08/02/2024 | Yazar: Kaos GL
#yerelseçim24 dosyamızın bu bölümünde Dr. Filiz Ak’la LGBTİ+’ların yerel yönetimler aracılığıyla sağlık hizmetlerine erişimini konuştuk.
Yerel seçimler yaklaşıyor. 31 Mart’ta gerçekleşecek seçimlerde belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı, belediye meclisi üyesi, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirlenecek. Adayların çalışmaları hız kazanmışken LGBTİ+’ların talepleri ve ihtiyaçları konusundaki sessizlik her seçimde olduğu gibi devam ediyor.
Sessizlikle karşılanan taleplerden birisi de sağlık hizmetlerine eşit erişim. Peki, LGBTİ+’ların yerel yönetimler aracılığıyla sağlık hizmetlerine erişimi açısından Türkiye nasıl bir manzaraya sahip? Yerel yönetimlerin, LGBTİ+’ların sağlık hizmetlerine eşit erişimini sağlamak için atabileceği adımlar neler? Siyasal alanı ele geçiren LGBTİ+ karşıtı söylemler, sağlık hizmetlerine erişimi nasıl etkiliyor?
Tüm bu soruları Ankara Tabip Odası üyesi ve Aile Hekimlerinin Dünya Örgütü (WONCA) LGBTİ+ Sağlığı Eşbaşkanı Dr. Filiz Ak’la konuştuk.
Uzun zamandır LGBTİ+ sağlığı alanında çalışıyorsunuz. Bu yüzden gözlemlerinizi sorarak başlamak istiyorum. LGBTİ+’lar sağlık hakkına erişimde ne tür sorunlarla karşılaşıyorlar?
LGBTİ+’lar uğradıkları ayrımcılıktan dolayı genellikle psikiyatristlere yönlendiriliyor. Aslında baktığımızda LGBTİ+’ların başta birinci basamak sağlık hizmetine gereksinimi var. Lezbiyen ve biseksüel kadınların sağlık sorunlarına ilişkin araştırma yürüttüğümde gördüğüm, genelde biseksüel ve lezbiyen kadınların, birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanamaması olmuştu. Bir başka deyişle; bu kişiler hekimleriyle ve aile hekimleriyle konuşmuyorlardı. Güven eksikliği, mahremiyetin korunması, aile hekimlerinin uzmanlaşmamış olması, hekimlerin homofobik davranışları ve yargılanma korkusu; bu durumun başlıca nedenlerini oluşturuyordu. Bu bağlamda; yaptığım görüşmelerde, hekimlerin LGBTİ+ sağlığı konusunda eğitim alması gerektiği, ayrımcı olmayan LGBTİ+ dostu bakım gibi talepler ortaya çıktı. Genel olarak bakıldığında ise LGBTİ+’lar sosyal güvenceleri olmadığı için sağlık hizmetine erişimde ciddi problemler yaşıyor. Özellikle translar uyum süreçlerinde yeterli hizmeti alamıyor. Sağlık sistemi, trans+’ların gereksinimlerine yanıt vermiyor.
“Uyum sürecindeki translar birinci basamaktan destek alamıyor”
Birinci basamak sağlık hizmeti derken nerelerden bahsediyorsunuz? Birinci derece sağlık hizmetinden LGBTİ+’lar ne ölçüde faydalanabiliyor?
Birinci basamak sağlık hizmeti, ilk başvurduğumuz yerdir. Türkiye’de birinci basamak sağlık hizmeti olarak aile sağlığı merkezlerinden hizmet alınabilir. Ancak Türkiye’de duruma LGBTİ+’lar açısından bakıldığında, üniversitelerde LGBTİ+ sağlığı konusunu kapsayan bir müfredat olmadığı için bu alanda sadece duyarlı hekimler kapsayıcı bir hizmet sunabiliyor. Oysa ki; LGBTİ+’lar açısından bakıldığında periyodik olarak alınması gereken sağlık hizmetleri var. Örneğin uyum sürecindeki translar, birinci basamaktan destek alamıyor.
Bu doğrultuda; hekimlerin LGBTİ+ sağlığı konusunu içeren bir eğitim almasını sağlamak gerekiyor. Ek olarak; LGBTİ+’ların birinci basamak sağlık gereksinimlerini bilerek sağlık hakkına erişim konusunda baskı oluşturması önemli bir adım olacaktır.
“Yerel yönetimlerin sağlık hizmetlerine erişim kapsamında bütçelerinin geliştirilmesi, iyi bir adım olacaktır”
Mevzubahis sağlık hakkına erişim olduğunda, yerel yönetimlere de bu konuda başvurulduğunu görüyoruz. Belediyelere bağlı sağlık birimleri, gönüllü danışmanlık ve test merkezleri… Bu bağlamda sormak isterim; Türkiye, LGBTİ+’ların sağlık hakkına yerel yönetimler aracılığıyla erişmesi bakımından ne durumda? Neler yapılmalı?
Yerel yönetimler açısından baktığımızda; anonim HIV testi yapan merkezler var. İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana, Samsun, Diyarbakır ve Bursa’da test merkezleri faaliyet gösteriyor. Bu bağlamda; yerel yönetimlerin sağlık hizmetlerine erişimde önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sadece danışmanlık ve test merkezi olarak değil; yerel yönetimlerin birinci basamak sağlık hizmetlerine erişim kapsamında bütçelerinin geliştirilmesi iyi bir adım olacaktır. Yerel yönetimler sağlık hizmetleri konusunda daha kapsayıcı olmalı ve daha fazla alanda hizmet vermeli. Örneğin; yerel yönetimlere bağlı olan anonim HIV testi merkezlerinde, cinsel yolla aktarılan diğer enfeksiyonlarla ilgili de test yaptırılabilmesi gerekiyor. Ayrıca; anonim test merkezleri sadece test yaptırılan merkezler olarak kalmamalı. Neticede üreme sağlığı, bir bütün. Bu nedenle, testler dışında başka hizmetler de sunulmalı. Bu noktada; cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlara ilişkin materyallere erişim bir diğer konu. Ücretsiz kondoma ve tarama materyallerine yerel yönetimler aracılığıyla erişimin kolaylaştırılması gerekiyor. Bununla beraber; yerel yönetimler, bu hizmetleri sunan personeline de hizmet içi eğitimler vermeli. Yerel yönetimlerin LGBTİ+ dostu bir yaklaşım benimsemesi, eşitlikçi ve kapsayıcı bir dil kullanması, LGBTİ+ sağlığını önemsediğini deklare etmesi gibi adımlar da mühim. Ayrıca, belediyeler şiddete maruz kalan LGBTİ+’lar için sığınma evleri açmalı ve buralarda kapsayıcı bir ruh sağlığı desteği sunulmalı. Sonuç olarak; birinci basamağın sunacağı sağlık hizmetleri ile yerel yönetimlerin sunacağı sağlık hizmetlerini birbirinden ayrı görmüyorum.
“LGBTİ+ derneklerinin stratejik bir önemi var”
LGBTİ+’lar hem genel hem yerel düzeyde sağlık hizmetlerine ulaşabilmek için ne tür mekanizmalar geliştiriyor? Bu konudaki gözlemleriniz neler?
LGBTİ+’lar karşı karşıya kaldıkları ayrımcılıklar nedeniyle hekime gitmekten kaçınıyor. Ayrıca, LGBTİ+’lar bir ayrımcılıkla karşılaştıkları zaman hangi destek mekanizmalarına başvuracaklarını da bilmeyebiliyor. Hekimlerin uyması gereken kılavuzlar ve etik ilkeler var. Hekimler, bu kaynaklarla sağlık hizmetlerini veriyor. Hizmet alan herkesin, alacağı hizmetin peşine düşmesi gerekiyor. Bununla beraber; LGBTİ+’lar sağlık hizmetine ulaşmak için birbirlerine ve derneklere danışıyorlar. Ama bu çok kalıcı değil, önemli olan kapsayıcı ve ayrımcı olmayan bir sağlık hizmetinin sunulması sağlamak.
LGBTİ+’ların sağlık hakkına erişim konusunda dernek mekanizmalarına başvurduğunu söylediniz. Peki, LGBTİ+’lar yerel yönetimlerin sağlık hakkına erişim konusunda yarattığı mekanizmalardan haberdar mı?
Örgütlü çevre, yerel yönetimlerin sağlık hizmetlerine ilişkin destek mekanizmalarından haberdar. Burada LGBTİ+ derneklerinin stratejik bir önemi var. Hekimlerden ve sağlık profesyonellerinden daha deneyimliler. Hatta pek çok hekim anonim test merkezlerini bilmiyor olabilir ama örgütlü LGBTİ+’lar, bu mekanizmalardan son derece haberdar. LGBTİ+ dernekleri, danışanlarını çok iyi yönlendiriyor. Örgütlü olmayan LGBTİ+’lara baktığımızda ise, yerel yönetimlerin sağlık hizmetlerine erişim konusunda sunduğu mekanizmalardan haberdar olmadıklarını söyleyebilirim.
“LGBTİ+ karşıtlığı, sağlık hizmetlerine erişimi etkiliyor”
Yani sağlık hizmetlerinin kapsayıcı olmadığı noktada LGBTİ+ dernekleri bir aksiyon alıyor.
Kesinlikle. Çünkü sağlık profesyonellerinin bazıları LGBTİ+ terminolojisini bilmiyor. Bu noktada; LGBTİ+ dernekleri, Türkiye’deki büyük bir açığı kapatıyor. Danışmanlık veriyorlar, ilgili yerlere yönlendiriyorlar. Bunu yapan bir sağlık kuruluşu yok ne yazık ki.
LGBTİ+’lar mücadele tarihi boyunca tıbben kriminalize edilen bir grup oldu. 2020’de başlayan pandemide de buna şahit olduk. Bir de üstüne; Türkiye ve dünya açısından bakıldığında yükselen bir LGBTİ+ karşıtlığı var… Bu doğrultuda; artan bu karşıtlık, LGBTİ+’ların sağlık hakkına erişimini hem yerel hem genel düzeyde nasıl etkiliyor?
Toplumsal cinsiyet karşıtı hareketler, aslında Türkiye’ye ithal edilmiş hareketlerdir. Bunlar, bir azınlığın oluşturduğu baskıyla var olan hareketler. Biz hekimler olarak, evrensel etik ilkelere ve kılavuzlara göre hizmet veriyoruz. Elbette, bu karşıtlık LGBTİ+’ların sağlık hizmetlerine erişimini etkiliyor. Karşıt hareketlerin sesini çok duyuyor olabiliriz ama her zaman hekimliğin evrensel ilkeleri galip gelmelidir. Evrensel değerlerin galip geldiği mekanizmaların güçlendirilmesi gerekiyor. Dünya Aile Hekimleri Birliği’nin LGBTİ+ sağlığı alanında altını çizdiği temel kılavuzları, konsensüs demeçleri, temel metinleri var. Bu kılavuzlar, bizim ilkelerimizi belirliyor.
“Türk Tabipler Birliği LGBTİ+ sağlığı çalışma grubu kuruldu”
Son olarak; Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği yerel seçimler yaklaşırken LGBTİ+ sağlığı alanında yerel yönetimlerle nasıl bir süreç işletecek?
Ankara Tabip Odası Yerel Eşitlik Eylem Planı süreçlerine katılmaya devam ediyor. Türk Tabipler Birliğinde de LGBTİ+ sağlığı çalışma grubu kuruldu. Türkiye’deki bu alanda çalışan bütün derneklerin temsilcileri ile önümüzdeki dönemde birtakım faaliyetler yapmayı planlıyoruz. Sağlık hizmetlerine erişimin önündeki engeller, tıp eğitimi, uzmanlık eğitimi her zaman gündemimizde olacak. Bunları, LGBTİ+ dernekleriyle beraber yapacağız. Bulunduğumuz platformlar aracılığıyla da yerel yönetimlere LGBTİ+ sağlığı alanındaki önerilerimizi sunmaya devam ediyoruz.
Etiketler: insan hakları, sağlık, sağlık hakkı, özel haber, yerel seçim