14/04/2020 | Yazar: Ali Erol

Nisan’ın ikinci haftasından homofobik nefret “köşe”leri haber7, Yeni Şafak, Millî Gazete, Akit ve Milat yazarlarından…

COVID-19 bahane, homofobik nefret bedava! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Homofobik nefret söylemiyle bendini aşıp “köşe”lerine sığmayan gazete yazılarını okumaya devam ediyoruz. 

Nisan ayının ikinci haftasından cinsiyetçi ve homofobik nefret “köşe”lerini haber7, Yeni Şafak, Millî Gazete, Akit ve Milat yazarlarından seçtik.

haber7.com, Mürsel Gündoğdu: Covid-19 vesilesiyle LGBTİ+’lara “helak” ayarı!

haber7.com sitesi’nden Mürsel Gündoğdu, “Şüphesiz Sizi, Bir Erkek ile Bir Dişiden Yarattık” başlıklı “köşe” yazısını, twitter hesabından duyuruyor: “Bugün alışık olduğumuz hayatın bütün alanlarına meydan okunuyor. Geçmişi üzerine inşa ettiğimiz bütün temeller altüst ediliyor. Dünyayı şekillendirenlerin insana biçtiği rol ise cinsiyetsiz ve kimliksiz yeni bir insan modeli.”

“İnsanlığın Covid-19 nedeniyle evlerine kapatıldığı bu günleri eski dünyanın formatlanıp yepyeni bir dünya programının olanca hızıyla devreye alındığı tarihi günler” olarak “yorumlayan” haber7.com’dan Gündoğdu, hikâyeyi uzatmadan “köşe” yazısının başlığına geliyor: “Hucurât Suresi 13. Ayet’te Yüce Rabbimizin, sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, diye buyurduğu eşrefi mahlukat olan insan.”

“Covid-19”dan “cinsiyetsiz, kimliksiz ve milliyetsiz yeni bir insan modeli”ne geçen, haber7.com sitesi “köşe” yazarı, oradan da “queer teori”ye akıyor: “Bu kavramla karşılaşınca olumlu ya da olumsuz hiçbir tepki veremiyorsunuz. Bizim çocuklara sordum. Bunu duyduk ama ne demek olduğunu bilmiyoruz dediler. Biyolojik bedenin doğallığını ve insanın cinsel yönelimini sorgulayan bu teori, ABD’de pişirilip bütün dünyaya servis edilen, belli çevrelerce desteklenen ve günden güne hızla yayılan cinsiyetsiz, kimliksiz, milliyetsiz yeni insan modelinin bilim kılıfı giydirilmiş ismi.”

haber7.com “köşe” yazarı, “queer kuramını LGBT’lere özgü bir kimlik politikası olarak okuma tuzağına düşmeden” okurlarını “kimliksizlik”e karşı uyarıyor: “Tarihsel arka planda eşcinsel özgürleşme hareketinden beslenip ortaya çıkmasına rağmen queer teori, eşcinselliği de aşan kimliksiz ve cinsiyetsiz insan modelinden başka bir şey değil.”

“Queer kurama dair ülkemizde çeşitli yayınlar aracılığıyla bazı çalışmalar yapılıyor” bilgisini “KaosGL.org sitesi”, “KaosQ+ hakemli dergi”, “Queer Teori adıyla herkese açık dersler” gibi Kaos GL örnekleriyle geçerken, o dersi veren hocaların akademik özgürlüğü ve çalışma haklarına n’olduğunu sorma gereği duymadan sonra geri başa dönüyor.

Gökkuşağı Projesi kapsamında İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Kurumu SIDA tarafından Kaos GL’nin çalışmalarının desteklenmesine önce bir “ne hikmetse” iması düşen haber7.com “köşe” yazarı, güya dön dolaş gene “helak”a bağlamıyormuş gibi “Allah, plan yapanların en hayırlısıdır.” uyarısı ile de ayarı çekiyor:

“Queer kuram, yeni dünya düzeninin tasarladığı kimliksiz ve cinsiyetsiz insan modelinin ilim postuna büründürülmüş sosyal laboratuvarıdır. Bu kuramın yapılandığı ülkelerde iktidarın işleyiş mekanizmasını sekteye uğratarak kimliksiz ve cinsiyetsiz bir insan modeli için yeni direniş noktalarıyla yeni dayanışma alanları oluşturmak amacıyla her türlü yerleşik düzene direnen queer yaşamlar hedefleyen bu yapının dünya genelinde oluşum ve temellendirme süreci ise hızla devam ediyor.”

“Dünyaya format atıp yeni bir düzen getirmek isteyenler, insanı fıtratından koparıp kimliksiz ve cinsiyetsiz köleler haline getirmeye ant içmişler gibi. Bütün bunları da bilim postu altında yapıyorlar. Her alanı çalışıyor, her bir detayı en ince ayrıntısına kadar tasarlıyorlar.”

Yeni Şafak, Ergün Yıldırım: İktidar, güç ve kibirle sen sapıttıysan, LGBTİ+’ların günahı ne!

Yeni Şafak yazarı, Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ergün Yıldırım’ın kendi ifadesiyle “oğlancı-lezbiyen” nakaratını ağzına almadan “köşe”sini dolduramadığını daha önce de kayda geçirmiştik.

Yeni Şafak sosyoloğu, nakaratını pek sevdiğinden “Korona günlerinde münacat” başlıklı yazısında da güya günah çıkartıyor: “Adaletten uzaklaştık. Zulme yöneldik. İktidar ve güç sahibi olunca kibirlendik. Toplumların ileri gelen seçilmiş ve atanmış sınıflarında yer alınca şımardık. Mal da mülk de, zenginlik de kudret de bizi baştan çıkarttı.”

Yeni Şafak “köşe” yazarı, “Bize verdiğin karşı cinse sevgi duyma, haz alma duygumuzda aşırılaştık.” diyerekten yakarışına devam ederken arada gene “Lezbiyenler, oğlancılar çoğaldı.” Ayrımcı dili ve homofobik nefret söylemiyle LGBTİ+’lara sövmekten vazgeçmiyor.

En temel anayasal hak ve hukuku tanımazlıktan gelen Yeni Şafak “köşe” yazarı, “Özgürlük diye sokaklara çıkıp bağırdılar. Biz inananlar buna ses çıkaramadık. Durup seyrettik.” dezenformasyonuyla, saydıklarının yıllardır hukuk dışı gerekçelerle yasaklandığını bilmezmiş gibi yetinmeyip “helak” çağrısıyla bedduasına devam ediyor.

Millî Gazete, İsmail Hakkı Akkiraz: Saadet Partili “köşe” yazarı homofobik nefret nakaratını pek sevmişe benziyor!

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi olan Millî Gazete “köşe” yazarı İsmail Hakkı Akkiraz, “koronaya karşı eşcinsellik yasaklansın” hoyratlığıyla kendinden geçince koronaya karşı helak çağrılı homofobik nefret korosunun nakaratlarını tekrar etmelere doyamadığı anlaşılıyor.

“Allah, gazap eder” ve “Allah ve resulü ile harbedenler” başlıklı “köşe” yazılarında, Yeni Şafak’tan Ergün Yıldırım gibi kendi melanetlerini sayıp dökerken araya “eşcinsellik”i de katmaktan vazgeçmiyor.

Saadet Partili Millî Gazete “köşe” yazarı bu dünyada hak hukuk tanımaz “gerekli düzenlemeler yapılarak” çağrısı ile iktidara sesleniyor, öbür dünya için de Allah adına ayar çekmekte beis görmüyor.  

Akit, Şevki Yılmaz: Kendi melanetleri için eşcinsellere iftira atmanın hazzı!

Koronaya karşı homofobik nefret korosunun çığırtkanlarından Akit’ten Şevki Yılmaz, “Koranalar sadece Kuran’dan korkar!” başlıklı “köşe” yazısıyla Yeni Şafak ve Millî Gazete “köe” yazarlarından geri kalır mı! O da aynı koronun nakaratlarıyla kendi melanetleri için eşcinsellere iftira atma yolundan yürüyor:

“İnsanları köleleştirme, haklarının gasbı, haksız yere cana kıyma, savaşlar, işgaller, ticarette sahtekârlık, faiz, fuhuş ve kumarla sömürü, içki, uyuşturucu, eşcinsellik, LGBT sapıklığı ve benzeri ahlaksızlıkların bir kısmını yaptıkları için bela ve musibetlere uğrayan geçmiş kavimlerin yerine bu ahlaksız suçların hepsinin işlendiği zalim, soysuz ve ahlaksızların egemenlik kurduğu bir asırda yaşıyoruz!”

Akit, Ali Erkan Kavaklı: Korona güncel, cinsiyetçi ve homofobik nefret kadim!

Akit’ten bir başka “köşe” yazarı Ali Erkan Kavaklı da, “İsyan, virüs, tövbe ve iyiliğe çağrı” başlıklı yazısında işin kolayını bulmuş!

Koronaya karşı homofobik nefret nakaratında sıradaki çığırtkan, Akit’ten Kavaklı, kendi çalıyor kendi söylüyor: “Allah virüs belasını başımıza neden sardı?” Çünkü: “Homo evliliklerine ses çıkarmadık.”, “Fahişe, homoseksüel, lezbiyenlik yapan arsızların sokağa taşmasını engellemedik.”

Milat, Asiye Türkan: Homoseksüelden helaka aynı nakarat!

Milat’tan Asiye Türkan, “Allah bize yeter, ne güzel vekildir o!” başlıklı yazısıyla, günahlarının bedelini “LGBT”ye bağlamaya devam ediyor.

Muhafazakâr medyanın nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik “köşe”lerinden Yeni Şafak, Millî Gazete ve Akit’in erkek yazarları gibi Milat “köşe” yazarı Asiye Türkan da, koronaya karşı homofobik nefret korosunun nakaratını tekrar ediyor:

“Nikah, evlilik, mehir, boşanma, miras vs. hükümlerinin dikkate alınmadığı, homoseksüellik, içki, kumar, zina, faiz, kumar bataklığının içinde boğulduğu, meşrulaştırıldığı hatta bu durumlara rağmen hâlâ devam edildiği ortamda Rabbimin cezayı bu dünyada da vermeyeceğini mi sandık?”

Not: Bu haberde, alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.


Etiketler: medya
2024