25/12/2006 | Yazar: Kaos GL

‘1965 yılından beri Türkiye’de sürekli geziyorum. Erkekler hep el ele dolaşıyor, birbirlerine sarılıyor ve bu yadırganmıyor. El ele dolaşan kadınları hiç görmedim. Belki de bir kolunda file, bir kolunda çocuk taşıdığı ve boşta eli kalmadığı içindir. Kadın hamamlarına bakın, orada kadının bir mahremiyeti vardır. Ama erkek mahremiyete aldırmadan öyle dolaşır.’ Şermin Terzi, ‘Satılık Erkeklik’ adlı kitabının yazarı Ayşe Kudat’la konuştu.

‘1965 yılından beri Türkiye’de sürekli geziyorum. Erkekler hep el ele dolaşıyor, birbirlerine sarılıyor ve bu yadırganmıyor. El ele dolaşan kadınları hiç görmedim. Belki de bir kolunda file, bir kolunda çocuk taşıdığı ve boşta eli kalmadığı içindir. Kadın hamamlarına bakın, orada kadının bir mahremiyeti vardır. Ama erkek mahremiyete aldırmadan öyle dolaşır.’ Şermin Terzi, ‘Satılık Erkeklik’ adlı kitabının yazarı Ayşe Kudat’la konuştu.

KAOS GL

Şermin Terzi

Ayşe Kudat yıllardır ABD’de antropolog. Harvard ve MIT’te öğrenimi tamamladıktan sonra Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler’de sosyal kalkınma projelerini yürütmüş. Görevli gittiği ülkelerde, erkeklerin de en az kadınlar kadar bedenlerini "sattığına" şahit olunca bu konuyu incelemeye başlamış.

20 yıllık araştırma sonuçlarını geçen hafta Doğan Kitap’tan çıkan "Satılık Erkeklik" kitabında topladı: "Yoksullukla cinsel istismarın birbiriyle paralel olduğunu gördüm. Yoksulların terk ettiği çocuklar cinsel istismara uğruyordu. Satılık erkek ordusunun, artan yoksul ordusuyla büyümesi gözüme battı ve araştırmaya karar verdim. ABD’nin sadece Kaliforniya eyaletinde 179 bin erkek çocuğunun cinsel istismara uğradığını gösterir bir istatistik de araştırmalarımı hızlandırdı. BM ve Dünya Bankası için yaptığım bütün çalışmalarda hep kadın mağduriyetinden bahsediliyordu. Oysa satılık erkeklik daha korkutucu boyutlardaydı." Ayşe Kudat, Türkiye’de yaşananları da kitabına dahil etmiş.

Kadınlar Kadın Bedenine Para Ödemiyor

Kendini satan erkeklerin sayısı her gün büyüyor. Kadın bedeninin müşterisi sadece erkek ama erkek bedeninin müşterisi hem kadın hem erkek. Kadınlar, kadın bedenine para ödemiyor. 2500 hayvan türü incelendiğinde erkek erkeğe eşcinsellik tam 1500 hayvan çeşidinde görülmüş. Oysa kadın kadına rastlanan eşcinselliğin bunun karşısında sayısal değeri bile yok. 1965 yılından beri Türkiye’de sürekli geziyorum. Erkekler hep el ele dolaşıyor, birbirlerine sarılıyor ve bu yadırganmıyor. El ele dolaşan kadınları hiç görmedim. Belki de bir kolunda file, bir kolunda çocuk taşıdığı ve boşta eli kalmadığı içindir. Kadın hamamlarına bakın, orada kadının bir mahremiyeti vardır. Ama erkek mahremiyete aldırmadan öyle dolaşır.

Erkek Çeşitli Elbiseler Altında Satılıyor

Bedenini satan erkeğe ne fahişe, ne orospu, ne de hayat erkeği diyebiliriz. Kadın bedenini sadece erkeğe sattığı için ona fahişe deyip meseleyi kavramış oluyoruz. Ama erkek çok çeşitli elbiseler altında satılıyor, bazen kadın elbisesiyle, bazen bıyıklı maço olarak, bazen de küçük bir oğlan çocuğu. O küçücük çocuklara nasıl fahişe diyebiliriz. Jigolo da kendine fahişe dedirtmiyor. Jigololarla ilgili yanıldığımız bir nokta var. Zannediliyor ki, sadece kadınlara hizmet verirler. Halbuki jigolo hangi cinsi bulursa ona cinsel hizmet veriyor. Sadece kadınlarla birlikte olmuyor yani. Bu erkeklere isim bulamadığım için satılık kavramını kullandım. Aslında İngilizcesi çok daha iyi: Male for Sale!

Jigololara Konuşması İçin Para Verdim

Türkiye’ye gelen yabancılar, hangi tür erkeği nereden alabileceğini en az buranın yerlisiymiş gibi kolayca bulabilir. Ben ne satılık erkek bulmakta ne de konuşmakta zorlandım. Ama teybe kaydetmek imkánsızdı. Jigololara çok kolay yanaştım. Özellikle Antalya ve Bodrum’da plajda yürüyen yaşlı bir kadın gördüklerinde kendileri yanaşıyorlar zaten. Aynı şey Bağdat Caddesi’nde de oluyor. Bu tür jigololara rastladığımda, "Satılık erkeklerle ilgili bir araştırma yapıyorum, ücretinizi versem konuşur musunuz" dedim, hemen hepsi açıklıkla her şeyi anlattılar. Satılık erkeklerin, bu işi kadınlara göre daha açık yaşadığını görüyoruz. Birçoğu ailesine söylüyor. Aralarında evli olanlar var. Konuşamadıklarım da oldu. Bu durumda, tanıdığım erkekleri devreye soktum. Mesela Kırgizistan’daki asistanımın eşinden yardım istedim. Gazetelerde bu tür ilanlara sık rastlayabileceğimi söyledi. Ricam üzerine ilanlardaki kişilerden biriyle barda konuştu. Bu konuda araştırmalarımı yaparken gördüm ki, bu konuyla ilgili akademik araştırmaları yapanlar eşcinsel akademisyenler.

Asıl Araştırılması Gerekenler Müşteriler

Satılık erkeklerle ilgili araştırmamı 20 yıldır sürdürüyorum. Onları bir derece anladım ama asıl anlaşılması gerekenler müşteriler. Müşterileri anlamazsak bu araştırmaların hiçbir anlamı olmaz. Ne yazık ki müşterilerin hiçbiri konuşmaya yanaşmıyor. Birçoğu evli, bu ilişki biçimini gizli kaldığı için tercih ediyorlar. Oğlancılığın geçmişten beri yaşandığı toplumumuzda nasıl oluyor da bu olgu hiçbir güncel araştırmaya konu olmuyor, hayret ediyorum. Erkek ve erkekliğe gölge düşecek diye bu konuyu kimse açmıyorsa akademik olarak çok büyük bir eksik. Bu konuda bir kadın araştırmacının tek başına çalışması çok zor, erkek sosyal bilimcilerin de devreye girmesi gerekiyor mutlaka.

Erkek, Kadın Fahişeden Elli Kat Daha Pahalı

Üzülerek söylüyorum, en büyük fark erkek ve kadın fahişeler arasında. Her gittiğim ülkede istisnasız böyle bir durumla karşılaştım. Bir saatlik ya da gecelik ücretlerde kadın fahişeler ve erkek fahişelerin kazandıkları arasında 50 misline kadar çıkan büyük farklar gördüm. Bir ülkede, bir köşede kadın fahişeler, öbür köşede erkek fahişeler vardı. Kadın fahişeler bir dolar ise erkekler 50 dolardı.

Uygar ülkenin sübyancısı ne yapıyor?

Kendilerini uygar olarak tanımlayan ülkelerin vatandaşları, ülkelerinde sübyancılığın cezası çok yüksek olduğundan, bu iş için Afrika’ya gidiyor. Hatta bazıları, babalarla anlaşıp aynı oğlan çocuğunu sürekli kullanıyor. Üç, dört yıl aynı çocuğu kullanan bir sübyancı, olay ülkesinde ortaya çıkınca yargılandı, cezalandırıldı. Bu olaydan sonra, ülkeler kanunlarını değiştirmeye başladı. Suçu nerede işlerse işlesin, ülkesinde cezalandırılıyor.

Bedensel Engellilere Hizmet Sunanlar Var

ABD’de ve Avrupa’da uzun yıllardır erkekler sakatlara cinsel hizmet sunuyor. Bildiğim kadarıyla, Türkiye’de henüz başlamadı. 7–8 yıl neredeyse bir fizyoterapist gibi eğitilen erkekler, çok sayıda bedensel engelliye hizmet veriyor. Neticede engellilerin de cinsel ihtiyaçları olduğu için bu Avrupa ve ABD’de çok yaygın. Hatta doktor tavsiye edebiliyor.


Kaynak: Hürriyet Pazar, 24 Aralık 2006



Etiketler: kültür sanat
nefret