11/03/2015 | Yazar: Kaos GL

Feministler erkek şiddetine karşılık veren kadınların raporunu tutuyor.

Erkek şiddetine karşı gerekirse şiddet uygulayan kadınlar Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“Kadınların erkek şiddetine karşı çaresiz bırakıldığı erkek egemen sistemde, kendini kurtarmak için yaptığı her savunma bir meşru müdafaadır ve bu tavrın hukuktaki karşılığı cezasızlık olmalıdır!”
 
Fotoğraf: Mersin 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü
 
İstanbul Feminist Kolektif (İFK), kendilerine şiddet uygulayan, canlarına kast eden erkeklere meşru müdafaa gösteren ve karşılık veren kadınların çetelesini tutmaya devam ediyor.
 
Yıllardır maruz kaldığı erkek şiddetine ve işkencelere “şiddetle” karşılık vermek durumunda kalan kadınları “Yaşamak için öldürmek zorunda bırakılan kadınlar” diye tanımlayan feministler, “Meşru müdafaanın karşılığı cezasızlık olmalı” dedi.
 
“Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor”
 
İFK’nın Şubat Ayı “Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor” raporunun girişinde Özgecan Aslan cinayeti de hatırlatılarak şunlar kaydedildi:
 
“Son dönemde toplumun çeşitli kesimlerinden kadın cinayetlerine karşı yükselen bir duyarlılık oluştu, sanki yıllardır biriken öfke bir anda patladı. Özgecan’ın katledilmesinin ardından kadın-erkek herkes sokaklara döküldü; çünkü “hunharca” öldürülmüştü, çünkü Özgecan “masumdu”. Televizyon kanallarında, gazetelerde, otobüslerde, sokaklarda, meydanlarda herkes bu cinayeti lanetledi. En çok da erkekler bu “canice” işlenmiş cinayeti kınadı, şimdi kızlarını tek başına sokağa nasıl salacaklardı?
 
“Bir tek biz kadınlar biliyorduk, Özgecan’ın katledilmesinin tesadüf olmadığını, kadınların hayatını denetlemeyi ve kontrol etmeyi hak gören erkeklerin de bu cinayette sorumluluğu olduğunu. Bir tek biz haykırıyorduk, bu adamlar sapık değil, cani değil, evde, sokakta, işte, her yerde, “katiller hanemizde” diye… Hatta Özgecan cinayetini protesto eylemlerine katılan erkeklerin de erkek şiddetinde birer fail olduğunu, olabileceğini de biliyorduk.”
 
Gerekirse şiddet uygulayan kadınların hikayesi…
 
Feministler artık erkekler engellenmediği için önü alınamayan kadın katliamında her gün tecavüze uğrayan, öldürülen kadınların sayısını tutmak değil, kendini erkek şiddetine karşı savunan, gerekirse şiddet uygulayan kadınların hikayesini ön plana çıkarmak için rapor tutmaya başladıklarını söyledi.
 
Şubat ayı içinde meşru müdafaa yönündeki iki beraat kararının umut verici oldu olduğunu söyleyen feministler raporun giriş kısmını şöyle sonlandırdı:
 
“Bu vesileyle tekrarlıyoruz: Kadınların erkek şiddetine karşı çaresiz bırakıldığı erkek egemen sistemde, kendini kurtarmak için yaptığı her savunma bir meşru müdafaadır ve bu tavrın hukuktaki karşılığı cezasızlık olmalıdır!”
 
Şubat ayı raporundaki veriler şöyle:
 
Kadınlar erkek şiddetine direniyor!
 
Isparta’nın Yalvaç ilçesinde dini nikahla yaşadığı Osman Tokmak’ı öldüren Gönül ve oğlu Fırat, 1 Şubat’ta Bursa’da polise teslim oldu. Gönül, 6 aydır birlikte yaşadığı Osman Tokmak tarafından sürekli şiddete, tecavüze maruz kalıyor, grup seks yapmaya zorlanıyordu. Bu şiddete artık dayanamayan Gönül, Bursa’da yaşayan oğlunu arayarak oraya geleceğini söyledi. Yalvaç’tan eşyalarını topladığı gün Osman Tokmak eşyaları vermeyip şiddet uygulamaya devam edince Gönül ve oğlu Fırat, Osman Tokmak’ı öldürdü. Bursa’da polise teslim olup tutuklandılar.
 
Kayseri’de bir kadın, kocası M.Y.’yi 4 Şubat’ta odunla dövdü. M.Y. başına aldığı darbeler sebebiyle hastaneye kaldırılırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
 
Zonguldak’ta Yadikar, sevgilisi Hakkı B.’den ayrılmak istedi. Hakkı B. ayrılmayı reddedince 10 Şubat’ta aralarında çıkan tartışmada Yadikar, Hakkı B’yi bıçaklayarak öldürdü. Yadikar, o esnada evde bulunan erkek kardeşi ile birlikte tutuklandı.
 
Isparta’da F., şiddetine maruz kaldığı kocası S.İ.’yi 16 Şubat’ta bıçakladı. F., kocasının şiddetine yıllardır maruz kalıyordu, olaydan 3 gün once de karakola giderek koruma talebinde bulunmuştu. Eve gelen S.İ. şiddet uygulamaya devam edince F. kocası S.İ.’yi ekmek bıçağı ile yaraladı. Yaralanan S.İ. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
 
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde 17 Şubat’ta gece vardiyasında fabrikadaki işinden çıkan F., kendisini yolda takip eden ve evine kadar gelen tacizci İ.Ö.’yü bıçakladı. F., işten çıkınca kendisini arkasından bir adamın takip ettiğini fark etti. Mahallesine, hatta apartmanın içinde kadar gelen tacizci F.’ye evinin kapısında saldırdı. F. ise kendisini korumak amacıyla yanında taşıdığı bıçağı çıkararak tacizciyi yaraladı. Olay yerinden kaçan tacizci İ.Ö., tedavi amacıyla gittiği hastanede yakalandı. Tacizci İ.Ö.’nün bundan 13 gün once de metro çıkışında bir kadını taciz ettiği için arandığı ortaya çıktı. F., olaydan sonra yaptığı açıklamada, “Türkiye’de verilen cezalar çok az. Bir kadın olarak her zaman tedirginim. Şimdi daha da tedirgin olacağım. Onun ne kadar ceza alacağını bilmiyorum. Ama en yüksek cezaya çarptırılmasını istiyorum. Onun bana bu dehşeti yaşatmaya hiçbir hakkı yoktu,” dedi.
 
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Neslihan, 28 Şubat’ta kocası Tansu Ü.’yü bıçakladı. Hastaneye giderek kendisinin bıçağın üstüne düştüğünü söyleyen Tansu Ü.’nün ifadesi inandırıcı bulunmayınca, Neslihan’ın ifadesine başvuruldu. Neslihan, kocası Tansü Ü.’yü kendisinin bıçakladığını söyledi. Tansu Ü.’nün tedavisi ve olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
 
Devam eden meşru müdafaa davaları ve yargı kararları
 
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 5 Şubat’ta kocası Uğur Kuşoğlu’nu ütü kablosuyla boğarak öldüren Gülfidan’ın beraat kararını onadı. Gülfidan, Sakarya’nın Serdivan ilçesinde 5 Kasım 2011’de film izlerken kendisine işkence eden kocası Uğur Kuşoğlu’nu ütü kablosuyla boğup öldürmüştü. Gülfidan’a yargılandığı davada “nefsi müdafaa” gerekçesiyle ceza verilmedi. Gülfidan, kocası tarafından yıllardır şiddete ve işkenceye maruz kalıyordu. Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Gülfidan’ın cinayeti meşru müdafaa amacıyla işlediğini belirterek beraat kararı verdi. Kararın gerekçesi ise şu şekilde açıklandı: “Uğur Kuşoğlu’nun, Gülfidan’a ağır şiddet uygulayabileceği, hatta öldürebileceği düşünülerek meşru müdafaa şartları içinde öldürüldüğü kabul edilmelidir.”
 
Zonguldak’ta geçtiğimiz yıl Ocak ayında kocasını boğarak öldüren Ayşegül’ün beraatine 10 Şubat’ta karar verildi. Mahkemede yaptığı açıklamada Ayşegül, evliliğe mecbur kaldığını, 18 yıllık evliliği içerisinde de kocasından çok şiddet gördüğünü belirtti. Olayın olduğu gece, kocasının elinde bıçak olduğunu, olaya müdahale ettiğini ve kendisinin bıçağa hiç dokunmadığını söyledi. Boşanmak istediği için şiddet ve tehdit gördüğünü, çocuklarının da tehdit edildiğini söyleyerek beraatini talep etti. Mahkeme de eylemin meşru müdaafa olduğu, Ayşegül’ün heyecan ve korku gerekçesiyle bu eylemi gerçekleştirdiği yönünde karar verdi.
 
27 Şubat’ta Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, kendisini taciz ettiği için dini nikahlı kocasının kuzeni Oktay Özcan’ı av tüfeğiyle öldüren Yasemin’e, haksız tahrik indirimi uygulanarak 12 sene 6 ay hapis cezası verildi. Oktay Özcan, Yasemin yalnızken evine giderek sözlü ve fiziksel tacizde bulunmuş, Yasemin, Oktay Özcan’ı av tüfeği ile öldürmüştü. Ömür boyu hapis istemiyle tutuklu yargılanan Yasemin, karar duruşmasına çıktı. Mahkeme, Oktay Özcan’ın “eve alkollü gelip ev dokunulmazlığını ihlal ettiğini” göz önünde bulundurarak cinayetin haksız tahrik altında işlediğine karar verdi.
 
27 Şubat’ta Antalya’da tartıştığı eski sevgilisi Semih Al’ı bıçaklayarak öldüren Selma’nın yargılanmasına devam edildi. Eski sevgilisinin kaza sonucu öldüğünü ifade eden Selma, Semih Al’ın kendisini rahatsız ettiğini, Elazığ’dan Antalya’ya bu yüzden geldiklerini, şiddet ve tacize maruz kaldığı için Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurduğunu, ancak tehdit sonucu şikayetini geri aldığını söyledi. Duruşma, 16 Nisan’a ertelendi.
 
Şiddeti izleme müdahil ol
 
20 Şubat’ta Antalya’nın Demre ilçesinde, kadınlı erkekli bir grup, Kadriye’nin komşusu tarafından boğazı kesilerek öldürülmesini protesto etti. 26 Kasım tarihinde öldürülen Kadriye için 50 kişilik grup, ellerindeki dövizlerle cinayeti protesto etti.
 
Denizli’de  Ayşe,  Davut  Özdağ’dan  boşanmak  istedi.  Bunun  üzerine  başlayan  tartışmanın ardından Davut Özdağ 9 Şubat günü Ayşe’yi sokak ortasında defalarca bıçakladı ve darbelerle mücadele eden Ayşe’nin üzerine çıkarak bıçağı boğazına dayadı. Ayşe’nin yardım isteğine etraftakiler sessiz kalırken, yoldan geçmekte olan Mevlüt Tuğan kovayla Davut Özdağ’a müdahale ederek Ayşe’den uzaklaştırdı. Ayşe, çevredekilerin ambulans çağırmasıyla hastaneye kaldırıldı. Amacının kahramanlık olmadığını belirten Davut Özdağ ise, “Toplum olarak bu olayların önüne geçmeliyiz. İnsanlar izliyor, buna çok üzüldüm. Bu hale nasıl geldik. İzlemek istemedim,”  dedi.
 
Kahramanmaraş’ta bir erkek 15 Şubat’ta sevgilisine cami avlusunda önce yumruk ve tekmeyle vurdu, sonra yerde sürüklemeye başladı. Kadının yardım çağrısını duyan temizlik görevlisi Duran Korkmaz adamı tutarak müdahale etti. O ana kadar müdahil olmayan çevredekiler de bu hareketten cesaretlenerek adamı engellemeye çalıştılar. Adam, olay yerine polisin gelmesiyle uzaklaştırıldı. Kadın ise ifade vererek şikayetçi oldu.
 
Zonguldak’ta  G.,  bir  süredir  beraber  yaşamakta  olduğu  erkek  tarafından  17  Şubat’ta öldüresiye dövüldü. Evden kaçan G., ayrıldığı kocasının Devrek ilçesindeki evine gitti; fakat orada bulunacağı ve öldürüleceği gerekçesiyle eve alınmadı. G. bir taksiye binerek Zonguldak’a gitmek için yola çıktı. G.’nin yakınları plakayı vererek, taksideki kadının can güvenliği olmadığını e-mail yoluyla polise bildirdi. Zonguldak Emniyet Müdürlüğü’nden polisler kadına ulaştı ve olayla ilgili soruşturma başlattı.
 
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde A.Ş., 19 Şubat’ta minibüsle yanaştığı 12 yaşındaki kız çocuğunu önce dövdü, sonra zorla araca bindirdi. Minibüste dövmeye devam edip, jiletle yaraladı. O sırada yoldan geçen bir kişi polise haber verdi. Polisler A.Ş’yi kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken yakaladı.
 
Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde Gökhan S. birlikte yaşadığı G.’yi 20 Şubat’ta dövdü ve rehin aldı. Cadde üzerinde bir apartmanın birinci katındaki evde, Gökhan S.’nin G.’yi elleriyle ağzını kapatarak dövdüğünü gören çevredekiler polise haber verdi. Gökhan S., eve gelen polise kapıyı açmadı. Savcılıktan çilingirle eve girilmesi talimatı alan polis, Gökhan S.’nin kapının arkasına engel olarak koyduğu çekyat, buzdolabı gibi malzemeler yüzünden içeri giremedi. Özel harekat polislerinin kapıyı kırıp içeri girmesiyle Gökhan S. gözaltına alındı. 

Etiketler: kadın
İstihdam