03/12/2009 | Yazar: Kaos GL

Sakatlar Derneği'nden İşeri "Engelli Hakları Sözleşmesi, erken emeklilik, istihdam kotası hep örgütlü mücadeleyle mümkün oldu.

Engelliler Örgütlenip Mücadele Ettikçe Kazanıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Sakatlar Derneği'nden İşeri "Engelli Hakları Sözleşmesi, erken emeklilik, istihdam kotası hep örgütlü mücadeleyle mümkün oldu. Engelliler örgütlenmedikçe taleplerini ve haksızlığa karşı seslerini duyurmakta zorlanıyor" diyor.

Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Genel Müdürü Ergün İşeri, engellilerin haklarını elde etmek, düzenlemelere müdahale edebilmek için örgütlenmesi gerektiğini söylüyor.
Dernek, "3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü"nde, saat 11:00'de Taksim meydanında olacak.
 
TSD'nin yaklaşık 37 bin üyesi var. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, sakatlar Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12,29'unu oluşturuyor. Bu yaklaşık 8,5 milyon kişiye denk düşüyor.
 
İşeri, "Engellilerin haklarını elde etmesi ancak ciddi bir mücadeleyle mümkün olabiliyor. Bu da örgütlü olmayı gerektiriyor. Örgütsüz engellilere örgütlenmelerini, böylece kendilerini ifade edecek kanalları bulmalarını öneririm. Bu olmadıkça, haklarını talep etmek ve haksızlığa karşı sesini duyurmanın yolunu bulmak zor" diye konuşuyor.
 
İşeri, örgütlü engelli hakları mücadelesinin sağladığı kazanımları şöyle sıralıyor.
 
Sözleşme ve yasalar: Türkiye'nin yeni onayladığı, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi en büyük kazanım. Erken emekli olmayı düzenleyen yasa, istihdama konan kota da öyle. [İş Kanunu'na göre, 50 veya daha fazla kişinin çalıştığı işyerlerinde, çalışanların özel sektörde yüzde 3'ünün, kamuda da yüzde 4'ünün sakatlardan oluşması, ayrıca beden ve ruhsal durumlarına uygun işlerde çalışmaları gerekiyor.]
 
Toplumsal bilinç: Örgütlü mücadele, engelilik olgusunun toplum bilincine çıkarılmasını sağladı. Engelliler diye bir insan grubunun ve sorunlarının olduğu, bunların çözümüyle ilgili toplumun bilgilenmesi ve ona göre hareket etmesi için bilinç oluştu.
 
Hak ihlallerine karşı mücadele: Örgütlü olarak yasalardaki hakların uygulamaya konması için mücadele edebiliyoruz. Örneğin bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yabancı okulların sınavlarıyla ilgili düzenlemede, engelli çocukların okulların fiziksel durumu nedeniyle sınava giremeyeceğini açıkladı. Müdahale ettik. "Yanlış anlaşıldı" denerek düzelttiler. Üniversite sınav kılavuzunda Aydın Üniversitesi'nin yine bina koşulları nedeniyle engelli öğrenci alamayacağını belirten notuna dava açtık. Onlar da "yanlış anlaşılma" olduğunu söyledi. Aslında mevzuata göre binaların engellilere uygun olması, öyle düzenlenmesi gerek.
 
Rehabilitasyon: Örgütlenmenin engellilerin kendilerini topluma kazandırma işlevi de var. Bir eğitim, etkinlik, rehabilitasyon alanı sunuyor. Bu aynı zamanda, birlikte davranma, dayanışmayı da getiriyor.
 
Mesleki eğitim: Engellilerin istihdamı çok önemli bir konu. Engellilerin büyük çoğunluğu, fiziksel erişim sorunları nedeniyle ilköğretim sonrasında okula devam imkanı bulamıyor. Düz liselerde ya da meslek liselerinde yer alamadıkları için nitelikli işgücü de olamıyor. Açtığımız kısa dönemli meslek kurslarıyla, işgücü yaratılmasını sağlamaya çalışıyoruz.
 
Tolga KORKUT


Etiketler: insan hakları
İstihdam