12/03/2018 | Yazar: Kaos GL

ABD’de yaşayan trans oyuncu Denise Türkan, Medyatava’ya konuştu.

Denise Türkan: Polisin çevirip hakaret etmesi üzüyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

ABD’de yaşayan trans oyuncu Denise Türkan, Medyatava’ya konuştu: Yolda bir polisin beni çevirip hakaret etmesi beni fazlasıyla üzüyor. Her şeyden önce ben bir insanım…

Netflix'in orjinal dizisi "Orange is the New Black"te oynayan trans oyuncu Denise Türkan, Medyatava'dan Canan Kaya'nın sorularını yanıtladı.

Türkan, Levent Kırca’nın yaratıcısı olduğu “Olacak O Kadar”ın kadrosunda uzun yıllar yer alan, çeşitli tiyatro oyunlarında boy gösterdi ve unutulmaz sahne şovlarına imza atan bir oyuncu.

Canan Kaya, Denise Türkan’la Türkiye’de yaşadığı zorlukları, New York’a uzanan yolculuğunu, Broadway sürecini ve “Orange is the New Black” dizisindeki rolünü konuştu.

Denise Türkan, New York’a gidiş sürecini şöyle anlattı:

“Aslında ben hayatımın hiçbir döneminde yurt dışına gidip yaşamayı düşünmemiştim. Ama Türkiye’de hem oyunculuk hem de sahne anlamında yaşadığım zorluklar beni bu düşünceye yöneltti. Açıkçası New York’ta uzun süre yaşamak gibi bir planım da hâlâ yok. Sadece başka bir dünyayı görmek istedim. Türkiye’de çalıştığım son sene yaşadığım birtakım olaylar da tuzu biberi olmuştu bu gidişin. Ben bir transseksüelim ve bir hayatım var. Ama yaptığım işten ve bulunduğum çevreden ötürü düzgün bir hayatım olduğunu düşünüyorum. Bu diğerlerinin hayatı düzgün değil anlamına gelmiyor elbette. Yolda bir polisin beni çevirip hakaret etmesi beni fazlasıyla üzüyor. Çok duygusal biriyim. Her şeyden önce ben bir insanım… Bu yaşadıklarımı hep içime atıyordum.”

Türkan’ın “Polis size transseksüel olduğunuz için hakaret mi etti?” sorusuna yanıtı ise şöyle:

“O dönem Beşiktaş’ta yaşıyordum ve herkes beni tanır, çok da saygılı davranırlardı. Bir gün çalıştığım gece kulübüne gitmek için akşamüstü evden çıktım, kapının önünde taksi bekliyorum. İki tane Yunus polisi çıktı ve “Eve gir” diyerek beni azarladılar. “İşe gidiyorum” diyorum ama anlatamıyorum bir türlü. Onlar başka bir iş zannediyorlar herhalde… İçeri girdim ve makyajım bozuluncaya kadar ağladım.”

Röportajın tamamını Medyatava’dan okuyabilirsiniz.


Etiketler: kültür sanat
nefret