22/07/2014 | Yazar: Kaos GL

Yerleşik resmi ideolojinin tüm kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir kişi, hangi yüzle, yeni Türkiye’nin temsilcisi olduğunu iddia edebilir?

Eski ve yeni Türkiye Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Yerleşik resmi ideolojinin tüm kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir kişi, hangi yüzle, yeni Türkiye’nin temsilcisi olduğunu iddia edebilir?
 
Avukat Eren Keskin Özgür Gündem gazetesine Başbakan Erdoğan’ın “yeni Türkiye” söylemini yazdı:
 
Cumhurbaşkanlığı seçimleri çalışmaları sırasında, Başbakan Tayyip Erdoğan, sürekli, “yeni Türkiye”, “eski Türkiye” karşılaştırması yapıyor.
 
Yeni Türkiye’nin temsilcisi olarak kedisini görürken, diğer tüm kesimleri, ‘eski Türkiye’nin ‘bekçileri’ olarak değerlendiriyor.
 
‘Eski Türkiye’ kimdir?
 
‘Eski Türkiye’, 1915 yılında Ermeni ve diğer Hıristiyan halklara yönelik işlenen, soykırım suçu üzerine kurulmuş bir devlettir.
 
Soykırımcı, işgalci, Türk-İslam sentezci bir resmi ideolojisi vardır.
 
Ermeni soykırımının ardından, Kürdistan’da birçok katliam yapmış ve Dersim soykırımını gerçekleştirmiştir.
 
‘Eski Türkiye’ inkarcıdır. Türk ve Sünni Müslüman kimliği dışında, tüm etnik ve dinsel kimliklere düşmandır.
 
‘Eski Türkiye’ militarist, feodal ve erkek egemendir.
 
Namus cinayetlerinin azmettirenidir. Kadınların siyasete katılmalarını engelleyen, onlara yönelik şiddetti meşrulaştıran bir devlettir.
 
‘Eski Türkiye’, gey, transseksüel ve lezbiyen bireyleri hiç sevmez, hatta onları ‘hasta’ olarak görür.
 
İşgalci eski Türkiye’nin işlediği en büyük insanlık suçlarından biri de, Kıbrıs’taki askeri işgaldir.
 
Bu işgal nedeniyle, binlerce insan yaşamını yitirmiş olup, hala mezarsız cenazeler bulunmaktadır.
 
‘Eski Türkiye’nin işgal ettiği Kıbrıs, yıllarca Türk militarizminin ve Türk kontrgerillasının merkezi olmuştur.
 
Gazeteci Kutlu Adalı’yı hatırlayalım!
 
Kutlu Adalı, Kıbrıs’taki Türk militarizmine karşı çıkan bir gazeteciydi. 1996 yılında, Türk kontrgerilla güçleri tarafından katledildi.
 
Eşi yıllarca derdini anlatmaya çalıştı. Katillerini istedi. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti, İlkay Adalı’ya olan borcunu ödemedi.
 
1974 yılında gerçekleştirilen Askeri Harekat’tan bu yana, tüm hükümetler, bu işgalci politikaya destek verdiler. Bunların sonuncusu da Tayyip Erdoğan’dır.
 
Geçtiğimiz gün, askeri işgalin 40. yıldönümüydü.
 
Bu yıl da, Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs’taydı.
 
Bir kez daha, ‘işgal’ politikalarına, desteklerini açıkladılar.
 
Şimdi Tayyip Erdoğan’a sormak gerekiyor; hangi yeni Türkiye’den bahsediyorsun?
 
Yerleşik resmi ideolojinin tüm kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir kişi, hangi yüzle, yeni Türkiye’nin temsilcisi olduğunu iddia edebilir? 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam