26/02/2010 | Yazar: Kaos GL

Bahçeşehir ve İstanbul Bilgi üniversitelerinin iş birliğinde yapılan ''Okul Öncesi Çocuk Kitaplarında Kimlik Oluşumu'' araştırması kapsamında incelenen okul öncesi ki

Çocuk Kitapları Tek Tipleştiriyor  Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Bahçeşehir ve İstanbul Bilgi üniversitelerinin iş birliğinde yapılan ''Okul Öncesi Çocuk Kitaplarında Kimlik Oluşumu'' araştırması kapsamında incelenen okul öncesi kitaplarda çocukların karakterinin tek tipleştirildiği belirtiliyor.
 
Bahçeşehir ve İstanbul Bilgi üniversitelerinin iş birliğinde yapılan ''Okul Öncesi Çocuk Kitaplarında Kimlik Oluşumu'' araştırması kapsamında incelenen okul öncesi kitaplarda, Erkek çocuklara ''cesur'', ''kahraman'', ''aslan'', ''usta'' gibi sıfatlar yakıştırılırken, kız çocuklarının ise ''canikom'', ''mercan balığım'', ''kınalı kuzum'', ''prensesim'' diye sevildiğinin görüldüğü belirtildi.

Bahçeşehir Üniversitesinden yapılan açıklamada, üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hande Eslen Ziya ve İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç Dr. Itır Erhart'ın yaptığı araştırmanın isminin tam olarak ''Dengeli, Ölçülü, Yetinen ve Tek Tip Türk Çocuğu: Okul Öncesi Çocuk Kitaplarında Kimlik Oluşumu'' olduğu kaydedildi.
 
Açıklamada, bir yıla yakın sürede gerçekleştirilen çalışma kapsamında, ''hijyen'', ''sevgi'', ''çevre'', ''sosyal roller'' ile ''karakter ve tutum'' başlıklarında son 5 yılda basılan okul öncesi 56 kitabın incelendiği aktarıldı.
 
Araştırmada sosyal yapılandırmacı bakış açısıyla çocuk kitaplarının analizinin yapıldığı ve çocuk kitaplarının nasıl bir karakter eğitimi için kullanıldığının ortaya konulduğu kaydedilen açıklamada, ''Hande Eslen Ziya ve Itır Erhart'ın ilk kez kendi çocuklarına okudukları çocuk kitaplarında fark ettikleri tek tip çocuk profilinin, okul öncesi çocuk kitapları için genellenebilir bir profil olup olmadığı sorusu, böyle bir araştırma fikrini ortaya çıkardı'' denildi.
 
Türk yayınevleri tarafından yayımlanan Türk yazarlı veya Türkçeye uyarlanan okul öncesi çocuk kitaplarını (3-6 yaş) kapsayan çalışmanın sonuçlarının ise oldukça düşündürücü olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''İncelenen tüm kitaplarda çocukların belli doğruları öğrenmelerinin hedeflendiği gözlemleniyor. Araştırma, okul öncesi çocuk kitaplarının, davranışları ve ifadelerinde ölçülü olması öğretilen tek bir çocuk tipi yaratmayı hedeflediğini ortaya koyuyor. Araştırmayı yapan Hande Eslen Ziya ve Itır Erhart'ın çalışmanın sonuçlarıyla ilgili yorumu ise 'Hoşgörünün ve farklılıklara saygının küçük yaşlarda öğretilmesinin önemi düşünüldüğünde kitaplarda yaygın olan tek tip çocuk yetiştirme politikası endişe vericidir' şeklinde.''
 
Araştırmanın Sonuçları
Araştırmanın bazı sonuçlarına yer verilen açıklamada, hikayelerde aşırıya kaçan her şeyin, fazla terlemenin, fazla yemek yemenin, fazla oyun oynamanın, fazla dinlenmenin bir şekilde cezalandırılıp önemli bir ders ile sonuçlandırıldığı belirtildi.
 
Hijyenin öğretildiği hikayelerde Türk kültürünün yansıtıldığına işaret edilen açıklamada, bir yandan çocuklara temiz olmaları aşılanırken, bir yandan da temizlikte de aşırı olmamaları ve haftada 2 kez duş almanın yeterli olacağının vurgulandığı kaydedildi.
 
''Kültürel açıdan duyarlı, çok kültürlü, farklı etnik gruplardan çocukların yer aldığı kitaplara rastlanmıyor. Kitaplarda yer alan çocukların hiçbiri engelli değil, arka planda bile engellilere yer verilmiyor. Çocukların hepsi çekirdek tipi ailelerde yaşıyor, yalnızca bir kitapta annesi ve babası boşanmış bir çocuk bulunuyor. Kitaplarda eşcinsel ya da yalnız ebeveynler yer almıyor'' denilen açıklamada, araştırmaya ilişkin şu bilgiler yer aldı:
''Geleneksel cinsiyet rolleri de yeniden üretilmektedir. 'Meraklı', 'yaratıcı' erkek çocukları dışarıda oynayıp, babalarıyla bir şeyler inşa ederken, 'sevgi dolu' kız çocukları evde anneleri ile kek yapıyor. Erkek çocuklara 'cesur', 'kahraman', 'aslan', 'usta' gibi sıfatlar yakıştırılırken, kız çocukları 'canikom', 'mercan balığım', 'kınalı kuzum', 'prensesim' diye seviliyor.

Kitaplarda yer alan annelerin büyük çoğunluğu ev kadınıdır, eve ekmek getiren ise babadır. Sünnet bir erkekliğe geçiş töreni olarak sunulurken, sünnetsiz erkeklerin pis ve sağlıksız olduğu, hatta 'gerçek erkek' olmadıkları ima ediliyor.

Kız çocukları için ise böyle bir 'geçiş törenine' rastlanmıyor. Sürdürebilir, yeşil enerjinin ve geri dönüşümün öneminin vurgulandığı günümüzde, kitaplarda yer alan 'çevreyi koruma' kavramı ağaç dikmekten, çöpleri toplamaktan, çiçekleri sulamaktan öteye gitmiyor.''
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam