Eşcinsellerin madencilerle dayanışma hikâyesi KuirFest’te

 

“Gey ve Lezbiyenler Madencilerle Dayanışıyor” kampanyasının gerçek hikâyesini beyaz perdeye aktaran “Pride” filmi, İstanbul Film Festivali’nin katkılarıyla Türkiye’de ilk kez Ocak ayında 4. Pembe Hayat KuirFest’te gösterilecek.

 

Film, uzun zamandır grevdeki madenciler ile aynı düşmanlara sahip olduklarını düşünen (Thatcher Hükümeti, polis ve anaakım medya), kendilerini LGSM (Lezbiyen ve Geyler Madencileri Destekliyor) olarak adlandıran ve madenciler için para bulmaya çalışan bir grup eşcinselin gerçek hikâyesini anlatıyor.

 

Yönetmen Matthew Marcus’un deyimiyle film, “İki dünyanın çarpışması ve birbirine düğümlenmesini, sarılmasını anlatıyor”.

 

 

Festival öncesinde LGSM aktivistlerinden Gethin Roberts, Kaos GL Derneği’nin düzenlediği Ayrımcılık Karşıtı Sempozyum’da konuşacak. 13-14 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek etkinlikte Roberts, Birleşik Krallık’taki sendikal hareketin LGBT'lerle olan ilişkisini anlatacak.

 

 

1984 Londra Onur Yürüşü’nde bir araya gelen bir grup gey ve lezbiyen aktivist grev kararı alan Ulusal Maden İşçileri Sendikası’na destek vermek amacıyla bir kampanya başlatmaya karar verirler. Fakat sendikanın grevin adının eşcinsel bir grupla anılmasıyla ilgili çekinceleri vardır. Bunun üzerine “Gey ve Lezbiyenler Madencilerle Dayanışıyor” kampanyası aktivistleri, sendikayı aradan çıkarıp topladıkları maddî bağışları doğrudan madencilere ve ailelerine ulaştırmaya karar verirler. Böylece birbirine yabancı iki topluluk arasında olağanüstü bir hikâye başlar. Bir minibüse doluşan aktivistler topladıkları yardımları ulaştırmak için Galler bölgesinin ücra bir vadisinde bulunan küçük maden kasabası Onllwyn’e doğru yola çıkarlar. İki grup arasındaki bu ilk temas yıllarca sürecek bir dayanışmanın başlangıcıdır. LGSM ve Güney Galler’deki maden işçilerinin Thatcher’a karşı omuz omuza direnişi İngiltere’de LGBT haklarının yasallaşması sürecinde de önemli bir rol oynuyor. Maden İşçileri Sendikaları’nın 1984 Onur Yürüşüne verdikleri destek, 1985’te de İşçi Partisi’nin Bournemouth Konferası’nda tüm Maden İşçi Sendikaları’nın toplu oyuyla LGBT haklarının parti gündemine alınmasını sağlayarak LGBT’lerin siyasî hakları mücadelesinde yol açıcı bir rol üstlendi.  

 

İngiliz Bağımsız Film Ödülleri’nden “En İyi Film”, “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” olmak üzere üç ödülle dönen film, ilk defa 2014 Cannes Film Festivali’nin “Yönetmenlerin 15 Günü” bölümünde gösterildi ve festivalin LGBT temalı filmlere verilen “Kuir Palmiye” ödülü kazanmıştı.