03/10/2013 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Derneği Hukuk Sekreteri Yasemin Öz, Başbakanın açıkladığı ‘demokratikleşme paketi’ni bugün CNNTÜRK televizyonunda canlı yayında değerlendirdi

Demokratikleşme Paketinin Kimleri Dışarda Bıraktığına Bakmalı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL Derneği Hukuk Sekreteri Yasemin Öz, Başbakanın açıkladığı “demokratikleşme paketi”ni bugün CNNTÜRK televizyonunda canlı yayında değerlendirdi
 
CNNTÜRK’ün 13:00 haber kuşağına katılan Avukat Yasemin Öz, Başbakanın nefrete ve ayrımcılığa karşı koruyacakları grupları sayarken mevcut anayasanın zihniyetinden öteye geçemediğini söyledi.
Kaos GL Derneği Hukuk Sekreteri Avukat Yasemin Öz’ün CNNTÜRK’te yaptığı değerlendirme şöyle:
 
“AKP’nin paketi mevcut anayasayı aşamıyor”
“Başbakanın demokratikleşme paketini açıklarken nefret suçlarıyla ilgili sıraladığı ve ayrımcılık yasağı kapsamına alacağız dediği unsurlar mevcut anayasanın onuncu maddesinde yer alıyor. Biz anayasanın onuncu maddesinin eşitlik düzenlemesini ve ayrımcılık yasağının zaten toplumun her kesimini kapsamadığını ve eksik olduğunu söylüyoruz. Sadece LGBT’ler değil, yaş meselesi, medeni durum, sağlık meselesi ve elbette cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği meselesi var. Bunlar anayasada olmadığı için on yıldan fazladır süren bir mücadele var. Bu durumlar anayasa girmeli çünkü yeterince toplumsal koruma sağlanmıyor ve LGBT’lere yönelik ayrımcılık engellenmiyor.”
 
“Demokratikleşme paketinin kimleri dışarda bıraktığına bakmalı”
“Başbakanın yaptığı sıralamada mevcut anayasanın mantığının devam ettiği görülüyor. Demokratikleşme paketi genel olarak aslında Türkiye’de demokrasiye nasıl bakıldığını, siyasilerin nasıl baktığını, AKP’nin nasıl baktığını ortaya koyuyor. Düzenledikleriyle değil düzenlemedikleriyle; kimi dışarıda bıraktığıyla, hangi düzenlemeyi yapmak istemediğiyle gösteriyor bunu.”
 
“Nefret suçu kime karşı işleniyorsa düzenleme de ona göre yapılmalı”
“Biz anayasanın eşitlik maddesinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığının da açık bir şekilde yasaklanmasının yazılmasını istiyoruz. Hele ki nefret suçları gibi özel bir alanda, nefret suçuna kimlerin maruz kalacağının düşünülerek yasanın çıkarılması gerekir. Nefret suçunun hedefi toplumun önyargı duyduğu gruplardır. Türk-Sünni Müslüman-Ortasınıf bir gruba karşı toplumda bir nefret yoktur. Kimlere karşı nefret vardır, Alevilere, Kürtlere, Gayrimüslim azınlıklara, Ermenilere, Rumlara, Yahudilere vardır, LGBT’lere yani eşcinsellere ve translara karşı nefret vardır. Toplumda nefret suçu kime karşı işleniyorsa düzenlemenin de buna göre getirilmesi gerekir.”
 
“Demokratikleşme paketinde anılmayanlar AKP’nin toplumun demokratikleşme isteğine karşı gösterdiği dirençtir”
“Toplumda ciddi bir demokratikleşme isteği var. Gezi direnişi sürecinde de gördük. Aslında bu demokratikleşme paketinde açıklanmayan şeyler AKP’nin toplumun demokratikleşme isteğine karşı gösterdiği dirençtir. Alevilere karşı gösterdiği dirençtir, LGBT’lere karşı gösterdiği dirençtir. Ana dilde eğitimin sadece parası olanlar için özel okulda düzenlenmesi de bir dirençtir. Temel eğitimi paralı hale getirmektir Kürtler için. Bu düzenlemeler toplumda parası olanlarla parası olmayanlar arasında bir ayrım yaratacaktır. Ayrımcılığı yok etmek için çok daha ciddi demokratik adımların atılması gerekir. Toplumun bir kesimini de ikna edemiyoruz onlardan çekinerek ancak bu kadarını yapabiliyoruz; toplumun her kesimini de birazcık memnun edelim demekle olmuyor.”
 
“Demokratikleşme isteği yükseldikçe devlet uzlaşmak yerine polis şiddetiyle cevap veriyor”
“Başbakanın bahsettiği yeni paketlerde bu tavrın değişmesi için AKP’nin gösterdiği direncin değişmesi gerekiyor. Açıklanan paketle sizin için de bir şey yapıyoruz deniyor ama Kürtler için gerçekte hiçbir şey yapmayarak geçiştiriliyor. Bizim beklentimiz toplumda demokratikleşme isteği yükseldikçe devlet şiddetiyle, polis şiddetiyle cevap vermek yerine sivil toplumla uzlaşılan bir mekanizma olması. Ama biz bu 11 yıllık iktidar döneminde, öncesinde de böyle bir yaklaşım görmedik. Toplumda demokratikleşme isteği ne kadar yükselirse yükselsin bunları kaale almayan bir devlet zihniyetinin sürdüğünü görüyoruz.”
“Paketin dışında bırakılanlara yönelik nefret suçuna göz yumacam deniyor”
“Bu paket de bu durumun açık bir göstergesi oldu. Paketin en elle tutulur tarafı kamu kuruluşlarında başörtüsü yasağının kalkması. Somut, insanların gündelik hayatta yaşadığı sıkıntıyı atlatabilecekleri gelişme bu. Nefret suçlarıyla ilgili düzenleme de olumlu ama toplumda nefrete maruz kalan grupların bir kısmı dışarda bırakılırsa, bu durum toplumun belirli kesimlerine karşı nefret suçu işlenmesine göz yummaya devam edeceğim demektir. Ayrımcılığa uğrayan gruplara karşı onlara ayrımcılık yapan gruplarla işbirliği kuracağım deniyor aslında. Toplumda zayıf olan, tehlikeye tehdite açık olan grupların özel korumaya alınması gerekir. Yoksa fiilen eşitlik olmuyor fiilen güçlüye karşı güçsüzü kurban etmek oluyor bu yasa değişiklerini yapmamak.”
 
“Paket nasıl yasalaşak, nasıl uygulanacak havada kalıyor”
“Nefret suçları düzenlemesi için bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarının hazırladğı yasa taslağı çerçevesinde diyalog gerekir. Mevcut haliyle demokratikleşme paketi nasıl yasalaşacak, nasıl yazılacak, yasalaştığında uygulaması nasıl olacak tarafı da havada kalıyor.”
 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam