22/08/2013 | Yazar: B K

Geçtiğimiz ay yapılan seçimler sonrası KKTC Meclisi’nin yeniden kurulması için milletvekilleri yeminlerini okudu; ancak aralarından biri geleneksel milletvekili yeminine sadık kalmadı ve adeta ezber bozdu.

Doğuş Derya, Yemini ve KKTC’ye Etkileri Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Geçtiğimiz ay yapılan seçimler sonrası KKTC Meclisi’nin yeniden kurulması için milletvekilleri yeminlerini okudu; ancak aralarından biri geleneksel milletvekili yeminine sadık kalmadı ve adeta ezber bozdu. Birçok kesimden farklı tepkiler alan Doğuş Derya, feminist ve eşitlikçi konuşmasıyla dikkatleri üzerine çekti. Yemin ise KKTC tarihinde bir ilki gerçekleştirerek birçok kişiye umut oldu.
 
Bu yemin sonrası özellikle KKTC’de çalışmalarını sürdüren Kuir Kıbrıs Derneği, insan hak ve özgürlükleri için çabalayan, demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren, her türlü ayrımcılık ve ötekileştirmenin karşısında, hiyerarşik bir düzeni reddeden Derya’yı desteklediklerini belirten bir bildiri yayınladı.
 
LGBT Toplumu Devlet Eliyle Görmezden Geliniyor
Kuir Kıbrıs Derneği aktivisti Besire Paralık da Doğuş Derya’ya destek verenler arasında: “Kuir Kıbrıs Derneği olarak 2008 yılında iki erkek arasındaki eşcinsel ilişkiyi suç sayan yasanın kaldırılması yönünde meclise sunduğumuz önergenin üzerinden 5 sene geçmesine rağmen, konunun önemsenmeyip üzerinin hep ‘daha önemli konularla’ örtülmesi LGBT’lerin en temel insan haklarından maruz kalmalarına sebebiyet vermiş, bununla bağlantılı olarak da LGBT’lerin toplumdaki görünmezlikleri ve görmezden gelinmeleri devlet eliyle pekiştirilmiştir.
 
“Her fırsatta insan hakları ve eşitlikten bahsedip bir yandan da toplumda yükselen eşitlik çağrılarına karşı kulak tıkamaktan çekinmeyenlerin esas olarak demokrasi adı altında ötekileştirici bakış açısına hizmet eden anti-demokrat kişiler olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs’ta LGBT hakları mücadelesinde yer alan biri olarak, seçimlerde feminist aktivist Doğuş Derya’nın meclise girmesini toplumdaki heteroseksist algının kırılması yönünde önemli bir gelişme ve mevcut yasanın kaldırılarak LGBT bireylerin yasal güvence altına alınması açısından umut verici bir adım olarak değerlendiriyorum.”
 
Vicdan Yemini “Erk Elden Gidiyor” Paniği Yarattı
Yine Kuir Kıbrıs Derneği aktivistlerinden Filiz Bilen erkek egemen toplum düzenine dikkat çekerek Derya’yı destekliyor ve ekliyor: “KKTC Meclisi bir kere çok ‘erk’ek bir alan. Meclise seçilme yolu da çoğunlukla erkek seçmenleri ikna etmekten geçiyor. Örneğin, seçim çalışmaları sırasında kırsal kesimdeki seçmene köy kahvelerinden seslenilir. Meclisteki kadın temsiliyeti de %10’u geçmez. Sonuç olarak kurulan yapının dili de davranış biçimi de erildir ve bu eril yapı, doğal olarak, aynen devamını talep ve dikte eder. Seçilen vekillerin çıkıp namusu ve şerefi üzerine ant içmesi de bunun bir parçasıdır ve aksi düşünülemez. Hâl böyle olunca, feminist duruşuyla tanınan bir kadın gün gelip de bu meclise girer ve ne kadar tutulduğu meçhul sözler vermeden önce, her türlü ayrımcılığa karşı çalışacağını beyan eden, barış ve uzlaşıya, insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapan, insanı öne çıkaran bir vicdanî yemin ile de ilk adımını atarsa, erk elden mi gidiyor paniği yaşanması belki de olağan bir tepkidir. Bana göre Doğuş Derya’nın yemini, başka şeylerin yanında, meclis denen eril yapıya kendi kendinin devamı için değil halk için var olduğunu hatırlatması açısından da önemlidir.”
KKTC Artık LGBT Haklarını Konuşmalı
Ayrıca İngiltere’de “2004 Sonrası Kıbrıs Sorununun AB İçindeki Yeri ve Kıbrıs Türk Toplumunun AB ile İlişkisi” üzerine doktora çalışması yapan Kıbrıslı Türk Fikret Şendil, Derya’nın yemini hakkında şu yorumda bulundu: “CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya’nın KKTC Meclisi birleşimindeki, yazıp okuduğu yemin metni, ülke gündemine damgasını vurdu. Kimileri bunun yanlış bir hareket olduğunu söyleyerek eleştirdi, bazı çevreler ‘farkındalık yaratmak’ istediğine vurgu yaparak genç milletvekilini tebrik etti. Doğuş Derya, var olan milletvekili yemininin ‘erkek egemen bir dilde yazıldığını’, hatta ‘bazı konularda dışlayıcı olabilen çoğulcu bir dilde yazılmamış yemin metni’ olduğunun altını çizdi. Çok haklıydı, kendisinin yazmış olduğu metinde ‘ırkı, dini, cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle kimsenin ayrımcılığa uğramaması için çaba göstereceğime yemin ettim” diyerek, KKTC’de LGBT haklarının artık konuşulması gerektiğine gönderme yaptı, dahası bir milletvekili, devletin en resmi protokolünün hazır bulunduğu salonda, dikkatleri üstüne çekti.”
 
Şendil, bu yeminin sadece ülke içinde anayasal eşitlik sağlanması açısından değil aynı zamanda AB üyeliğine olan etkisine de dikkat çekti: “2013 yılında,  KKTC anayasasında LGBT haklarını hâlâ var edemiyoruz. Neredeyse yarım yüzyıldır devam eden Kıbrıs sorunu ve görüşmelerinde, masaya oturduğu (Güney Kıbrıs) Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB müktesebatında kabul ettiği LGBT hakları düşünülürse, Doğuş Derya’nın dikkat çektiği ‘cinsel yönelim’ belki KKTC’de siyasetçilerin gündemine giren konulardan birisi olur ve de LGBT’lerin hak ettiği hakları anayasal güvenceye alınır. Umut ediyorum ki, AB üyesi olan Kıbrıs Rum kesimi ile pek çok konuda çığ gibi büyük olan farklarımızdan en azından bir tanesi kapanmış olur”.  

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam