13/09/2011 | Yazar: KAOS GL

‘Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve esaslar Taslağı’ 4 Ağustos 2011 tarihinde BTK web sitesinde yayınlanmıştır. Bu taslakla ilgili olarak kamuoyunun on gün süre ile görüşünün alınması talep edilmiştir.

Devlet Eliyle Zorunlu Filtrelemelere Devam Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve esaslar Taslağı” 4 Ağustos 2011 tarihinde BTK web sitesinde yayınlanmıştır. Bu taslakla ilgili olarak kamuoyunun on gün süre ile görüşünün alınması talep edilmiştir.
 
Devlet Eliyle Zorunlu Filtrelemelere devam
İnternet’in Güvenli Kullanımı Konusunda Kamuoyunu Yanıltıcı Strateji…
 “Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve esaslar Taslağı” 4 Ağustos 2011 tarihinde BTK web sitesinde yayınlanmıştır. Bu taslakla ilgili olarak kamuoyunun on gün süre ile görüşünün alınması talep edilmiştir. Taslaktaki madde 15 ile bu Usul ve Esasların 22 Ağustos 2011 tarihine yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Altını çizeceğimiz ilk husus, bu değişikliğin İnternetine sahip çıkan yurttaşlar ve onların örgütlenmeleri aracılığı ile yaptığı basınç sonucunda gerçekleşmiş olduğudur. Bu değişiklik, verilen tepkilerin ne kadar haklı olduğunu göstermiştir.
Karar hakkında değerlendirmelerimiz özetle:
1.       Yapılan bu değişiklik kesinlikle yeterli değildir. Devlet eliyle merkezi filtreleme uygulaması korunduğu için kabul edilemezdir. Kamuoyu “Güvenli İnternet” tanımıyla yanıltılmaktadır. Filtreler aracılığı ile sansürlenen İnternet, “Güvenli” olarak sunulmaktadır. “Güvenli İnternet” tanımından vazgeçilmelidir. Herkes İnterneti güvenli kullanmak ister, fakat devlet eliyle hazırlanacak filtrelerle güvenlik sağlanmaz. Bunun adı sansürdür.
2.       Kamuoyuna sunulan tektipleştirme kararıdır. Filtreler devlet adına BTK tarafından, göstermelik bir kurula danışılarak hazırlanması öngörülmektedir. Aileler için sakıncalı, çocuklar için uygun İnternet sitelerinin neler olacağına BTK karar vermiş olacak. Tüm kullanıcılar için tektip bir aile ve çocuk filtresi geçerli olacak. Bu da tektip bir aile / çocuk / toplum tasarımı anlamına gelmektedir.
3.       Bu düzenleme BTK’yı filtreleri düzenleyen temel aktör halinen getirdiği için otokratik bir düzenlemedir.
4.       Listeler için genel kriterleri belirleyecek Kurul’da devlet temsiliyeti ağırlıktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan 3, İnternet Kurulu’ndan 2, BTK’dan 2 ve çeşitli uzmanlık alanlarından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından teklif edilecek 8 kişi arasından BTK tarafından seçilecek 4 kişiden oluşacaktır.  11 kişilik kurulun 7 si doğrudan siyasi idarenin bürokratlarından, kalan 4’ü de teklif edilen ler arasından BTK tarafından belirlenecektir. Uzman görüşü 7’ye karşı 4 olduğu için eşitsizdir. Üstelik uzmanlar da BTK tarafından seçilmektedir. Kurulda ayrıca iletişim bilimci, bilişimci, yeni medya ve dijital oyun uzmanı gibi alanlardan kimsenin olmaması Kurul’a biçilen görev hakkında fikir vermektedir. Görüldüğü üzere bu Kurul görstermelik olduğu kadar, yurttaşların hangi içeriklere erişip, erişemeyeceğine karar verebilecek yeterlilikte değildir.
5.      Defalarca açıkladığımız üzere Avrupa Konseyi çocukların ve gençlerin İnternet ortamını güvenli kullanmasının ancak dijital okuryazarlık becerilerinin arttırılması ile olanaklı olduğunun altını çizmektedir. Türkiye’de farklı bölgelere, cinsiyete, sınıfsal konuma ve yaş gruplarına göre İnternet kullanımı eşitsizliğinin ve sayısal uçurumun olduğu aşikardır (Bakınız DPT Bilgi Toplumu Raporu, 2010 ve TUİK 2011). Türkiye’de İnternette yaşanan sorunlar dijital okuryazarlık, beceri ve nitelikli kullanım eksikliğinden kaynaklanmaktadır. FİLTRELER YA DA BU TASLAKTA SUNULDUĞU ÜZERE PROFİL SEÇİŞLERİ BU EĞİTİM AÇIĞINI HİÇBİR ŞEKİLDE GİDEREMEZ VE EĞİTİMİN YERİNİ DOLDURAMAZ.
6.       Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Temmuz 2011 de yayınlanan İnternette İfade özgürlüğü adlı kapsamlı raporunda Türkiye’ye de özel yer vermekte, hiçbir şekilde devlet eliyle filtreyi önermemektedir. Ailelerin bireysel seçişleriyle pazarda mevcut gönüllü filtre uygulamalarının kullanılmasını önermektedir,-ki bu tür yazılımlar da halen Türkiye’de yazılım endüstrisinde mevcuttur.
7.       Öyleyse BTK ve siyasi irade (Ulaştırma Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı) neden ve halen ısrarla İnternet ortamını düzenlemek için ısrar etmektedir?
Türkiye’de İnternet kullanıcılarının ihtiyacı olan sansür ya da filtre uygulamaları değildir. Erişim hakkını güvenceleyen, İnternet’i yurttaşlar açısından temel bir hak olarak gören, olanakları gören pozitif makro sosyal-politikalardır.
Değerlendirmelerimizin ve BTK’ya bu karar ile ilgili hazırladığımız sorularımızın detayları ekte sunulmuştur. Bu değerlendirmeler, tüm üyelerimiz ve  İnternet savunucuları adına BTK’ya da sunulacaktır.
 
Tüm İnternet kullanıcılarına ve ilgililere duyurulur.
 
Alternatif Bilişim Derneği

Etiketler: medya
İstihdam