26/11/2020 | Yazar: Kaos GL

“Nefret söyleminin üst düzey yöneticiler tarafından sahiplenilmesi, LGBTİ+’ların adalate erişiminde ciddi zorluklara neden olmaktadır.”

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı: LGBTİ+’lar kurumsal nefretten doğrudan etkileniyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Çizim: Gizem Karagöz, KaosGL.org için stok görsel

Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu’nun da üyesi olduğu Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde bir yıllık hak ihlali raporunu paylaştı.

8 Mart 2019’da kuruluşunu deklare eden Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı’nın üçüncüsünü yayınladığı raporda nefret ve ayrımcılığa da dikkat çekildi. LGBTİ+’ların yaşadıkları şöyle aktarıldı:

“LGBTİ+ların, kurumsal nefret söyleminden doğrudan etkilendiği görülmektedir. Nefret söyleminin üst düzey yöneticiler tarafından sahiplenilmesi, LGBTİ+ların adalate erişiminde ciddi zorluklara neden olmaktadır. LGBTİ+ları koruyan mekanizmaların olmaması, LGBTİ+ların varoluşlarının yok sayılması gibi etkenler LGBTİ+ların günlük hayat içerisinde uğradığı hak ihlallerinin de görmezden gelinmesine neden olmaktadır.  Yok sayma hali adli süreçlerinden sonra cezasızlıkla son bulmakta ve şiddetle mücadele konusunda onarıcı adaletin tesisi sağlanamamaktadır.”

Raporun öneriler bölümünde ise LGBTİ+ haklarına ilişkin şu ifadeler yer alıyor:

“LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığın önlenmesi için, kamu kurumları ve STK’ların onarıcın adaletin tesisi ve cezasızlıkla mücadele açısından öncelikle LGBTİ+ varoluşunu tanıyarak açıkça “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı ile mücadele etme” ilkesini benimsemesi gerekmektedir.  LGBTİ+ların sığınma evine alınmasıyla ilgili özel önlemler geliştirilmeli ve bu konuda ayrımcı tutumlardan vazgeçilmelidir.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret