02/06/2014 | Yazar: Kaos GL

Küresel sivil toplum ittifakı CIVICUS, dünya genelinde halkların adaletsiz düzene karşı protesto gösterileri ve devlet şiddetini gözler önüne seren bir rapor yayınladı.

Dünya Genelinde Eşitsizliğe Karşı Protestolar Büyüyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Küresel sivil toplum ittifakı CIVICUS, dünya genelinde halkların adaletsiz düzene karşı protesto gösterileri ve devlet şiddetini gözler önüne seren bir rapor yayınladı.
 
Küresel sivil toplum ittifakı CIVICUS tarafından yayınlanan yeni rapor, geçtiğimiz birkaç senede dünya genelinde manşetleri yakalayan kitlesel protestoların, ulusal ve uluslararası seviyede gerçekleşen yönetişim hatalarını yansıttığına dikkat çekiyor.
 
CIVICUS Genel Sekreteri Dr. Danny Sriskandarajah, 2014 Sivil Toplumun Durumu Raporu’nun duyurusunda “Dünya genelinde pek çok ülkede insanlar, resmi demokratik süreçleri ve parti politikalarını değer verdikleri meseleleri ele almakta başarısız buluyor.  Aksine insanlar bu sistemlerin politik ve ekonomik elitlerin çıkarlarına hizmet ettiğini düşünüyor” dedi.
 
Devletin orantısız şiddeti
Rapor, Türkiye’de kitlesel protestolara katılan kişilerin elitist olmakla itham edildiğine dikkat çekiyor. Ayrıca protestocuların demokratik yollarla seçilmiş ve arkasında geniş halk desteği olan bir lidere karşı çıkmakla suçlandığını belirtiyor:
 
“Ancak küçük barışçıl gösterilerin kitlesel hareketlere dönüşmesine, devletin göstericilere orantısız ve şiddet dolu tepki vermesi sebep oldu. Protestoculara saldıran polislerin fotoğrafları ülkedeki geleneksel ve sosyal medya kanalları aracılığıyla yaygınlaştırıldı. Görüntüler tepkinin büyümesine ve hızlı bir şekilde protestocuların sayısının artmasına neden oldu.  Ayrıca protestoya katılan insan profili çeşitlendi ve dile getirilen taleplerin kapsamı genişledi. Protestoların kapsamı ilk günlerde dile getirilen meseleleri aştı ve protestolar halkın derinlerde yatan memnuniyetsizliklerini meydana çıkardı.”
 
Sriskandarajah, “Umuyorduk ki ulusal seviyede baskı gören, marjinalize olan ve dışlananlar uluslararası seviyedeki kurumlar tarafından duyulsun ve korunsun- ancak küresel yönetişim de işe yaramıyor. Uluslararası kuruluşlarımızın ve süreçlerimizin pek çoğu çağdışı, hesap veremiyor ve güncel sorunları etkili bir şekilde ele alamıyor. İnsanların katılımına sınırlı kapsamda izin veren uluslararası yönetişim kurumları güncelliğini ve geçerliliğini yitirme riskiyle karşı karşıya.
 
“Uluslararası kuruluşlar sermayeyle suç ortağı olabiliyor”
“Daha da kötüsü, milyonlarca insanın kızgınlığını dile getirdiği konular -eşitsizlik, seslerinin duyulmaması, düşük maaşlar, işsizlik- uluslararası kuruluşlar tarafından ele alınmıyor. Bazen, uluslararası kuruluşlar küresel sermayenin çıkarlarını teşvik etme noktasında suç ortağı oluyorlar.
 
“Milyonlarca vatandaş bu sebeple  “çifte demokrasi açığı” dediğimiz durumla karşı karşıya: hem ulusal hem uluslararası seviyede vatandaşların sesleri duyulmuyor ve hesaba katılmıyor.”
 
Rapor aynı zamanda CIVICUS’un 450 sivil toplum temsilcisiyle gerçekleştirdiği ve uluslararası kuruluşların sivil toplumla ne derece ilişki kurduğunu ölçen pilot bir araştırma projesinin sonuçlarını da kapsamaktadır.
 
Dünyanın her yerinde protestolar
“Geçtiğimiz seneyi” gözden geçiren rapor son protesto dalgalarının dünyanın dört bir yanında görüldüğüne dikkat çekiyor. Protestolar Brezilya, Türkiye ve Venezüella gibi kağıt üzerinde demokratik olan ve yüksek ekonomik büyüme gözlemlenen ülkelerde de görülüyor. Rapor, protestoların öncelikle yerel şikayetleri dile getirdiğini ancak daha sonra kapsamını genişleterek ekonomik ve politik elitin davranışları, yolsuzluklar, yükselen eşitsizlik gibi daha geniş tatminsizlikleri ifade ettiğini söylüyor. Böylelikle rapor, ülkeler ve bölgeler arasında çarpıcı ortaklıklar olduğunu gösteriyor. Genellikle protestoların geniş barışçıl muhalefete karşı verilen sert devlet tepkisiyle kasıtsız bir şekilde körüklendiği ifade ediliyor. 
 
CIVICUS pek çok ülke örneğinde, hükümetlerin vatandaşların katılım talebine zaten daralmakta olan sivil alanı daha da küçültme çabalarıyla karşılık verdiğini söylüyor. Devletler sivil alanı şüpheli yasaları geçirerek, protesto hareketlerini itibarsızlaştırarak ve sivil toplum aktivistleri ve kuruluşlarını doğrudan taciz ederek daraltıyor. 
 
Küresel yönetişim bağlamında rapor, kimin neyi söylemeye hakkı olduğuyla ilgili büyük eşitsizlikler olduğuna dikkat çekiyor: “En zengin devletler ve şirketler orantısız bir şekilde uluslararası gündemi ve normları etkiliyor. Küresel yönetişim, hayatlarını etkilediği insanlardan kopuk ve uzak olmaya devam ediyor. Bu nedenle daha fazla vatandaşın karar alma süreçlerine katılımının desteklenmesi ve sivil toplumun devamlı olarak bu süreçlere katılımının sağlanması için elverişli bir ortam yaratmak gerekiyor. Bu da ancak küresel yönetişimin demokratikleşmesiyle mümkün olabilir.”
 
Sriskandarajah “Sivil toplum olarak işleyişimiz durduruldu. Hem görmek istediğimiz değişime ön ayak olmalı, hem de o değişimin ta kendisi olmalıyız” dedi.
 
Raporun tamamını indirmek için şu adrese tıklamak yeterli. 

Etiketler: insan hakları
İstihdam