ile paylaştık. Bir buçuk yıl önce hayata geçirdiğimiz bu çalışmayı bu sürede yeni edindiğimiz bilgiler çerçevesinde dört kez güncelleştirdik.
Çalışmanın temelinde yatan ana ihtiyaç ise cinsiyet uyum sürecinin bir standardının bulunmamasının getirdiği bilinmezlik durumu. Bu bilinmezlik durumunu ortadan kaldırmak ve kirli bilginin önüne geçmek için bu çalışmayı önemli buluyoruz.
Çalışmayla neleri amaçlıyorsunuz?
Çalışmanın temel gayesi cinsiyet uyum sürecine başlamak isteyen ya da uyum süreci hakkında bilgi almak isteyen LGBTİ+’ların bu bilgiye ulaşabilmelerine katkı sağlamak. Bunun yanı sıra cinsiyet uyum süreci kişileri maddi ve manevi olarak çok yönlü bir şekilde etkiliyor. Bu çalışmanın gerçekleşmesi ile birlikte bazı kişiler bizlere artık şehir değiştirmelerine gerek olmadığını iletti. Bu çok kıymetli. Çalışmamızla birlikte bilgiyi görünür kılarak kişilerin süreçlerinde kolaylaştırıcı bir rol edinebildik. Öyle ki uyum sürecinin sadece Ankara ve İstanbul gibi merkezi iki şehirde gerçekleştirildiği kanısı hala oldukça hâkim. Bunların yanı sıra bu çalışma uzun süreç içerisinde bizlere bazı gerçekleri de gösteriyor. LGBTİ+’ların sağlık hakkına kolaylıkla erişemediği gerçeğini görebiliyoruz. Değişen ekonomik koşullarla birlikte bu durum daha da zorlaşıyor. Buna ek olarak çalışmanın güncellenmesinde karşımıza çıkan bir diğer gerçek ise Türkiye’de sağlık hizmetlerinin her geçen gün daha da vahim bir duruma evrildiği. Birçok üniversite hastanesinde doktor yetersizliği nedeni ile cinsiyet uyum sürecinin yürütülemediğini ve birçok bölümün kapatıldığını deneyimledik. Haritalama çalışmamız bu anlamda Türkiye’nin bir fotoğrafını da çekiyor.
“En büyük zorluk verilerin sürekli olarak değişmesi”
Hastanelerdeki genel duruma dair nereden bilgi ediniyorsunuz? Aldığınız bilgileri doğrulamak için izlediğiniz bir yol var mı?
Tüm bilgileri daha önce uyum sürecine başlamış ya da başlamak için hastaneye başvurmuş LGBTİ+’ların deneyimleri üzerinden ediniyoruz. Çalışmamızı ben yaşayan bir çalışma olarak tanımlıyorum. Sürekli olarak değişimlerin var olabileceği, eklemeler ve çıkarmalar yapılabilecek bir çalışma. Bu nedenle edindiğimiz bilgilerin güncellenmesini de önemli buluyoruz. Bu bilgileri doğrulayabilmek adına sağlık kuruluşlarına ya da orada çalışan sağlık personellerine ulaşmaya çalıştığımız da oldu. Çoğunlukla olumlu yanıtlar olmasa da bizlere bilgi aktarımı yapan uzmanlar ile de tanıştık. Genellikle bilgi doğrulama kaynaklarımız ise yine bizlere başvuran kişilerin kendisi oluyor. Çok fazla kişi bilgi aktarmak adına çalışmaya katkı sağladı. Bu anlamda kolektif bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz.
Verileri harita için bütünlerken karşılaştığınız zorluklar oluyor mu?
En büyük zorluk verilerin sürekli olarak değişmesi. Örneğin bir hastanede uyum sürecinin yürütülmesi konusunda inisiyatif kullanan bir uzman kadrosu olduğunu düşünelim. Bu uzmanlardan birkaçının emekli olması ya da hastaneden ayrılması orada uyum sürecinin artık yürütülememesine sebebiyet veriyor. Bu çok anlık ve değişkenlik gösterebilen bir durum. Bu nedenle bunun takibinin yapılması zaman ve emek isteyen bir süreç.
“Konunun hukuki boyutunun getirdiği bürokrasi, kişileri maddi ve manevi olarak yıpratan bir noktada”
İzlemeye başladığınızdan bu yana cinsiyet uyum süreci yürütülen hastane sayısında, sağlık uzmanlarının tavırlarında, danışanların bürokratik süreç uzunluklarında belirgin diyebileceğiniz değişiklikler gözlemlediniz mi?
Şu zamana kadar yaptığımız dört güncelleme çalışmasını biraz açmak isterim. Çalışmayı hayata geçirdiğimiz ilk dönemde daha önce adını bu alanda duymadığımız birtakım şehirlerde uyum sürecinin varlığını görebilmiş olduk. Bu bizleri çok mutlu etmişti. Ancak son güncellemelerde ise birçok hastanede sürecin artık yürütülmediği bilgisine eriştik. Bunların çeşitli sebepleri var elbette. Yaşanan depremler, hastanelerin kapasitelerindeki değişim, yeterli sağlık uzmanı sayısının var olmaması bu sebeplerden bazıları. Son dönemde özellikle uzman yetersizliği nedeni ile bazı hastanelerde birtakım polikliniklerin kapatıldığını görmüş olduk. Bütüncül resme baktığınızda bu durum sağlık personellerinin yurt dışına göçü ile uyuşmakta.
Cinsiyet uyum süreci yürütülen hastanelerdeki durumlara odaklandığımızda ise son dönemde doktorların homofobik tavrında bir artışın söz konusu olduğunu görüyoruz. Kişiler, uyum süreci ile bağdaşmayan birtakım uygulamalara maruz kalabiliyor. Doğrusunu söylemek gerekirse kişilerin bilgi edinme taleplerini cevaplamak konusunda uzmanlar çok yetersiz. Prosedür gereği yapılan fakat güncelliğini yitirmiş psikolojik testlerin varlığı hala devam ediyor. Kişiler doğru bilgiye yine akranları aracılığı ile erişebiliyor.
Peki iyi örnekler yok mu? İyi örnekler olarak özellikle alanında uzmanlaşmış ve personel kadrosunu bu alanda bilgilendirmiş uzmanları gösterebiliriz. Genellikle büyükşehirlerin köklü üniversite hastanelerinde iyi örnekler mevcut. Bazı hastanelerde trans grup toplantıları gerçekleştiriliyor. Bunu oldukça kıymetli buluyoruz.
Bizlere başvuran danışanların cinsiyet uyum süreci ile ilgili en belirgin ihtiyacı bu bürokratik engeller oluyor. Hastanedeki durum bir şekilde baş edilebiliyor olsa da konunun hukuki boyutunun getirdiği bürokrasi kişileri maddi ve manevi olarak yıpratan bir noktada. Uluslararası alandaki iyi örnekleri incelemek ve örnek almak bu bürokrasi engelinin dönüşümüne katkı sağlayabilir.
Cinsiyet uyum süreciyle ilgili sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğine karşı süreç yürüten/sürece başlamayı düşünen ilgili platform kullanıcıları nasıl bir yol izleyebilir?
Bu konuda bilgi kirliliği o kadar fazla ki, özellikle cinsiyet uyum süreci üzerinden insanları kandırarak, yalan bilgiyi bilinçli bir şekilde dolaşıma sokarak kişileri korkutan ve kişilere danışmanlık verdiği gerekçesi ile ekonomik gelir elde eden ve bu geliri her geçen gün büyüten gruplar var. Burada hem kişilere hem de doğru bilginin yayılması ile ilgili olan kurum ve kuruluşlara sorumluluk düşüyor. Bu konuda kişilerin mutlaka sivil toplum kuruluşlarına başvurmalarını önemsiyorum. Konunun ekonomik boyutu ve ameliyatlar söz konusu olduğunda kişiler için en uygun yer arayışının ağır bastığını görebiliyorum. Bu aşamada da birden fazla kişiden deneyim aktarımı almak önemli oluyor. Kişiler, sivil toplum kuruluşlarında ya da sivil inisiyatiflerde konu ile ilgili çalışan aktivistlerden deneyim aktarımı alabilirler. Kapsama Alanı ve Trans İstanbul İnisiyatifi ilgili sivil topluluklardan ikisini oluşturuyor. Benzer topluluk ve dernekler ile iletişime geçerek hizmet ve kaynaklara erişim sağlamayı önemli buluyorum.
Etiketler: insan hakları, medya, yaşam, kent hakkı, barınma, sağlık, sağlık hakkı, özel haber