28/02/2017 | Yazar: Seçin Tuncel

Af Örgütü’nün, sosyal hizmet uzmanlarına yönelik hazırladığı LGBTİ’lere yönelik ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin üç aşamalı eğitici eğitimi dün başladı.

En ağır zulümler seyircisi olmadan gerçekleşmez! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Af Örgütü’nün, sosyal hizmet uzmanlarına yönelik hazırladığı LGBTİ’lere yönelik ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin üç aşamalı eğitici eğitimi dün başladı.

Eğitimin ilk gününde Kaos GL danışma kurulu üyesi Melek Göregenli’yi dinledik.

Göregenli konuşmasında, ayrımcılığın kimlere yapıldığını düşündüğümüzde aklımıza hemen hemen tüm grupların geleceğini, böylelikle ayrımcılığa uğrayanların toplumun yüzde 95'ine yakın olacağını ifade etti. “Peki, kim ayrımcılık yapıyor, toplumun geri kalan kötüleri mi?” diye soran Göregenli, bu listede hiç değişmeyenlerin beyazlar, zenginler, şehirliler, heteroseksüel erkekler olduğunun altını çizdi.

Ayrımcılık hepimizin meselesidir

Göregenli konuşmasında, sosyal psikolojinin tam da bu konuyla ilgilendiğini, ayrımcılığın; “başkalarının”, “bir takım cahillerin”, “kötülerin” meselesi olmadığını hepimizin meselesi olduğunu hatırlattı. İnsan hakları için çalışıp, sadece kendi yaşadığı ayrımcılığa karşı çalışan bir grubun başka şeylere seyirci kalabiliyor oluşuna değinen Göregenli hak savunusunun herkesi kapsaması gerektiğini ifade etti.

Melek Göregenli sunumunda, en ağır zulümlerin seyircisi olmadan gerçekleşemeyeceğini, ayrımcılığa sessiz kalındığında tekrarlanacağı, hiç bir şey olmamış gibi devam etmenin ayrımcılığın ta kendisi olduğunu ifade etti.

İkili cinsiyet rejimi ayrımcılığın sonucudur ve ayrımcılığı yeniden üretir

İnsan hakları eğitiminin açılış konuşmasında Mehmet Onur Yılmaz, ikili cinsiyet sisteminin ayrımcılığı beraberinde getirdiği ve aynı zamanda bu sistemin ayrımcılığın bir sonucu olduğuna değindi. Yılmaz, ikili cinsiyet rejimine karşı tavır alındığında LGBTİ’lerin hayatında çok büyük bir etki yaratılacağını, teoride kalıyor gibi görünen bu ilkesel duruşun aslında pratikte karşılığını bulacağını vurguladı.

Eğitimin açılış bölümünde konuşan eğitim programı danışmanı ve sosyal hizmet uzmanı Emrah Kırımsoy Sosyal hizmette en önemli olanın, sürekli ihmal edilenin ve bu nedenle bu eğitimin özel hedefinin mesleki pratiğin içerdiği bilgiyi yaygınlaştırmak olduğunu, sosyal hizmet uzmanları olarak neyi neden yaptığımıza odaklanma ve insan hakları temelli bir değerlendirme yapma becerisi kazandırmak ve birlikte düşünmek olduğunu belirtti.

Eğitim programının danışmanlarından Hatice Kapusuz ise bu birinci aşama eğitici eğitiminin amacının alana LGBTİlere yönelik ayırımcılıkla mücadele edecek yeni savunucular kazandırmak olduğunu ve sosyal hizmet uzmanlarının bu konuda stratejik önemde paydaşlar olduğunu söyledi.

Başlarken bölümünde ise Özlem Cankurtaran, LGBTİ’lerin karşılaştığı ayrımcılığın sosyal hizmetlerin meselesi olduğu ve bu sebeple sosyal hizmet uzmanlarının, insan hakları ve LGBTİ farkındalığının artması gerektiğini ifade etti. Konuşmasına, bilgi-iktidar ilişkisinden söz ederek devam eden Cankurtaran, hangi bilginin bizi güçlendireceğini sorgulamanın gerektiğinin altını çizdi.

İnsan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusunda LGBTİ tanımları ve kavramlarına ise Kaos GL’den Seçin Tuncel değindi.

Uluslararası Af Örgütü tarafından düzenlenen eğitici eğitimi Cuma gününe dek devam edecek. 


Etiketler: insan hakları
İstihdam