11/07/2024 | Yazar: Yusuf Çelik
Erzurum’da gazetecilik yapan Arhat ile yerel medyada LGBTİ+ gazeteci olmanın zorluklarını ve medyada LGBTİ+ temsiliyetini konuştuk.
Erzurum, her yıl birden fazla linç ve şiddet haberlerini duyduğumuz, dini hassasiyeti yüksek bir şehir olarak biliniyor. Dolayısıyla toplumsal normlar ve değerler sıkı bir şekilde korunuyor. Bu durum, özellikle LGBTİ+’lar için büyük bir görünürlük sorunu yaratıyor. Yerel basında çalışan bir LGBTİ+ gazeteci olan Arhat*, bu zorlukları her gün deneyimliyor.
Arhat, ailesine ve yakın çevresine açık olmasına rağmen çalıştığı alanda görünür olmamasını hem kent dinamiğine hem de yerel medyanın hala dönüşmemiş olmasına dayandırıyor. Gazeteci kimliği ile cinsel yönelimini birbirinden ayırmak zorunda olduğunu belirten Arhat, bu durumu şu sözlerle özetliyor:
“Kimliğimi istersem açık bir şekilde yaşayabilirim. Ancak çalıştığım kurumda homofobiklerin olmasından dolayı kimliğimi açık yaşamıyorum. Açıkçası bunu doğrudan paylaşma gereği de duymuyorum.”
Arhat, yerel medyada LGBTİ+’ların temsil edilmediğini belirtiyor. 2023 yılında yapılan son LGBTİ+ haberi bir nefret haberi niteliğinde olduğuna dikkat çeken Arhat, bu durumun LGBTİ+ alanında hak temelli haberler yazma arzusunu engellediğini vurguluyor. Yerel medyayı tek başına değiştiremeyeceğini ve bu nedenle politika haberlerine odaklanadığını belirten Arhat şunları söylüyor:
"Doğrudan gazeteci kimliğimi LGBTİ+ haberlerine yoğunlaşmak için kullanmadım, belirli bir alanda yazıyorum haberlerimi ancak özne olarak önceliklerim farklı. Tek başıma bu alanı değiştirebileceğimi düşünmüyorum. Ağır basan bir halk sorunu olduğunu düşündüğüm için sadece oraya dönük politika haberleri üretiyorum.”
“İHD bile LGBTİ+’lara dair bir çalışma yürütmüyor”
Erzurum'da LGBTİ+ hareketinin olmaması, Arhat ve diğer LGBTİ+’lar için büyük bir eksiklik olarak hissediliyor. Bu hareketin olmadığı bir ortamda görünürlük sağlamak ve haklar için mücadele etmek neredeyse imkansız hale geliyor. Arhat, yaşadığı sıkıntıları yalnızca kendi içinde değil, aynı zamanda toplumun genelinde de gözlemliyor. Arhat, “İHD bile LGBTİ+’lara dair bir çalışma yürütmüyor” diyor.
“Erzurum yerelinde gazetecilik yapmak bir hayli zor”
Arhat, sosyal çevresi ve ailesi tarafından bilinen bir cinsel kimlik ve yönelim yaşamasına rağmen kariyer hayatında açık olmadığını belirtiyor. Arhat, kariyer hayatında gizli olmasının nedenini şu şekilde özetliyor:
“Her ne kadar sosyal çevrem ve ailem tarafından bilinen bir cinsel kimlik ve yönelim yaşıyor olsam da kariyer hayatımda açık değilim. Kariyer hayatımda gizli oluşumun tek nedeni, ailemin beni bildiği halde bu durumu yok sayması. Yani benim aslında hetero olduğumu, psikolojik olarak kendimi bu kimliğe inandırdığımı düşünüyorlar. Bu nedenle hetero bir maske takmak zorunda kalıyorum.”
Arhat, gazetecilik yapmanın kapalı bir toplum yapısına sahip Erzurum'da zor olduğunu belirtiyor. Toplumun baskıcı reflekslerinden dolayı sürekli dikkatli olmak zorunda kaldığını vurguluyor:
“Öte yandan sorduğun sorunun asıl cevabına gelecek olursak; yaptığım iş itibari ile kamu faydası gözeten bir görev üstlenmiş oluyorum. Gazetecilik her ne kadar cesaretli olmayı, gerektiğinde kalıpları yıkmayı gerektiren bir alan olsa da icra edildiği coğrafyadan, kültürden, dilden bağımsız olamıyor. Olmamalı da. Bu sebepten LGBTİ+ olarak kapalı bir toplum yapısına sahip olan Erzurum yerelinde gazetecilik yapmak bir hayli zor. En başta gittiğin haber bölgesinde insanlar seni kulağındaki küpeden tut ayağındaki ayakkabıya kadar süzüyor, yargılıyor. Toplumun bu baskıcı refleksi belki küpe çıkarılarak, daha 'hetero' giyinerek aşılabilir olsa da tek karşıtlık bununla bitmiyor. Emniyetin sürekli takibi altında kalıyorum. Attığım her adımı, iletişim kurduğum herkesi daha dikkatli seçmek zorunda kalıyorum. Çünkü bir suç işlediğimde adım ve işlediğim suçun yanına bir de LGBTİ+ kimliğim eklenecek. Zaten her anlamda ötekileştirildiğimiz bir coğrafyada bir de suçun şahsiliğinin ötesinde cinsel ve cinsiyet kimliğim üzerinde bir yafta almak istemiyorum açıkçası.”
Arhat, LGBTİ+ bir gazeteci olmanın kendisi için büyük bir adım olduğunu belirtiyor. Toplumun cinsel yönelimini ve kimliğini reddettiğini aktararak, bu zorluklarla yüzleşmek zorunda kaldığına dikkat çekiyor:
“LGBTİ+ bir gazeteci olmak, kalıpları alt üst eden bir adım atmak benim için. Çünkü ibneyim ve kamu görevi gören bir iş yapıyorum. İnsanlar cinsel yönelimim ve kimliğimin açık olduğu haliyle haberlerimi okursa itibar etmeyecekler. Bu yüzden de her ne kadar cesur olup tabuları yıksam da bu noktada büyük bir tabu seddiyle karşı karşıya kalıyorum. Hem ibne olup hem de seni reddeden bir toplum için yararlı faaliyet göstermek hem zor hem de insana kendini sorgulatıyor.”
“LGBTİ+ haberleri yaparsam olumsuz dönüt alacağıma eminim”
Arhat, gazetecilik alanında öncelikli hedefinin LGBTİ+ haberleri yapmak olmadığını belirtiyor. Ancak ileride bu alanda haberler yapmayı düşündüğünü ifade ediyor. Toplumdan olumsuz dönüt alacağından emin olduğunu belirten Arhat, şu ifadeleri kullanıyor:
“Gazetecilik alanında öncelik hedefim olmadığı için şu ana kadar bu konuda hiç haber yapmadım. Yapmayı düşünüyorum. Yaparsam toplumdan olumsuz bir dönüt alacağımdan eminim. Eşcinselliğin lanetlendiği inancının hakim olduğu bir dinin yaşandığı toplumda eşcinsellere yönelik haberlerde eğer onları öcüleştirmiyorsan rahat bir şekilde haber yapamazsın.”
Arhat, zorlukların farkında olmasına rağmen, doğru bildiği yolda ilerlemeye ve mesleğini en iyi şekilde icra etmeye kararlı. LGBTİ+’ların temsiliyetinin artması ve toplumda kabul görmesi için umutlu bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Erzurum gibi kapalı toplum yapısına sahip bir şehirde bile değişimin mümkün olduğuna inanarak, küçük adımlarla da olsa büyük farklar yaratmayı hedefliyor.
*Güvenlik gerekçesiyle konuşulan kişinin adı değiştirilmiştir.
Etiketler: insan hakları, medya