08/05/2017 | Yazar: Kaos GL
Kaos GL, Çukurova İnsan Hakları Akademisi’ne katılan hukuk öğrencilerine ‘LGBTİ Hakları’nı anlattı.

Kaos GL, Çukurova İnsan Hakları Akademisi’ne katılan hukuk öğrencilerine “LGBTİ Hakları”nı anlattı.
Kaos GL’den Ali Erol’un anlattığı “LGBTİ Hakları” dersine, Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 40 kişilik bir öğrenci grubu katıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi’nce bu yıl üçüncüsü düzenlenen Çukurova İnsan Hakları Akademisi’nin hafta sonu programında “LGBTİ Hakları” işlendi.
Kaos GL’den Ali Erol’un anlattığı “LGBTİ Hakları” dersi, Cumartesi günü (6 Mayıs), Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nde yapıldı.
Hastalıktan hak talebine LGBTİ’lerin insan hakları politikalarına dahil edilme sürecini anlatan Ali Erol, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı meselesini işledi.
LGBTİ’lerin yürüttüğü tanınma ve eşitlik mücadelesinin, ayrımcılık ideolojilerinin tezahürleri olan negatif yaklaşımlara maruz kaldığını belirten Erol, homofobi, transfobi, heteroseksizm ve heteronormativite terimlerini de açtı.
Heteroseksizmin, bir tür ırkçılık olduğunu, kadınlara yönelik seksizmin (cinsiyetçilik), heteroseksüel olmayanlara yönelik hali olduğunu belirten Erol, şöyle devam etti:
“Heteroseksizm, heteroseksüellik dışında hiçbir varoluşu kabul etmez ve heteroseksüel olmayanlara şiddete varan fizik ya da psikolojik terör uygular. Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişilerin eşit vatandaşlık hakkını tanımayan heteroseksist sitem, LGBTİ’lerin başta yaşam, ifade ve örgütlenme hakkı olmak üzere temel insan haklarını güvenceye alıp korumaya yanaşmamaktadır.”
LGBTİ’ler de “herkes” ve “kimse” midir…
Türkiye’de eşcinselliğin “suç” olmadığını ama LGBTİ’lerin ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığını belirten Ali Erol, Çukurova İnsan Hakları Akademisi’nin “LGBTİ Hakları” dersinin ikinci bölümüne şu satırları ele aldı:
“Eşitliği sağlayan ve Ayrımcılığı engelleyen Anayasa’nın 10. Maddesi, İş Kanunu'nun 5. Maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 122. Maddesi, T.C. Anayasası’nın hak ve özgürlükler maddelerin özneleri “herkes” ve “kimse” olarak geçer ama söz konusu “herkes” Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliğini kapsamaz.”
“LGBTİ’ler sırf cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerinden dolayı hayatın her alanında dışlanıyorlar, baskı görüyorlar, eşit katılımları engelleniyor, yasal güvenceden yoksun bırakılıyorlar, yaşam hakkı ihlalleri nefret cinayetlerine kadar varıyor.”
“Toplum hazır değil” yalanı…
LGBTİ’lerin hak ve özgürlük taleplerinin “toplum hazır değil” yalanı ile inkâr edilegeldiğini belirten Erol, şöyle devam etti:
“LGBTİ hakları Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için önüne konan kısa ve orta vadeli hedefleri gösteren Katılım Ortaklığı Belgesi ile başladı. Başbakan Bülent Ecevit’in 2001’de kabul ettiği programı AKP Hükümeti devraldı. Türkiye’nin ilk ödevi çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığını ortadan kaldırmaktı. “İşgücü ve sosyal konular” başlığı altında “cinsel yönelim” temelli ayrımcılığın 2004’e kadar kaldırılması bekleniyordu. Türkiye Hükümeti en azından çalışma hayatında cinsel yönelim temelli ayrımcılığı yasaklayan bu kriteri gündemine bile almadı.”
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) AB müktesebatına uygun değiştirilmesi sürecine de değinen Ali Erol, Adalet Alt Komisyonu’nun “ayrımcılık” ana maddesine “cinsel yönelim” ibaresinin eklenmesinde ortaklaştığı halde, TBMM öncesi aşamada AKP Hükümetinin Cemil Çiçek ile itiraz edip çıkarttığını anlattı.
Başbakan Erdoğan’ın, 2014’te, “Demokratikleşme Paketi” ve TCK’da “nefret” saikli değişikliği açıklamasının ardından, TCK’nın ayrımcılığı düzenleyen 122. Maddesi’nin “Nefret ve Ayrımcılık” adını aldığını ama Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği’ne gene yer verilmediğini söyledi.
Toplumsal barış için “yeni anayasa” süreci de yetmedi!
TCK’nın ardından “yeni anayasa” tartışmalarının başladığını belirten Ali Erol şöyle devam etti:
“Kanun önünde” herkes “eşit” olsa da cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerinden ötürü ayrımcılıklara maruz kalan LGBTİ’ler eşitliğe dahil edilmiyor. Yasalarda yazılı “herkes” söz konusu olduğunda erkeklerden sıra kadınlara gelmiyor. Hele ki yoksulsanız, azınlıksanız, hasta ya da sakatsanız, yaşlı iseniz, eşcinsel, trans, alevi, kürt iseniz yasadaki “herkes” olamazsınız.”
Çukurova İnsan Hakları Akademisi hafta sonu programı, Şebnem Korur Fincancı’nın anlattığı “Yaşam Hakkı ve İşkence Yasağı” dersi ile sona erdi.
Çukurova İnsan Hakları Akademisi “yalnızca kendi haklarını değil, insan haklarını korumayı içtenlikle istemeyi; insan haklarının özünde neyi talep ettiklerinin bilgisini kazandırmayı ve insan hakları ihlallerine son vermek için eylemde bulunma gerekliliği bilinci sağlamayı” hedefliyor.
Akademi programı, 27 Mayıs’ta, Hakan Ataman ve Eren Keskin’in dersleriyle sona erecek.
*Kaos GL Homofobi Karşıtı Yerel Buluşmalar Küçük Hibe Fonu Norveç Büyükelçiliği ve Gökkuşağı Projesi kapsamında, İsveç Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Kurumu SIDA tarafından desteklenmektedir.
Etiketler: insan hakları