13/02/2007 | Yazar: Kaos GL

‘Son yansımalar vurduğunda aynama ve yatağıma güneş yeni terk ediyordu Ankara’yı… Ben sen doluydum baştan ayağa. Kırmızı kurdeleli küçük kız; bir nehir akıyor yüreğime… Elini ver, seninle duvarların ardındaki o güzel dünyaya gideceğiz. Sınırsız, emirsiz, zincirsiz, kadınsız, erkeksiz bir dünyaya. İsimsiz, kimliksiz bir dünyaya!…’

‘Son yansımalar vurduğunda aynama ve yatağıma güneş yeni terk ediyordu Ankara’yı… Ben sen doluydum baştan ayağa. Kırmızı kurdeleli küçük kız; bir nehir akıyor yüreğime…
Elini ver, seninle duvarların ardındaki o güzel dünyaya gideceğiz. Sınırsız, emirsiz, zincirsiz, kadınsız, erkeksiz bir dünyaya. İsimsiz, kimliksiz bir dünyaya!…’

KAOS GL

Tezer Kanık

Yüzünü teslim etme hüzüne

Gözlerine buğu düşmeyiversin

Sonbahar bir deli kuştur bilirsin

Çala-kanat geçip gider ömründen

Yaşadığın en son andır belki damağında kalan o buruk lezzet; gör!…

Seni seviyorum. Seni çıldırasıya seviyorum biliyor musun? Eski bir kanto çalıyor pikapta, savruk sevdaları anlatan güzel bir kanto… Odamda yankılanan bu hayal, duvarlarıma çarpan bu uzun aşk şiiri, sensin hissediyorum. Yanı başımda bir saksı Afrika menekşesi. Mor bir dünya benimkisi, mosmor…

Sen tek farklı rengimsin biliyor musun?

Gittin… Zaman geçmek bilmiyor sen yokken! Bu sıkışmışlık, bu boyutsuzluk, bu çepçevre kuşatılmışlık boğuyor beni!… Öldüresiye!… Nefesini özledim, gülümsemeni, gülümsediğinde yanağında oluşan o minicik çukurları sonra kokunu, bahar sabahı çiğ damlası kokunu özledim!…

Ben hiç bu denli ağlamaklı olmamıştım. Yanı başımdayken suretin, ellerin başucumdayken, sen bunca yakınken bana bu denli bendeyken sensiz kalmamıştım hiç…
Sabah olmak üzere… Kanepede yokluğunla yan yana uzandım. Elim elini avuçladı. Sıcaklığını hissediyorum. Küçücük bir kız çocuğusun şimdi; pembe dantelli elbisen, bez bebeğin…

Kafam dağılıyor… Geçmiş, yaşananlar, karabasanlar, rüzgâr, çocukluğumun kara-gri akşamları. Ürperiyorum… ürperiyorum!…

Son yansımalar vurduğunda aynama ve yatağıma güneş yeni terk ediyordu Ankara’yı… Ben sen doluydum baştan ayağa. Kırmızı kurdeleli küçük kız; bir nehir akıyor yüreğime…
Elini ver, seninle duvarların ardındaki o güzel dünyaya gideceğiz. Sınırsız, emirsiz, zincirsiz, kadınsız, erkeksiz bir dünyaya. İsimsiz, kimliksiz bir dünyaya!…

‘…Aşktan yapılan her şey iyi ve kötünün ötesinde olup biter…’*

*Friedrich Nietzsche (İyinin ve Kötünün Ötesinde)


Kaynak: Kaos GL, Ocak 1999, Sayı 53

Etiketler:
İstihdam