30/03/2018 | Yazar: Berrin Dede
LGBTİ+ çocuklar üzerine makalesiyle Prof. Dr. Sema Kut Gençlik Makale Yarışması’nın birincisi olan Aras Örgen ile konuştuk.
LGBTİ+ çocuklar üzerine makalesiyle Prof. Dr. Sema Kut Gençlik Makale Yarışması’nın birincisi olan Aras Örgen ile konuştuk: Bir çocuğun bir diğer cinsiyete ait olarak görünen oyuncaklarla oynadığı takdirde azar işitmesi veya kıyafetlerinin seçilmesi, kıyafetlerine karışılması gibi davranışların da aslında istismar.
Görsel: Dergimize yollanan farklı yaşlardan ilkokul öğrencilerinin çizimlerinden…
Her yıl Mart ayının üçüncü Salı günü kutlanan Dünya Sosyal Hizmet Günü bu yıl 20 Mart’a denk geldi. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Hizmetler Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi beraberliğinde Dünya Sosyal Hizmet Günü’ne de dikkat çekmek adına Prof. Dr. Sema Kut Gençlik Ödülü, Makale Yarışması düzenlendi. Makalenin konusu ise “Çocuk İhlali ve İstismarı” olarak belirlenmişti.
Yarışmaya toplam 19 makale başvuruda bulundu ve bu makalelerden 10’u değerlendirildi. Birincilik ödülünü de “Çocuk İhmal ve İstismarı Konusunda LGBTİ+ Çocuklar Nerede Kalıyor?” başlıklı makalesiyle Aras Örgen oldu. Aras, 22 yaşında. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde Sosyal Hizmetler öğrencisi.
Aynı zamanda Genç LGBTİ+ Derneği’nde gönüllü stajyer olarak yer alıyor. Mülteci LGBTİ+ bireylerle ilgili çalışmaları da bulunuyor. Bunlardan biri de çalışma aşamasına benim de şahit olduğum Denizli’deki mülteci LGBTİ+ bireylerin sorunlarını ele aldığı çalışmaydı. Çalışmalarının sıkı takipçisi olarak ödül sonrasında ben de kendisi ile makalesinin içeriği ve düşünceleri hakkında biraz konuştuk.
“Kıyafetlere karışılması da istismar”
Makalenin içeriğinden bahseder misin?
Yarışmanın kuralları gereği bir de benim çok fazla üzerine çalışmadığım bir alan olduğundan biraz kısa bir makale oldu. Özellikle LGBTİ+ çocukların yaşadıkları ihmal ve istismarı anlatmak istediğim makale belki de bir kitap hatta bir seri şeklinde de olabilirdi. Anlayacağın konu çok derin bir konu. Ben daha çok kısa bir giriş ve bir tanıtım yaptım aslında. Özet olarak çalışmamda LGBTİ+ çocukların ikili cinsiyet sistemi ve ataerkil aile yapısı içinde 'yetiştirilmesi' sonucu bir ihmal ve istismara maruz kalabileceklerinden bahsettim. Hatta daha da geniş bir boyutta bir çocuğun bir diğer cinsiyete ait olarak görünen oyuncaklarla oynadığı takdirde azar işitmesi veya kıyafetlerinin seçilmesi, kıyafetlerine karışılması gibi davranışların da aslında bir istismar olduğundan bahsettim. Başında da belirttiğim gibi çok derin ve giriftli bir konu olduğundan ve heteronormativite, erkeklik ve insan hakları gibi konuların da içinde yer aldığından bu konudaki makale sadece kısa bir giriş olabilir belki.
“Çok görünür bir konu değil”
Sonuçta LGBTİ+ çocukların yaşadığı en büyük travmaların temel sebebi bu kalıplara indirgenmek. Bu da senin makalenin odak noktasını oluşturdu diyebilir miyiz?
Kesinlikle. Yani herhangi bir çocuğu heteroseksüel ve natrans olduğu düşüncesiyle yönlendirmek, aile içinde çocuğun bir şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Bu da okul ile birlikte pekiştiriliyor. Heteronormatif bir sistemde özellikle LGBTİ+ çocuklar bu şiddete maruz bırakılıyor ve bu konu da pek fazla konuşulmuyor. Kısacası bunlara biraz değinerek, LGBTİ+ ergen ve gençlerle çalışan sosyal hizmet uzmanlarının yapabilecekleri müdahaleden önce nelere hakim olması, neleri öğrenmesi ve nasıl dinamik kalması ile ilgili makaleler ve yayınlardan bir derleme sundum. Öte yandan fazla görünür bir konu değil bu konu. Özellikle sosyal hizmet alanında genel olarak LGBTİ+ üzerine çalışan akademisyen veya öğrenci sayısı maalesef az. Bu nedenle literatürde de -Türkçe olarak- fazla yok. Bir de farklı bir yerden ele almak, herkesin görmediği bir hak ihlalini ortaya koymak, dinamiklik ve savunuculuk açısından da önemli bence. O nedenle bu konu İleride de bu konuda çalışmak isterim mutlaka.
Peki bu ödülün sana hissettirdikleri neler? Duygularını da merak ediyorum çünkü.
Aslında pek bu ödülü alacağımı beklemiyordum. Çünkü hem konuda çok fazla deneyimim olmadığından hem de geniş bir konu olduğundan ödülü alınca önce şaşırdım ardından da çok sevindim. Özellikle bu konunun internette paylaşılması, yazının sosyal hizmet uzmanları ve öğrencileri tarafından okunması beni oldukça mutlu ve umutlu hissettirdi. Pek konuşmadığımız, değinmediğimiz ve görmediğimiz bir konunun gündeme gelmesini sosyal hizmet ve insan hakları mücadelesi açısından önemli buluyorum. Ödül olarak aldığım kitapların hepsi de oldukça değerli, farklı alanlardan sosyal hizmete ilişkin kitaplar. Bu nedenle hepsini keyifle okuyacağım. Tekrardan değerlendirme kuruluna, etkinliği düzenleyen meslek elemanlarına ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bir de bu alanda çalışmış ve literatüre katkı sağlamış sosyal hizmet akademisyenlerine teşekkür ediyorum.
“Bu konuları gündemleştirmek için çabalamalıyız”
Sosyal hizmet alanındaki LGBTİ+ çalışmalarının şu anki durumu nedir? Neler yapılabilir sence?
Şu an için derneklere baktığımızda birçok LGBTİ+ derneği bir sosyal hizmet desteği sağlıyor. Benim de üyesi olduğum Genç LGBTİ+ Derneği'nde gönüllü sosyal hizmet uzmanları ve öğrencileri ile birlikte bir çalışma grubu kurduk. Kendimizi de geliştirdiğimiz ve etkinlikler yapmayı düşündüğümüz bir alan oldu bu. Akademik olarak bakarsak da benim bildiğim bu konuda çalışma yapmış olan pek de fazla akademisyen yok. Her ne kadar bir insan hakları mesleği olsa da sosyal hizmet bazen bu konuda geride kalıyor bence. Özellikle akademik olarak bir tarama yaptığımızda Türkçe pek fazla kaynak olmuyor. Bulduğumuz kaynaklar da zaten Kaos GL ile çalışan çok değerli akademisyenlere ait yayınlar oluyor. Ancak sosyal hizmet alanındaki akademi bu konuda Amerika ve Avrupa'da olduğu gibi değil. Aslında bu noktada öğrenciler olarak bize de görev düşüyor. LGBTİ'lerin yaşadıkları hak ihlalleri sosyal hizmetin tam da konusu ve biz de bunu gündemleştirmek ve bu alanda üretmek için çabalamalıyız. Belki okullar bu konuda sınırlı kalıyor ancak başka alanlarda üretmek için bizi bekleyen oluşumlar/dernekler var. Yani biraz da öğrenciler olarak bizim itmemiz gerekiyor. Bu itme hem okulda hem de okul dışında yapılabilir bence. Çünkü benim gördüğüm, okul içinde öğrenci arkadaşlarımdan ilgili olanlar var. İlgili arkadaşların gidebilecekleri yerler de var ancak bunu pek bilmiyoruz veya konuşmuyoruz. Bu nedenle Kaos GL'nin yaptığı staj programı gibi, başka dernekler de okullarla anlaşıp staj programı açarsa, sosyal hizmetin LGBTİ+ alanı ile daha yakın ilişkiler kurması kolaylaşabilir bence.
İhtiyaç temelli değil hak temelli çalışmak
Çok teşekkür ederim düşüncelerini paylaştığın için. Tekrar tebrik ederim. Çalışmalarını ve başarılarını önemle takip edeceğim. Konuşmamızı da senin genel düşüncelerinle sonlandıralım istiyorum. Söylemek, eklemek istediğin bir şey var mı?
Aldığım eğitimde, yaptığım gönüllü çalışmalarda ve okuduklarımda sosyal hizmetin insan haklarından temelini alan ve sosyal adalet nosyonu ile çalışan bir meslek olduğunu öğrendim ve öğrenmeye her gün devam ediyorum. Sosyal hizmet uzmanları ve öğrencileri, tüm dezavantajlı gruplarla ve bireylerle çalışır, toplumsal kalkınma ve değişim için çalışma yürütürler. Bu nedenle tüm haksızlığa uğrayan grupları görmek gerekir. Bunu unutmamak gerektiğini düşünüyorum. İhtiyaç temelli değil, hak temelli çalışmak, statükoyu normalleştirmek yerine değiştirmek ve dönüştürmek sosyal hizmet için temel hedefler arasında. Sosyal hizmet uzmanlarının bu konuda hak savunucuları olduğuna inanıyorum. Multidisipliner çalışmalarla birlikte daha da zenginleşebilecek bir alan olan LGBTİ+ ve sosyal hizmet ilişkisi, önemli bir konu. Unutulmamalı ki LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. Engelli, yaşlı, mülteci, kadın, çocuk, LGBTİ+, evsiz, yoksul demeden her grubun sosyal hizmetin odağında olması gerektiğini düşünüyorum. Tekrardan teşekkür ediyorum.
Etiketler: insan hakları, sosyal hizmet