29/08/2006 | Yazar: Kaos GL

‘4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 56. maddesi uyarınca, adı ve amaç bölümünde "hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" hükmünün ihlal edildiği hususunda feshi talep edilen demeğin yukarıda yapılan belirlemeler ışığında; A.İ.H.S.'nin 11. maddesi, Türkiye'nin taraf olarak imzaladığı 21 Temmuz 2003 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin 22. maddesi hükümleri de göz önüne alınarak, feshi hususunda kamusal dava açılmasına gerek olmadığına ve kararın bir suretinin Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne bilgi için gönderilmesine karar verildi.’ Kaos GL’nin kapatılması talebine karşılık Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral’ın imzasıyla ‘Dava Açılmasına Yer Olmadığı Kararı’…

‘4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 56. maddesi uyarınca, adı ve amaç bölümünde "hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" hükmünün ihlal edildiği hususunda feshi talep edilen demeğin yukarıda yapılan belirlemeler ışığında; A.İ.H.S.'nin 11. maddesi, Türkiye'nin taraf olarak imzaladığı 21 Temmuz 2003 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin 22. maddesi hükümleri de göz önüne alınarak, feshi hususunda kamusal dava açılmasına gerek olmadığına ve kararın bir suretinin Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne bilgi için gönderilmesine karar verildi.’ Kaos GL’nin kapatılması talebine karşılık Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral’ın imzasıyla ‘Dava Açılmasına Yer Olmadığı Kararı’…

KAOS GL

T .C.

ANKARA

CUMHURİYET

BAŞSAVCILIĞI

Basın Bürosu

Basın Soruşturma No : 2005/2247

Basın Karar No : 2005/1491

DAVA AÇILMASINA YER OLMADIĞI KARARI

DAVACI : K.H.

FESHİ İSTENEN DERNEK : KAOS GEY VE LEZBİYEN KÜLTÜREL ARAŞTIRMALAR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ,
G.M.K. Bulvarı No:29/12 Demirtepe Çankaya Ankara.

FESİH TALEBİNDE BULUNAN

MAKAM : Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü.

BAŞVURU TARİHİ : 15.09.2005
Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünün 15.09.2005 gün ve 4901 sayılı yazı ve ekleri ile;

Merkezi Ankara G.M.K. Bulvarı 29/12 Demirtepe Çankaya adresinde kurulu "Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği"nin adında ve tüzüğünün amaç bölümünde 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 56. maddesinde ver alan "Hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" hükmüne aykırılık bulunduğu tespit ile demeğin feshi için dava açılması talebinde bulunulduğu,

Yapılan incelemede;

İlgili derneğin 15.07.2005 tarihli ve 06.074.083 kütük nolu dernek olduğu,
Derneklerin belli bir ideali gerçekleştirmek üzere, yasada öngörülen asgari sayıdaki gerçek (veya tüzel) kişinin gönüllü olarak bir araya gelmek suretiyle bilgi ve çalışmalarını sürekli olacak şekilde ve belli bir unvan altında birleştirdikleri, tüzüğüne göre örgütlenmiş ve tüzel kişilikle donatılmış bir kişiler topluluğu bulunduğu,

5253 Sayılı Dernekler Kanununda genel gerekçede belirtildiği üzere; yasanın siyasi kriterlere ilişkin eksikliklerin değerlendirilmesinde, katılım ortaklığı belgesi, yıllık ilerleme raporları, A.İ.H.S. ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, taraf olduğumuz Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmeleri ile üye olduğumuz kuruluşlar tarafından geliştirilen normlar ve Avrupa Birliği Komisyonu raporları dikkate alınarak hazırlandığı ve yeni yasanın temel felsefesinin derneğin özeline girmemek, resmi mercilerin veya kamuoyunun gözetiminden uzak serbestçe etkinlikte bulunmasını sağlamak olup, devletin derneklere karşı baskıcı değil kollayıcı tavrını göstermesi usulüne göre yapılandırıldığı,

Toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün düşünce özgürlüğü gibi özgürlükçü demokratik düzenin temeli sayıldığı ve bu hususun Ulusal Anayasa ve yasalarda, akabinde de Uluslararası bildirge ve sözleşmelerde yer alarak Ulusal ve Uluslararası güvencelere kavuştuğu,

10 Aralık 1948 tarihinde benimsenen BM insan Hakları Evrensel Beyannamesinin 20. maddesinde "her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve demeğe katılma serbestisine maliktir" maddesinin bulunduğu, A.İ.H.S.' nin 11. maddesinde "herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, demek kurmak haklarına sahiptir." belirlenmesiyle dernek kurma ve toplantı özgürlüğü başlığı altında bu özgürlüğün koruma altına alındığı, bunlara ek olarak Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 22/1. maddesinde "Herkesin, kendi çıkarlarını korumak için sendikalar kurmak yada bunlara girmek hakkı da dahil olmak üzere başkaları ile bir araya gelip dernek kurma hakkı vardır." hükmünün yer aldığı, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesinin bir çok kararlarında dile getirildiği gibi A.İ.H.S.' nin yaşayan ve dinamik bir belge olarak kabul edilmesi gerektiğinin açıkça belirlendiği, 1982 T.C. Anayasasında da 2001 yılında 4709 Sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişikliği ile dernek kurma özgürlüğü içeren 33. maddenin A.İ.H.S.' nin 11. maddesine paralel hale getirildiği,

Gönüllü bir toplumsal kuruluş olan derneklerin, serbestçe varlık kazanma ve örgütlenme ilkeleri ile faaliyet güvencesi öğelerini kapsadığı ve dernek özgürlüğünün tüm bu öğelerin bir arada bulunması ile sağlandığı,

Derneğin amacının kanuna ve ahlaka aykırı hale gelmesi nedeniyle feshedilmesinin Türk Medeni Kanununda derneklerle ilgili düzenlenmiş bulunan bir fesih nedeni olduğu (M.K.89.) Dernekler Kanununda bu fesih sebebi düzenlenmemiş ise de, Dernekler Kanununun 36. maddesi uyarınca Medeni Kanunun Dernekler ile ilgili hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu,

Türk Dili Kurumu Sözlüğünde; eşcinselliğin kendi cinsinden kişilerle cinsel ilişkide bulunan kimse olarak belirlendiği,

Konunun kısa bilimsel analizinde ise;
Modern bilimsel kuramlardan önce cinsel işlev bozukluklarının genel olarak ahlaki bozulmanın bir sonucu olduğu düşünülürken, ruh sağlığı profesyonelleri arasında yaygın olarak kabul gören, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan resmi tanı sistemi olan kısaca DSM IV olarak adlandırılan ve ruhsal bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabında "eşcinselliğin başlı başına bir bozukluk olarak ele alınmadığı" kişinin cinsel yönelimi ile ilgili sürekli ve belirgin stres yaşaması şeklinde bir alt grup olarak yer aldığı ve eşcinselliğe spesifik bir tanı olarak yer verilmediği (Gerald C.Davison-John M.Neale)

Türk Dil Kurumu ve özel sözlüklerde lezbiyen kelimesinin Fransızca kökenli "lesbien" eşcinsel olarak, gey kelimesinin İngilizce kökenli sıfat olarak, edilgin erkek eşcinsel olarak belirtildiği ve bu kelimelerin günlük hayatta ve bilimsel tartışmalarda anlamına uygun ve rahatça kullanıldığı,

Ahlak kavramının irdelenmesinde ise, insan topluluklarınca zamanla benimsenen, fertlerin birbirleriyle aile, toplum, devlet ve bütün insanlarla ilişkilerini düzenleyen kurallar, ilkeler ve inançlar bütünü olduğu, iyi-kötü bağlamında olumlu kabul eden davranışların toplamının ahlak olarak adlandırıldığı, ahlakın temel amacının toplumsal yaşamda düzeni sağlamak, bireyler arası ilişkileri kurallara bağlamak olduğu, toplumlara göre değişen, izafilik kavramı içeren ve Yeni Türk Ceza Yasasının yapılandırılmasında "cinsel yönelim ayrımcılığının" tartışıldığı bir dönemde, eşcinsel olmanın ahlaksız olmak anlamına gelmediği, gerçek olması gerekenin tüm ahlak bilimleri ile uğraşanların ortak birleştikleri nokta olan "insan iradesinin hür olması" gerektiği,

Derneğin tüzüğünün 2. maddesinde, amacı ve çalışma alanları olarak gösterilen ve 23 maddeden oluşan kavramlarda da ahlak dışı olarak tanımlanabilecek bir husus bulunmadığı tespitle;

4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 56. maddesi uyarınca, adı ve amaç bölümünde "hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz" hükmünün ihlal edildiği hususunda feshi talep edilen demeğin yukarıda yapılan belirlemeler ışığında; A.İ.H.S.' nin 11. maddesi, Türkiye' nin taraf olarak imzaladığı 21 Temmuz 2003 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme" nin 22. maddesi hükümleri de göz önüne alınarak, feshi hususunda kamusal dava açılmasına gerek olmadığına ve kararın bir suretinin Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne bilgi için gönderilmesine karar verildi.

10.10.2005

KÜRŞAT KAYRAL

25190 Cumhuriyet Savcısı



Etiketler: insan hakları
İstihdam