07/01/2019 | Yazar: Aslı Alpar
Ankara Çankaya Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Eşitlik ve Farkındalık Bürosu ile çalışmalarını, planlarını ve eşitliği konuştuk.
Ankara Çankaya Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Eşitlik ve Farkındalık Bürosu ile çalışmalarını, planlarını ve eşitliği konuştuk.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine önem veren projeler ürettiği için Türkiye’nin ilk Mor Bayrak’lı belediyesi seçilen Ankara Çankaya Belediyesi’nin Eşitlik ve Farkındalık Bürosu ile çalışmalarını konuştuk.
2014 Yılından bugüne faaliyetini sürdüren Eşitlik ve Farkındalık Bürosu çalışanları çeşitli birikimlere sahip kadınlardan oluşuyor. Üniversitede kadın hareketi ile tanışan, yıllarca kolluk kuvvetlerinde kadına yönelik şiddet üzerine çalışan, kadın çalışmalarında akademik eğitimini tamamlayan ekibin üyeleri bize, yerel yönetimlerde eşit temsilin ve hizmetlerin hem ihtiyaca göre hem de eşit sunulması için neler yaptıklarını anlattı.
Çankaya Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Eşitlik ve Farkındalık Bürosu’ndan Dide Tayfur, Gülen Uzun, Işıl Sezer, Duygu Arslan ve Senem Mitap heteroseksist, cinsiyetçi olmayan bir belediye mümkün diyor ve eşitlik için dayanışmaya kendi aralarında başladıklarını anlatıyor. Sözü onlara bırakalım.
2014’ten bugüne
Eşitlik ve Farkındalık Bürosu nasıl kuruldu?
Dide: Çankaya Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki çalışmaları Kadın Sığınmaevi ve Kadın Danışma Merkezi ile başlamıştı. 2013 yılında Belediyemiz ‘Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı’nı imzaladı ve 2013 yılının Kasım ayında ‘Eşitlik Eylem Planı’ hazırlamaya başladı. Eylem Planı’nın koordinasyonu için eşitlik birimine ihtiyaç duyduk ve 2014 yılında da bu birimi kurduk. Birimin ismi o dönemde ‘Kadın Erkek Eşitlik Birimi’ydi. Belediyemizde Kadın Müdürlüğü kurulduktan sonra ‘Eşitlik ve Farkındalık Bürosu’ olarak değişti.
Bütçelemede eşitlik biriminin bir etkisi var mı?
Dide: Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü bütçe çalışmalarında yer alıyor. Bugüne dek bütçe konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Buna ek olarak kısa süre önce Kadın Adayları Destekleme Derneği (Ka.Der) ile toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ile ilgili protokol imzaladık. Bu protokole göre belediyenin tüm birimlerinde toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe çalışmaları başlayacak. Bizim bir şansımız var, bağlı bulunduğumuz Başkan Yardımcımız Gülsün Bor Güner ve Müdürümüz Asiye Ülkü Karaalioğlu. Kendileri toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bütçelemeye oldukça hâkim.
Gelecek günlerde daha eşit bir bütçeden bahsetmek mümkün olacak o zaman…
Dide: Evet öyle umuyoruz. Farkındalık eğitimleri için ayrılan bütçenin de varlığını unutmamak gerekiyor.
Mor Bayrak’tan da bahsedelim…
Dide: Mor Bayrak Cumhuriyet Halk Partisi’nin başlattığı bir uygulama oldu. Belli kriterler inceleniyor bunun için; iş yerinin kreşi var mı, kadın çalışan sayısında bir kota gözetilmiş mi gibi. Bu koşulları karşıladığı için Mor Bayrak’ı Çankaya Belediyesi’ne verdiler. Ardından Mor Bayrak Çankaya Belediyesi tarafından 10 iş yerine verildi. Kriterlerimiz arasında kadın girişimciye ait bir iş yeri olup olmaması ya da yüzde elli kadın çalıştırması, engelli erişimine uygun olması gibi noktalar var. Mor Bayrak ile en azından bir farkındalık yaratmak istiyoruz.
“Tüm belediye personeli toplumsal cinsiyet eğitimi aldı”
Farkındalık eğitimlerinde neler yapıyorsunuz?
Gülen: Bu eğitimleri belediye çalışanlarına da verdik. Mesela zabıta, temizlik işçileri ve şoförlerin büyük bölümü toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi aldı. Ayrıca tüm belediye personelinin toplumsal cinsiyet eğitimi almasını hedefliyoruz. Özetle, masa başı çalışan personel de dâhil herkesin bu eğitimden geçmesini istiyoruz.
Dide: Bu eğitimleri şimdiden üç sivil toplum kuruluşu ile birlikte sürdürüyoruz. Bu kuruluşlar, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, Anne Çocuk Eğitim Vakfı, KA.DER. Ayrıca Kaos GL Derneği ile birlikte çalışıyoruz. Tüm eğitimlerimizi hem personelin içinde yer alabileceği hem de sivil toplum kuruluşlarının katkı sunabileceği şekilde düzenliyoruz.
Son bir yılda kaç kişiye eğitim verilmiştir?
Gülen: 2017-2018 döneminde 2030 kişi bu eğitimleri aldı.
Eğitimleri sizler mi veriyorsunuz?
Dide: Eğitimlerde ağırlıklı olarak sivil toplum örgütleriyle işbirliği yaptık ama bizlerin verdiği eğitimler de oluyor. Organizasyon bu bürodan çıkıyor.
Başka neler yapıyorsunuz?
Duygu: Eşitlik ve Farkındalık Bürosu aslında çok küçük bir birim ama çok fazla iş üretiyoruz. Mart ayını ‘Eşitlik ve Farkındalık Ayı’ olarak düzenledik birçok sivil toplum kuruluşu ile birlikte. Bu ayda şiddet, sağlık, sinema, toplumsal cinsiyet konuları üzerine bir araya geldik, eğitimler düzenledik. Ayrıca stantlarımız oluyor. Alışveriş merkezlerinde kadınlar ürettikleri el emeği ürünlerini satma imkânı buluyor ve bu yıl ikincisini düzenlediğimiz ‘Kadın Emeği Festivali’nde de aynı imkânı buldular.
Işıl: Liselerde toplumsal cinsiyet eşitliği ve farkındalık atölyesi yapıyoruz. Onların talebiyle düzenlediğimiz bu atölyeler daha çok oyun gibi oluyor. Geçen yıl, Oran Tınaztepe Anadolu Lisesi’nde 140 öğrenciyle, Nesibe Aydın Okulları’nda da ‘akran zorbalığı’ üzerine 300 öğrenciyle seminerler düzenledik. Bu eğitimleri düzenli hale getirmek istiyoruz.
Senem: Aynı zamanda KİHEP (Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı) ve BADEP (Baba Destek Programı) gibi eğitim programlarını yürütüyoruz. Müdürlüğümüzde KİHEP Eğiticisi 4 kişiyiz ve bu eğitimleri daha çok Çankaya Evlerimizde vermeye çalışıyoruz. BADEP’i bu yıl Belediyemizde temizlik işçisi olarak çalışan 110 babaya verdik.
Ayrıca evlenme başvurusunda bulunan çiftlere “Haklarımız Var” kitapçık setini hediye ediyoruz. Bu set kadının insan hakları, ekonomik hakları, doğurganlık ve cinsellik hakları gibi konuları içeriyor.
Önümüzdeki sezon da bu çalışmalara devam edeceğiz.
Gülen: Eşitlik Birimi tarafından yürütülmese de HIV Danışma Merkezinde verilen hizmetten de bahsedelim. Çankaya Belediyesi Halk Sağlığı Merkezi, 1 Aralık 2016 tarihinden itibaren ücretsiz ve anonim olarak hızlı HIV testi hizmeti veriyor. Tüm kesimlere hitap edebilmek ve erişilebilirliği kolaylaştırmak adına bu merkez klasik mesai saatleri dışında da çalışıyor.
“Hayalimizde trans sığınmaevi var”
LGBTİ’lere özel bir çalışmanız var mı?
Dide: Eşitlik ve Farkındalık Ayı kapsamında 2 Çankaya Evi’nde hem Benim Çocuğum Belgeseli’ni gösterdik hem de temel kavramlar söyleşisi gerçekleştirdik Kaos GL ile birlikte.
113 Belediye personeline yine Kaos GL ile birlikte ‘LGBTİ farkındalığı eğitimi’ verdik. Bu eğitimleri zabıtalar, şoförler ve sığınmaevi personeli aldı.
Ne yazık ki translar kadınlar için açılan sığınmaevlerinden faydalanamıyor… Gelecek için planlarınızda trans sığınma evi var mı?
Dide: Hayalimizde trans sığınmaevi var. Ama belediye bünyesinde gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimizi söyleyemiyoruz.
Çalışmalarınızın karşılığında yurttaşlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Gülen: Belediye içinde Kaos GL ile yaptığımız eğitimlerden çok olumlu geri dönüşler alıyoruz. Eğitimi alan belediye personeli ya da yurttaşlar açık kimlikli LGBTİ’lerle karşılaştığında “Çok büyük önyargılarım vardı, artık yok” deyip teşekkür ederek eğitimden ayrılıyorlar
Duygu: Dolaysıyla biz de sokaktaki karşılaşmanın artık travmatik olmayacağını, ayrımcılığın azalacağını düşünüyoruz. En önyargılı katılımcılar bile eğitimlerden olumlu anlamda bir soru işareti ile ayrılıyorlar.
Gelecekte neler var?
Dide: Bir Çankaya Evi’nden gelen taleple işaret dili eğitmenlerine toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi vermeyi düşünüyoruz. Ardından da işitme engelli kadınlara eğitmenler aracılığıyla kadının insan hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele gibi konularda eğitim vermek gibi bir niyetimiz var.
Duygu: Eğitim kitlerimizi hazırlıyoruz toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetle mücadele konularında bir eğitim kitimiz olsun istiyoruz.
Işıl: Okullardaki toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerini yaygınlaştırmak gibi bir niyetimiz de var. Çünkü okulların bizim bu eğitimi verdiğimize dair haberleri olmayabiliyor, bu yüzden bu eğitimleri tanıtmak istiyoruz. Bu arada toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi vereceğimiz okulun illa Çankaya ilçesinde bulunması gerekmiyor.
Gülen: İlkini geçen yıl düzenlediğimiz ‘Kadın Yazarlar Haftası’ var onu da sürdürmek istiyoruz.
Senem: Yine bu yıl ikincisini düzenlediğimiz ve şimdiden yaklaşık 240 kadına gelir getiren Kadın Emeği Festivalimiz var. Bu festivali de gelenekselleştirmek istiyoruz.
Dide: Bunların dışında ‘Yerel Eşitlik Eylem Planı’nı güncellememiz gerekiyor. Cinsiyete duyarlı bütçelemeyi hayata geçirmek istiyoruz.
Ankara Valiliği’nin LGBTİ+ etkinlikleri yasağı sizi etkiledi mi?
Dide: Etkilemez mi! Yakın zamanda 20 Kasım Trans Bireyleri Anma Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinliklerimiz Ankara Valiliği tarafından engellendi. Yasaklanan etkinlikler arasında Seyhan Arman’ın ‘Küründen Kabare’ oyunu ve Psikiyatr Doç. Dr. Koray Başar’ın konuşması yer alıyordu.
Eşitliği hayata geçirmek için çalışıyorsunuz. Siz nasılsınız, motivasyonuz nereden geliyor?
Dide: Belediye içinden bizimle dayanışma sergileyen arkadaşlarımız var. Geçmişle kıyaslayınca bu duruma çok seviniyorum. Ayrıca aramızda da bir dayanışma var.
Gülen: Katılıyorum. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz. Ben buraya geldiğimde ‘kadın kadının yurdudur’ ne demek onu gördüm. Ekip olmak çok güzel, motivasyonumuz buradan geliyor olabilir.
Senem: Arkadaşlarımın da dediği gibi dayanışma ruhu ve ekip olmak çok güzel.
Işıl: Eşitlik için çalışırken bizim aramızda eşitler arası bir ilişki olmasa, kadın dayanışması olmasa olmazdı diye düşünüyorum.
Duygu: Hani yabancı dil öğrenmek için o ülkeye gitmek gerekir ya, işte eşitlik için de burası çok doğru bir adres bence.
*Bu söyleşi Siyah Pembe Üçgen ve Kaos GL’nin yürüttüğü, Avrupa Birliği’nin desteklediği “Türkiye Belediyelerinde LGBTİ Eşitlik Politikalarını Güçlendirme Projesi” kapsamında Kaos GL dergisinin “Yerel Yönetimler” dosya konulu 162. Sayısında yayınlanmıştır. Bu, içeriğin Avrupa Birliği’nin resmi görüşünü yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları, kent hakkı