Erdoğan’a ‘top işareti yaptıkları’ iddiasından 11 ay hapis cezası

 

Penguen Dergisi’nden iki karikatürist, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkışını konu alan kapak karikatüründe, Erdoğan’ın önünde ceketini ilikleyen bir vatandaşın başparmak ve işaret parmağını yuvarlak hale getirerek hakaret ettikleri gerekçesiyle ikinci duruşmada 11 ay 20’şer gün hapis cezasına çarptırıldı. Dergi çizerleri Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan’a verilen hapis cezası, günlüğü 20 TL’den 7 biner lira para cezasına çevrildi.

 

Hürriyet Gazetesi’nden Ayşegül Usta’nın haberine göre İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada Baruter ve Aydoğan’ın avukatı Tora Pekin, “Erdoğan aleyhine bir çizim ya da hakaret söz konusu değildir. Müvekkillerimin ayrı ayrı beraatine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

 

Mahkeme, hakaret suçundan 3’er ay hapis cezasına çarptırdığı çizerlerin cezasını, eylemin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlendiğini belirterek 1’er yıl hapis cezasına çıkarttı.

 

Cezayı ‘aleniyet unsuru’ oluştuğu gerekçesiyle 1/6 oranında arttırarak 1 yıl 2’şer aya çıkartan mahkeme, sanıkların iyi halini dikkate alarak cezalarını 11 ay 20’şer gün hapse indirdi. Mahkeme daha sonra cezayı 7’şer bin lira para cezasına çevirdi ve 10 eşit taksitle ödenmesine hükmetti.

 

 

Mahkeme ayrıca sanıklardan Bahadır Baruter hakkında bir önceki oturumdaki savunması nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

 

Baruter, söz konusu savunmasında, “Karşılayan kişinin köşk görevlisi olduğu düşünüldüğünde hem Cumhurbaşkanı’nın karşılanması hem de ona el hareketinin yapılması mizah tarzı olarak uygun değildir. Bu şekilde tanımlamanın savcının de şuuraltıyla ilgili olabileceğini söyleyebiliriz” demişti.

 

İstanbul 2’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 19 Mart’ta görülen duruşmaya hakaret suçlamasıyla 1 yıldan 2 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan katılmıştı. Suçlamayı kabul etmeyen Bahadır Baruter, şunları söylemişti:

 

“Savcılık aşamasında ifade verirken gazetecilerin yoğun olarak işten çıkarılmasını eleştiri mahiyetinde bu çizimi yaptığımızı söyledik. Biz bu konuda ifademizi verdiğimizi düşünüyorduk. Ancak iddianame anlatımına göre aynı zamanda küçültücü olan bir el hareketinin karikatürde ceketini düğmeleyen şahsın yaptığı hareketle özdeşleştirilmesi nedeniyle de suçlandığımızı öğrenmiş olduk. Karikatürün bütünü incelendiğinde genel espri ile aslında o el hareketi arasında bir ilgi yok. Böyle bir espri tekniği yoktur. Ana esprinin amacını aşan ikincil bir espri anlayışı mevcut değildir. Zaten karşılayan kişinin köşk görevlisi olduğu düşünüldüğünde hem Cumhurbaşkanının karşılanması hem de ona el hareketinin yapılması mizah tarzı olarak uygun değildir.”