23/05/2018 | Yazar: Gözde Demirbilek

Belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitliğindeki rolü Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı’nda tartışıldı.

“Eşitlik için yerel yönetimlere toplumsal baskı önemli” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitliğindeki rolü Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı’nda tartışıldı.

Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği ve Kaos GL Derneği, İzmir’de “Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı” bugün başladı. 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi ve Transfobi Karşıtı Gün kapsamında yapılan konferansın ikinci oturumunda “Cinsiyet eşitliğini başarmak için birlikte neler yapabiliriz? Belediyelerin bu meseleyle ilgisi nedir?” soruları tartışıldı. Moderatörlüğünü Çankaya Belediyesi’nden Dide Tayfur’un yaptığı oturumda; Şişli Belediyesi’nden Elif Avcı, Fransa Eşitlik Elçisi Arnaud Gauthier-Fawas, Hollanda COC’tan Simon Timmerman ve Fransa CouleursGaies’ten Matthieu Gatipon-Bachette konuşmacı olarak yer aldı.

Görünürlüğü her yerde sağlayabiliyor muyuz?

Şişli Belediyesi’nden Elif Avcı, toplumsal cinsiyet eşitliği için görünürlük üzerine daha çok çalışılması gerektiğini belirtti.  

“Yerel yönetimler olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine yeterli önemi vermiyoruz. 33 yönetimden 7’sinin mevzuatında ‘toplumsal cinsiyet’ ifadesi geçiyor. Mevzuatın dışında da, etkinliklere konuşmacı olarak sadece erkekleri çağırmak, etkinliğin görünür fotoğrafında sadece erkekleri seçmek, afiş çalışırken genel olarak erkek çocuklarının fotoğraflarını kullanıyoruz. Önce bunları aşmamız lazım.”

“LGBTİ+’lara yönelik ne yapıyorsunuz dendiğinde biz sadece kadınlara yönelik çalışma yürütüyoruz diyorlar. Peki hangi kadınlara? Eşcinsel, biseksüel ve trans kadınlar bu kadınlar kategorisinde değil mi? Bu bir savunma olabilir mi?”

“Belediyeler için eşitlik birimleri çok önemli çünkü çoklu kimliklere sahibiz hepimiz. Biri hem genç hem lezbiyen hem de mülteci olabilir. Bu yüzden de bu birimlerde ayrımcılığa karşı kuvvetli bir duruş sergileyebiliyoruz.”

Haklarımız için toplumsal baskıyı sağlamamız gerek

Arnaud Gauthier-Fawas, “Eşitlik için Elçiler”in kuruluşunun yerel yönetimleri nasıl etkilediğine dikkat çekti.

“’Eşitlik için Elçiler’ iki yıl önce Paris’te kuruldu. 52 elçimiz var dünyanın her yerinde diplomatik düzeyde LGBTİQ’ların varlığını sürdürmek için çalışıyoruz.”

Son belediye seçimleri Fransa’da 2014’te gerçekleşti. Biz her yerel seçim döneminde kullanılmak üzere pratik bir rehber hazırladık. Seçilirlerse yerel bağlamda LGBTİQ’ler için neler yapabileceklerini ayrıntılandırıyoruz. Bunu elçiler olarak yapıyoruz.”

“Belediyelerin, yerel yönetimlerin baskı görmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak baskı gördükleri zaman daha hızlı bir biçimde LGBTİQ kapsayıcı olabileceklerine inanıyoruz. İki tarafı bir araya getirmenin önemli olduğuna eminiz.”

Gökkuşağı pusulası

Simon Timmerman, kısaca belediyelerin durumundan söz ederek adayların kapsayıcı ve LGBTİ+ haklarını savunan bir yerde olmasının önemine dikkat çekti.

“Belediyeler LGBTİQ olmakla ilgili aslında çok bilgili değiller. Eğitimde, sağlıkta ve toplumun yararlandığı diğer hizmetlerde ne kadar zor olduğunu bilmiyorlar. Önemli günlerde gökkuşağı bayrağı asmak istediğimizde ‘İyi o zaman şunun için de asalım, her şey için asacak mıyız’ diyorlar. Biz, adaylar için gökkuşağı pusulası hazırlıyoruz. Ekim 2018’de bir rapor yayınlayacağız ve pusulayı imzalayan hangi belediyelerin görevlerini ne kadar yerine getirdiğini göreceğiz.”

Farklı stratejiler yakınlaştırır

Matthieu Gatipon-Bachette, CouleursGaies’in kuruluşundan bu yana belediyelerle ilişkide hangi stratejileri geliştirdiklerini anlattı.

“Benim kurumum ilk kurulduğunda 1991 yılında LGBTİQ’lar ve belediyeler arasında hiçbir bağ yoktu. Fransa’da normalde siyasi bir açıklama ya da eylem yapacaksanız bunun yasaklanması mümkün değil. Ancak, LGBTİQ’lar Onur Yürüyüşü yapmak istediğinde ‘Buraya araç sokamazsınız, burada yürüyemezsiniz isterseniz gelin görünürlük gösterin sadece’ diyerek engellemeye çalıştı Şehir Meclisi. Bu yüzden, biz mücadele kararı aldık. İnsanlar bu karardan ötürü bizi radikal bir örgüt olarak kodladılar aslında onlar muhafazakârdı.”

“Bu engelleri aşabilmek için örgütün imajını değiştirmeye karar verdik ve hiç düşünmediğimiz ittifaklar bulmaya başladık. Önce feminist örgütlerle sonra LGBTİ örgütleriyle aynı mekanları paylaşmaya başlamıştık zaten. Sonra farklı toplumsal dinamiklerle birlikte çalıştık. Sosyalist partilerde çalışmak çok zordu çünkü Katolik bir inancın içindeydiler, neyse ki onları bizimle çalışmak üzere baskılayan bazı yapılar vardı.”

“Fakat bizimle aynı kapasitede olan bazı örgütler belediyeden finansal destek alabiliyorken biz alamıyorduk. Şehir Meclisi ve Belediye’yle mücadele etmek yerine birlikte iş yürütmeye karar verdik. Birlikte bir etkinlik örüyor olmak bizi birbirimize yakınlaştırdı.”

İlgili haberler:

“Temas etmediğiniz sürece yaşanan ayrımcılığı fark edemezsiniz”

İzmir’de Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı

Uluslararası Cinsiyet Eşitliği ve Yerel Yönetim Konferansı başladı

*Bu etkinlik Siyah Pembe Üçgen ve Kaos GL’nin yürüttüğü, Avrupa Birliği ile Fransa Büyükelçiliği'nin desteklediği “Türkiye Belediyelerinde LGBTİ Eşitlik Politikalarını Güçlendirme Projesi” kapsamında yapılmıştır. Bu, içeriğin Avrupa Birliği’nin veya Büyükelçiliğin resmi görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, kent hakkı
İstihdam