26/09/2010 | Yazar: Kaos GL

Nefret Cinayeti sonucu Bursa’da hayatını kaybeden İrem Okan için bugün (25 Eylül, Cumartesi) Ankara’da eylem yapıldı.

Eşcinsel ve Travesti Öldürmek Bedava! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Nefret Cinayeti sonucu Bursa’da hayatını kaybeden İrem Okan için bugün (25 Eylül, Cumartesi) Ankara’da eylem yapıldı. FeministBiz'den kadınların desteği ile Sakarya Meydanında saat 18:00’de “eşcinsel öldürmek bedava” oyunu ile başlayan eylem ve basın açıklamasına Kaos GL çağrıda bulunmuştu. 
Çağrıda, “Yine bir transseksüel öldürüldü. Yine bir nefret cinayeti ile sarsıldık. Kadınları, eşcinselleri, travesti ve transseksüelleri vuran “NEFRET” yine bizi yasa boğdu!” denilmişti. 

Eşcinselleri öldürmekten korkmayın! Bakan Kavaf sizi ödüllendirecek!
 
Sakarya Meydanındaki eylem, Nefret TV ve Nefret Gazetesinin yayını ile başladı. Eşcinsel ve travesti öldürmenin bedava olduğunu yayan Nefret Gazetesi ile Nefret TV, üzerlerinde “eşcinsel”, “travesti”, “gey”, transseksüel”, “lezbiyen”, “kadın” yazan insanları göstermeye başladı.
“Hadi, yok mu öldüren!” diye duyuran Nefret medyası, üzerlerinde “nefret”, “homofobi”, “transfobi”, “cinsiyetçilik”, “heteroseksizm”, “şiddet” yazan bıçakları vatandaşlara sunduktan sonra yayınına şöyle devam etti:
 
“Bu ülkede eşcinsel ve travesti öldürmek bedava… Korkmayın polis sizi aramayacak, peşinize düşmeyecek… Mahkemeler sizi değil öldürdüğünüz eşcinseli suçlu bulacak…
Kazara mahkemeye çıkarsanız hakimler sizi ağır tahrik indirimi ile ödüllendirecek… Ahlakı koruduğunuz yazılacak…” 
“Yok mu öldüren… 1-2-3 yetmez 20-30-40 kere bıçaklamadan bırakmayın… Korkmayın… Eşcinsellerin kimsesi yok, onları koruyan bir yasa yok ama siz bu toplumun ahlakını korumak için bu pislikleri temizlediğinizde sizi polis koruyacak… Bakan Kavaf ödüllendirecek…”
 
Nefrete ve ceberrut medyaya hayır!
 
Kaos GL tarafından nefret cinayetlerine ve  medyanın saldırılarına karşı ses çıkartmak için performatif eylem ve basın açıklaması için yapılan çağrıda cinayetlerden “Siyasi irade, Yargı ve Medya!” sorumlu tutulmuştu.

“Bir travesti ya da transseksüeli öldürmeyi bu kadar kolaylaştıran, sıradanlaştıran bu cinayetler münferit cinayetler değildir!”
 
Siyasi irade, Yargı ve Medya!
 
“Katilleri biliyoruz” denilen çağrıda şöyle denilmişti: LGBTT bireylere yönelik nefret suçlarını tanımlamayıp, TCK’da gerekli değişikliği yapmayan, LGBTT bireyleri koruyacak ayrımcılık karşıtı yasaları çıkarmayan, LGBTT örgütlerinin yıllardır dillendirdikleri anayasal taleplere kulaklarını tıkayan, LGBTT bireylere yönelik hak ihlallerinin soruşturulmasını engelleyen, LGBTT bireyleri hedef gösteren, ölümleri kişisel nedenlere ve erkekliğin ihlaline bağlayıp katilleri “haklı” çıkartan “Siyasi irade, Yargı ve Medyadır!”
 
"Tüm travestilere ölüm"
 
LGBTT örgütlerinin imzacı olduğu basın açıklamasında, nefret suçlarının sorumlusu olarak, “Eşcinsellik hastalıktır” diyerek nefret söylemi üreten Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf gösterildi.  LGBTT’leri ‘Ahlaksız’ olarak damgalayarak ahlak dersi vermeye soyunanların da sorumlu oldukları tekrar edildi.
 
Hevjîn Diyarbakır LGBTT Oluşumu, İstanbul LGBTT Sivil Toplum Girişimi, Kadın Kapısı, Kaos GL Derneği, Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, MorEL Eskişehir LGBTT Oluşumu, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Siyah Pembe Üçgen İzmir LGBTT Derneği, Çukurova Eşcinsel İnisiyatifi, İstanbul Üniversitesi Radar LGBTT Topluluğu, luBUnya Boğaziçi Üniversitesi LGBTT Topluluğu’nun ortak açıklamasında şu noktaların altı çizildi:

“Bu olaylar herhangi bir şiddet vakası değildir. Bizlerin varoluşunu görmezden gelen, kimliklerimizi tanımak istemeyen, inkar eden, Homofobik ve Transfobik ideolojilerin, hunharca, vahşice hayatlarımıza kast etmesidir.”

“Gündelik hayatlarımızda yaşam hakkımızın ihlaline kadar her türlü ayrımcılığa maruz kalan biz lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüel bireyler, nefret suçlarını ve faillerini ifşa ediyoruz, kurban olmayı reddediyoruz.”

“Eşcinsel, biseksüel, travesti ve transseksüellerin maruz kaldıkları şiddetten, bu şiddeti meşrulaştıran heteroseksist, erkek egemen sistemin ve bu sistemin devam etmesine katkıda bulunan herkesin sorumlu olduğunu tekrarlıyoruz. Nefret suçu tanımını hâlâ ceza kanununa almayan, ayrıca bu şiddeti tekrar tekrar bilinçli bir şekilde üreten devleti sorumlu tutuyoruz.”
“Katillere ceza indirimi veren bir hukuk düzeni değil, LGBTT bireylere yönelik baskı ve ayrımcılıkları engelleyen bir hukuk düzeni talep ediyoruz”

“Bu cinayetlerin ve şiddetin sona ermesi için, sadece katillerin bulunmasını değil, nefreti üreten, meşrulaştıran ideolojinin de değiştirilmesi için gerekenin yapılmasını talep ediyoruz.

Katillere ceza indirimi veren bir hukuk düzeni değil, lgbtt bireylere yönelik baskı ve ayrımcılıkları engelleyen bir hukuk düzeni talep ediyoruz. Sokaktaki var oluşumuzu kabahatler kanununu gerekçe göstererek sınırlandıran kolluk kuvvetleri değil, kimliğimizi tanıyan, bizi hasta olarak yaftalamayan ve can güvenliğimizi gözeten bir düzen talep ediyoruz.”

İrem Okan, 20 Eylül Pazartesi günü bir çok yerinden defalarca bıçaklanarak öldürülmüştü. Bu yıl öldürülen 20'ye yakin LGBTT birey gibi nefret cinayeti sonucu hayatini kaybeden İrem’in katili nefretinin altını çizerek olay yerinde "tüm travestilere ölüm" notu bırakmıştı.
 

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam