09/06/2014 | Yazar: Murat Köylü

Milletvekili Kürkçü: Erkekler kadına veya çocuğa ilişkin meselelerde esas öznenin kendileri olduğuna karar veriyorlar. Kolaylıkla tahrik oluyorlar.

Ertuğrul Kürkçü: En bariz çözümler, AKP’nin ilkesel olarak işine gelmiyor! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Milletvekili Kürkçü: Erkekler kadına veya çocuğa ilişkin meselelerde esas öznenin kendileri olduğuna karar veriyorlar. Kolaylıkla tahrik oluyorlar.
AKP tarafından parlamento gündemine taşınan cinsel suçlara ilişkin yasal düzenleme sivil toplum ve muhalefet tarafından endişe ile karşılandı. AKP, kamuoyunu günden güne daha çok geren çocuk cinayetlerine, kadın cinayetlerine ve cinsel saldırılar meselesine, bir torba yasa potpurisi arasından yanıt verdi. Bu "yeni" düzenlemeler, koruyucu ve önleyici unsurlar içermemekle, sistematik yaklaşıma sahip olmamakla ve sivil topluma ve akademiye danışılmadan Genel Kurul’a taşınmış olmak ile eleştirildi. Kaygı yaratan bir diğer konu ise akranlar arası karşılıklı rızaya dayalı cinselliği cezalandıran hükümler içermesiydi.
 
Milletvekilleri Aylin Nazlıaka, Aykan Erdemir ve Ertuğrul Kürkçü bu hususlardaki düşüncelerini paylaşmak için kaosGL.org’a konuştular.  
 
AKP’nin cinsel şiddet suçlarına dair koruyucu ve önleyici politikalar önermek yerine salt cezai veya idari düzenlemeler yapmaya öncelik vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsan haklarının genel olarak iyileştirilmesini, ya da bu meselede olduğu gibi, cinsel şiddetin önlenmesini amaçlıyorsanız, bunun için sosyal ve kültürel tedbirler almanız, meseleye öyle bir perspektiften yaklaşmanız gerekir. Cezai ya da idari boyutta kalan müdahaleleri bir yana bırakırsak, bugünün Türkiye’sinde cinsiyetçi, erkek egemen, maço bir kültürün egemenliğinden söz edebiliriz. Maçoluk en üst düzey siyasetçiler ya da en çok izlenen dizi karakterleri ağzıyla topluma, öncelikle de erkeklere devamlı pompalanıyor. Kadını veya çocuğu küçük, zayıf, haksız, hukuksuz görmek, erkek olmanın şanındandır gibi sunuluyor. Erkekler kadına veya çocuğa ilişkin meselelerde esas öznenin kendileri olduğuna karar veriyorlar. Kolaylıkla tahrik oluyorlar. Bunun sonucu cinayet, tecavüz, taciz, intihar oluyor. AKP’nin dünya görüşü, siyasi vizyonu, kendi erkeklik algısı bu sorun ile mücadele etmeye yetmiyor. İçtenlikle, dürüstçe sorunun nedenlerini görmüyorlar; ya da görseler de, en bariz çözümler, AKP’nin ilkesel olarak işine gelmiyor. Onlar da, güvenlikçi Türk siyaseti geleneğine bağlı kalarak, kadına veya çocuğa yönelik şiddet sorununu, güvenlikçi yaklaşım ile gidermek istiyorlar. Ayrıca mutlaka altını çizmemiz gereken, belirleyici bir koşul daha var: Kürdistan’da 30 senedir süren ve toplum genelini travmatize eden savaş, özellikle erkeklere, sonuçlarını tüm yaşam alanlarında gördüğümüz bir gerilim ve saldırganlık yüklüyor. Türkiye’nin erkekleri, her yeni kuşak, militarist ve ataerkil öğretime maruz bırakılmaya devam ediyor. Erkekler meseleleri güç kullanarak, tehdit ederek, zorla çözmeyi öğreniyor.
 
Sorunları güç kullanarak çözmeyi alışkanlık edinmiş bir toplumda, akran cinselliğini yasalar yolu ile cezalandırmak, cinsel suçlarla mücadeleye katkı sağlar mı?
AKP yasama erkini çocukların ve gençlerin daha kaliteli eğitime erişmesi, daha nitelikli sosyalleşmesi için harcamıyor. İnsanların cinsellikle de ilgili eğitime ihtiyacı vardır. Bu yasal düzenlemeye göre AKP, cinsel suçlarla mücadele için çocuklardaki ve gençlerdeki cinsellik bilgisini geliştirici adımlar atmaktansa, o bilgiyi ve deneyimi tamamen yasaklamaktan yana tavır alıyor. Akranlar arası rızaya dayalı cinsel davranışı cezalandırmak, ne gençlerin yararına sonuçlanır, ne de yetişkinlerin. AKP’nin insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları gibi meselelerde giderek Avrupa standartlarından uzaklaştığını görüyoruz. Neredeyse, şer’i hükümleri pozitif hukuk içinde eritmek ister gibiler. Çocukları ve gençleri özgürleştireceklerine, sorunlara kaynaklık eden baskıcı gelenekleri yasalaştırıyorlar.  
 
İlgili haber:

Etiketler: yaşam, siyaset
nefret