01/12/2022 | Yazar: Kaos GL
Eskişehir Valiliği’nin Onur Yürüyüşü yasağına açılan davalar Eskişehir 1. İdare Mahkemesinde görüldü.
3 Temmuz 2022 günü Eskişehir’de gerçekleşmesi planlanan Onur Yürüyüşü ile ilgili Eskişehir Valiliğinin yasaklama kararına karşın açılan iki dava 30 Kasım’da Eskişehir 1. İdare Mahkemesinde görüldü.
İlk dava Yaşam Bellek Özgürlük Derneğinin başvurusu nedeniyle; ikinci dava ise Mati Solak’ın başvurusu nedeniyle gerçekleşti.
Duruşmalara Yaşam Bellek Özgürlük Derneği avukatları, dernek yöneticileri ve Valilik avukatı katıldı. Her iki davada da Valilik avukatı yasaklama kararının yerindeliğini savunurken; Yaşam Bellek Özgürlük Derneği avukatları ve dernek Eş Başkanı Nurettin Aldemir “yasaklama kararının” hukuka, yasalara, evrensel insan hakları normlarına uygun olmadığını ifade ettiler.
Es Gazete’nin haberine göre; Avukatlar Hasan Çayır, Şahap Arpacı, Selin Besen Özay her iki dava kapsamındaki beyanlarında özetle şu ifadelere yer verdiler:
“Eskişehir Valiliğinin 23 Haziran 2022 tarihinde yayınladığı yasaklama kararı temel hak ve özgürlükleri açıkça ihlal etmenin yanı sıra usulen ve esasen yanlıştır Şöyle ki; Öncelikle LGBTİ+ kavramı hakkında bilgi vermek istiyorum. Lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks kelimelerinin baş harfleri ve diğer cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinin çatı tanımlayıcısı olan + ifadesinden oluşmaktadır. Belli bir tarihsel geçmişi olan onur yürüyüşleri ise 1993 yılından bu yana her yıl haziran ayında kutlanmaktadır. Mahkemenize de aslında tüm dünyada bu şekilde kutlandığını, geç kalınmasının esasen onur yürüyüşünün anlamıyla uymadığını anlatıp davamızı yürütmeyi durdurma talepli açmıştık fakat sayın mahkemeniz yürütmeyi durdurma talebimizi reddetti.
“Anayasamızın kanun önünde eşitlik başlıklı 10. Maddesi, kişinin manevi varlığını koruma ve geliştirme başlıklı 17. Maddesi ve pek tabii anayasamız 90/5 uyarınca Avrupa insan hakları sözleşmesinin özel hayata saygı yükümlülüğünü güvence altına alan 8. Madde ve ayrımcılığı yasaklayan 14. Madde kapsamında anayasal ve sözleşmeler güvence altındadır. Aynı zamanda anayasanın 13. Maddesi uyarınca bir temel hak ve hürriyet ancak kanunla sınırlandırılabilir. Böyle bir yasak sırf biçiminden dolayı dahi Anayasaya aykırıdır.
“Eskişehir Valiliği bu yasaklama kararı ile bir idari işlem tesis etmektedir. Mahkeme heyetinin de bildiği üzere idari işlemin haiz olması gereken belli unsurlar vardır. Valilik almış olduğu yasaklama kararıyla tamamen keyfi bir tutumla adeta ben yaptım oldu diyerek takdir yetkisinin sınırlarını aşmış, orantılılık ve ölçülülük ilkesini hiçe sayarak hukuka aykırı söz konusu kararı tesis etmiştir”
Etiketler: insan hakları