Eskişehir’de PDR Eğitimi: Derslerdeki Anlatıda Kimler Yer Bulamaz?

Türk PDR Derneği’nin Kaos GL ve Pembe Hayat derneklerinin işbirliğiyle düzenlediği etkinlikte okullarda ayrımcılığın nasıl üretildiği ele alındı. Türk PDR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şebnem Oğan, “dernek yönetimi olarak, en çok uğradığımız ve farkında olmadığımız bir şiddet türü olarak ayrımcılığı dert edindik” diyerek açılışı yaptı.

 

Eğitimde ilk olarak Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Merkezi’nden Melisa Soran, ders kitaplarındaki anlatının kimleri dışarıda bıraktığını sorarak eğitimin “neyin meşru, neyin resmî bilgi olduğunu belirlediğini” ifade etti.

 

Eğitimin ulusal kimlik ve vatandaşlık inşası için kullanıldığını belirten Soran, derslerdeki anlatının Kürtleri, Ermenileri, engellileri, kadınları, ateistleri, muhalifleri, eşcinselleri ve transları dışarıda bıraktığını söyledi.

 

“Mesela okul hiçbir zaman engellilerin kullanımına açık değil. Mavi kapaklarla tekerlekli sandalye alınıyor ama o sandalyelerle okula giremiyorsunuz,” diyen Soran, anadilde eğitimle ilgili yapılan çalışmalardan örnekler vermenin yanı sıra T-Der’in hazırladığı “Dikkat! Okulda Trans Var” belgeselinden parçalar gösterdi.

 

Soran’ın ardından Eğitim-Sen’den Yıldız Ayyıldız, “biz” dışında kalanların nasıl ötekileştirildiğini bilmenin güçlendirici bir yanının olduğuna dikkat çekti. Ayyıldız, okul müfredatının yanı sıra sınıftaki görsellerden atasözlerine, cinsiyetçi okul köşelerinden öğretmenlerin tutumlarına, rehberlik hizmetlerindeki yanlış yönlendirmelerden aile tutumlarına kadar pek çok alanda mücadele verilmesi gerektiğini belirtti.

 

“Okulların mutlaka zorbalıkla mücadele prosedürü olması gerektiğini düşünüyorum,” diyen Ayyıldız, ayrımcılığın tartışılması için eleştirel düşünme yöntemlerinin sınıfları girmesi gerektiğini söyledi.

 

Sunumların ardından katılımcılar ayrımcılıkla mücadele konusunda kendi deneyimlerini ve zorlandıkları alanları paylaştılar.