Claudia Roth Ankara’da ‘Çapulcularla’ Görüştü

Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth ve Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu Başkanı Barbara Lochbihler, Gezi Parkı direnişiyle ilgili bilgi almak için bugün Ankara’da bir toplantı düzenledi. Türkiye Barolar Birliği, Ankara Tabip Odası, Mimarlar Odası, İnsan Hakları Derneği ve Kaos GL Derneği’nin katıldığı toplantıda polis şiddeti ve hükümetin baskıcı tutumu değerlendirildi.

 

 

Kendisi de İstanbul Divan Otel’de biber gazına maruz kalan Roth, bu “tehlikeli ve demokratik zaman”da hükümetin toplumu kutuplaştırmasının çok kötü sonuçları olacağını belirtti. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı, Taksim’de yaşadıklarını “hayatının en korkunç anları” olarak nitelendirdi.

 

Kaos GL Derneği Medya Koordinatörü Ömer Akpınar, ana akım medyanın polis saldırılarını görmezden gelmesine ve Başbakan Erdoğan’ın dezenformasyon yaymasına dikkat çekti. Akpınar, direnişte yer alan feministler, anti-militaristler ve LGBTİ’lerin (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) yaygın tektipleştirici söyleme karşı durduğunu belirtti.

 

 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sundukları “Gezi Parkı Protestolarıyla İlgili Bilgi Notu”nu Roth ve Lochbihler ile paylaştı. Biber gazı fişeklerinin mermi olarak kullanıldığını ifade eden Feyzioğlu, Ethem Sarısülük’ün polis tarafından öldürüldüğü Kızılay Günvepark’a asılan “Değerli Türk Polisi Ankara Sizinle Gurur Duyuyor” pankartı nedeniyle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i kınadı.

 

Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Selçuk Atalay, polis saldırıları sonucu epilepsi nöbeti geçiren, gözünden yaralanan, kafa kemiği çöken ve sağlık hizmetine ihtiyaç duyanlar için gönüllü doktor ve tıp öğrencilerinin verdiği yardımı anlattı. Kullanılan kimyasalların içeriğine dair bir bilgileri olmadığı için sıkıntı yaşadıklarını aktaran Atalay, polis şiddeti sonucu 7 binin üzerinde kişinin yaralandığını söyledi. Tabip Odası Genel Sekreteri, polisin sağlık çalışanlarına da saldırdığını belirtti ve kendisinin de atılan fişek sonucu kolundan yaralandığını ekledi. Anlatılanlar karşısında gözyaşlarını tutamayan Roth, “insanlar Hipokrat yemini ettikleri için cezalandırılmamalı” dedi.

 

İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise hükümetin son 2 yılda yaptıklarının parti programına tamamen ters olduğunu, Türkiye’nin bir polis devleti hâline geldiğini ifade etti. Yaşam tarzına yapılan müdahaleler, Alevi-karşıtı, Kürt-karşıtı politikalarla AKP’nin gizli gündeminin ortaya çıktığını vurgulayan Türkdoğan, direniş sırasında yaşanan hak ihlâllerine ilişkin kapsamlı bir rapor hazırladıklarını söyledi.

 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Bülent Batuman ise kentsel dönüşümün toplumu değiştirmek için nasıl kullanıldığını anlattı. “Mesele, kamusal alanda ne şekilde göründüğümüzle ilgili” diyen Batuman, polis şiddetinin daha da artmasından duyduğu endişeyi paylaştı.

 

Doğa ve tarihin yok edilmesi konusunda Hasankeyf örneğini veren Roth, üç büyük kentteki entelektüelleri eleştirdi. “Başta ‘orası Kürtlerin yeri’ diyenler daha sonradan Hasankeyf’e bir 3. Dünya ülkesine gider gibi gittiler,” diyen Roth, neo-liberal politikalara karşı yaşamı savunmak gerektiğini belirtti.