15/01/2009 | Yazar: Kaos GL

!f istanbul bu yıl – SENDEN – başlıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Bu sene de !f İstanbul kriz ortamında yaratıcı çözümler sunuyor: Senden Başla! Değişime, dönüşüme, harekete kendinden başlayan ve bunu herkese öneren 8. !f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali 12-22 Şubat tarihlerinde sizi bekliyor! Bu yıl herkes gibi kendini zorlu dünya koşullarının içinde bulmak, şehrin genç, renkli ve alternatif festivali !f istanbul’u can alıcı sorulara yöneltti: Ne yapıyoruz? Neden yapıyoruz? Nasıl ve kimlerle yapıyoruz? Ve bu süreçte festivalin herkese bir önerisi var: Senden Başla!

‘Küresel ısınma, benzeri görülmemiş ekonomik çöküntü, artan toplumsal şiddet. Tüm bunlar insanda güçsüzlük veya çaresizlik gibi hisler yaratabiliyor,’ diyor !f yönetmenlerinden Serra Ciliv. ‘Biz ise başa dönelim diyoruz. Küçük ölçekli de olsa samimi değişim çabalarının aslında geniş yankıları olabileceğinin altını çizmek istedik,’ diyerek ekliyor ve festivalin programını bu söylemle paralel bir çizgide hazırladıklarını belirtiyor. !f İstanbul bu yıl, bireysel değişim çabaları ve aktivizmi konu alan filmlerden; kendi filmini yap, kendi soundtrack’ini bestele, kendi T-shirt’unu yarat gibi başlıklar altındaki atölyelerine kadar her alanına yeniden üretimin damgasını vuruyor.

Festival, klasikleşen İstanbul mekanları Beyoğlu AFM Fitaş, AFM İstinyePark ve AFM Caddebostan Budak’a bu yıl bir yenisini ekliyor ve Beyoğlu Emek Sineması’na da taşınıyor. !f Ankara ise 26 Şubat – 1 Mart tarihlerinde Ankara AFM Cepa Sineması’nda izleyicisiyle buluşuyor.

!f istanbul’un bol ödüllü Hit menüsü!

Festivalin heyecanla beklenen etkileyici yapımları arasında; Mickey Rourke’un yıllanmış oyunculuğunun tadına doya doya varma şansı yakalayacağımız, yılın en çok konuşulan ve Oscar adaylığına kesin gözüyle bakılan Darren Aronofsky filmi The Wrestler, güzelliğiyle gözlerimizin perdesini kaldırırken duru oyunculuğuyla kalplerimizi bir kez daha fetheden Michelle Williams’ın başrollerinde yer aldığı Wendy&Lucy, geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali dahil birçok prestijli festivalde en çok ilgi gören filmlerden biri olan Synecdoche NY, Sundance Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü evine götüren Man on Wire, politik mizah anlayışıyla ortalığı karıştırmak konusunda son derece iddialı olan Bill Maher’in dengesiz komedisi Religuolus, Berlin’deki dünya prömiyerinin hemen ardından !f Istanbul’da görücüye çıkan, Koş Lola Koş’un yetenekli yönetmeni Tom Tykwer’in en son filmi The International bulunuyor.

Sadece izlemeyin, !f İstanbul’u tüm duyularınızla hissedin!

Festival Merkezi’ni bu yıl Tünel’e taşıyan !f İstanbul, etkinliklerinde misafirlerini Lokal Tünel’de ağırlıyor. Amerika’dan Yeniler bölümünün yaratıcı yönetmenlerinin tecrübelerini paylaşacağı, yeni teknolojilerin tanıtılacağı ve film soundtrack‘leri üzerine de konuşulacak workshop‘lara ev sahipliği yapacak merkezde, Müslüman ve Gay Olmak, Keş!f Muhabbetleri, The Other Turkey ve Altyazı Yuvarlak Masa toplantılarıyla bağımsız filmler ve bağımsızlık konuşuluyor.

Festivalde Özel Gösterim başlığıyla izleyiciyle buluşacak, başrolünde Malcom Macdowell’ın oynadığı Lindsay Anderson’un kült filmi O Lucky Man gösteriminin ardından Altyazı ekibi film üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştiriyor. Film; dönemin atmosferinin yoğun hissedildiği, İngiltere’nin sınıf mücadelesinden yola çıkarak sağlam bir kapitalizm eleştirisi yapan, üzerine çok konuşulan, mutlaka görülmesi gereken bir yapım.

- !f istanbul’un Ghetto’da gerçekleşecek açılış partisinde ise setin başına son albümü Berlin Calling’le aynı adı taşıyan ve başrollerinde kendisinin de yer aldığı filmi, !f İstanbul programında Karşı Sesler bölümde gösterilecek, Bpitch Control’un; başarılı minimal, techno ve electro ritimleriyle tanınan havalı yapımcı ve DJ’i Paul Kalkbrenner geçiyor. DJ’in öncesinde ve sonrasında gecenin nabzını Mabbas tutuyor.

İşte !f İstanbul programından seçmeler…

Yaklaşık 70 filmin; Hit Filmler, Gökkuşağı, Senden Başla, Kuzey Işıkları, Minimumda Maksimum: Amerika’dan Yeniler, Tek Planda Dünya, Nöbetçi Sinema, Fantastik ve Kısalar bölümleri altında gösterileceği, dünyanın birçok prestijli festivalinde gösterime girmiş ve sinema salonlarında binlerce insanın dünyasına yeni bakış açıları getirmiş filmlerden oluşan !f İstanbul programına hazır mısınız? İşte !f İstanbul bölümleri ve öne çıkan filmlerden bazıları:

!f İnspired / Keşif Uluslararası Film Yarışması

Geçtiğimiz yıl ünlü yönetmen John Cameron Mitchell, Cannes Film Festivali yönetmenlerinden Christophe Leparc, Screen International dergisi editörü Wendy Mitchell, tanınmış fotoğrafçı Perry Ogden ve ülkemizden Reha Erdem’in jüriliğini yaptığı 15.000 dolar para ödüllü !f İnspired / Keş!f Yarışması bu yıl devam ediyor. İstanbul’u yeni sinemanın merkezi haline getirmeyi amaçlayan, !f İnspired/Keş!f Uluslararası Film Yarışması dünyanın dört bir yanından genç ve yeni sinemayı maddi ve manevi anlamda destekliyor.

!f Inspired / Keşif Filmleri

Salamandra: Patagonya’da birbirine bağlı ama bir o kadar farklı iki hayatın hikayesi Salamandra, geçtiğimiz yıl Cannes’da ses getiren yapımlardan biri.
Uprise: Sandro Aguilar’ın şiirsel yapımı Uprise, iç dünyalarında yalnızlıklarıyla boğuşan insanların hikayesine dokunmanız için elinizi nazikçe kavrayarak onlara uzatıyor.
Better Things: İzolasyon teması daha önce bolca işlenmiş olsa da Hopkins, Better Things ile bu çok kişisel alana benzersiz bir bakış açısı ve İngiltere kırsalının kalbinde keşisen hayatlara, kayıplara ve aşklara apayrı bir dürüstlükle yaklaşıyor.
Story of Jen: Hayatınız size ne getirecek bilemezsiniz. Hele hiçbir şey hakkında henüz fikri olmayan, derin yaralar taşıyan, ergenliğe yeni adım atan bir gençseniz.
Afterschool: Campos’un ilk filmi Afterschool artık her cepten çıkabilecek kameralarla yakalayabileceğimiz anlara ithaf edilmiş. Bu dünyadaki yerini bulmaya çalışan – yerini bulmuş ama tedirgin olan - herkes için bir önizleme.
Parking: Haruki Murakami romanlarının hissiyatını andıran Parking, en gündeliğin içindeki gerçeküstünü, en alakasız gibi görünen komik bir muhabbetin içindeki felsefi dokundurmaları yakalarken, kaotik şehir hayatının ruhuna da parmak basıyor.
Cold Lunch: Oslo’nun Majorstua mahallesinde yaşayan beş insanın iç içe geçen hayatlarından dizileri ekrana taşıyan film, bir hareketin yaşamı ne derece etkilediğini gözler önüne seriyor.

Senden Başla:

Bu yıl felsefesiyle festivale ruh veren bölümde yeni yaşam felsefeleri, aktivizm, kendi yolunu seçen, koşullarını yaratan ve bu sayede başkalarının yaşamlarını da değiştirebilmiş insanların hikayelerini anlatan filmler bir araya geliyor. Kanadalı aktivist Paul Watson’ın kalbi olduğu Sea Shepherd Conservation Society ekibinin hız kesmeden balina avına devam eden japon balıkçı gemileriyle amansız savaşını anlatan At the Edge of The World, Filistin hip hop hareketini konu alan, Ortadoğu’da yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan bu alt-kültürün öncülerinden söz ederken, bir yandan da Filistin ve İsrail’deki günlük yaşama ve Arapların sahiplendikleri toplumsal kimliklerden birine taze, zihin açıcı ve sofistike bir bakış getiren belgesel yapım Slingshot Hip Hop; kaykay, surf, punk, hip hop ve grafiti gibi DIY (Do It Yourself – Kendin Yap) alt kültürlerini özümsemiş bir grup insanı, seçilmiş sanatçıları, kişisel hikayelerini ve bu hayallerin bir nesli nasıl etkilediğini konu eden yılın en çarpıcı yapımlarından Beautiful Losers, Oscarlı yönetmen Alex Gibney ve yapımcı Graydon Carter’ın elinden çıkan Gonzo, Eraserhead, Mulholland Drive, Blue Velvet, Twin Peaks, Wild At Heart, The Elephant Man gibi düşsel klasikleri yaratan adamın kafasına nadir bir bakış olanağı veren Lynch, Senden Başla bölümünün çarpıcı filmleri arasında.

Kuzey Işıkları:

Her yıl dünyanın farklı coğrafyalarının anlatımlarına yer veren !f İstanbul bu yıl İskandinavya topraklarını keşfe çıkıyor. Yılın çok konuşulan filmleri; İzlandalı şair ve rock sanatçısı Didda Jonsdottir’in filmin ana karakteri Anna’yı canlandırdığı ve İzlanda’nın tüm yaşam öğelerini içinde barındıran Back Soon, istemeden fakat ‘zorunlu’ olarak yaptıklarımızın çocuksu utangaçlığı ve pişmanlığını bize hatırlatan Involuntary, bir araba kazasının iki insana geniş ve bambaşka olasılıkların olduğu yeni birer hayat vermesini konu alan Just Another Love Story, savaşın insanı nasıl bir canavara dönüştürdüğünü gözler önüne seren ve bizi karanlığın umutsuz özüne, kurtuluşun olmadığı yere götüren Sauna, Dogma lezzetindeki İzlanda filmi Country Wedding.
[ pagebreak ]
Karşı Sesler:

Dünyaya yayılan alt kültürler yaratacak kadar söyleyecek sözü olan müziklerin, müziğin notalarının film kareleriyle tüm bedenimize yayıldığı filmlerin bölümü Karşı Sesler’de No Wave müzik hareketinden yükselen en progresif ve başarılı gruplardan biri olmayı sürdüren Sonic Youth hakkında amatör ruhu taşıyan profesyonel bir bakışla çekilen belgesel Sonic Youth: Sleeping Night Awake, Eylül 2007’de, Güney Afrika’nın Soweto şehrinde terkedilmiş bir elektrik santralında dünyanın en iyi 16 b-boy’unun kapışmasını konu alırken, kişisel dramların içinden geçip dansların çılgın figürlerinden çıkarak, bize bu yarışmanın başından sonuna kadar rehberlik yapan Turn It Loose ve Berlin elektronik müzik camiasının tanınmış yapımcı ve DJ’lerinden Paul Kalkbenner’in elinden çıkan müziğe tutkun herkesin içine işleyecek Berlin Calling yer alıyor.

Minimumda Maksimum: Amerika’dan Yeniler

Yeni dalga bağımsız Amerikan sineması Istanbul’da! Bölümde; mahallelerin, şehirlerin, çocukluğun geçiciliğini gözden geçirirken, duygusal gerçeklikleri kaba komediyle dengeleyen Momma’s Man, kalbi kırıklar, hayatın şaşırttıkları, hırsızlar, yabancılar hakkında çekilmiş en güzel filmlerden biri olan The Pleasure of Being Robbed, birçok hayatın sürüklendiği felaket için bir çözüm arayan Half-Life, komik ve oldukça ciddi Duplass kardeşlerin yarı korku komedisi Baghead, derin ve haksız kayıpların, ve saflıktan deneyime giden ilham verici yolculuğun dramatizasyonu Wellness, hem başrol oyuncuları hem de yönetmenleri olan Greta Gerwig ve Joe Swanberg’in değişmekte olan bir ilişkinin tüm duygusal çıplaklığının ortaya koyduğu; çok basit, ancak bir o kadar da ferahlatıcı bir film olan Nights And Weekends dikkatleri çekiyor. Bu bölümün filmleri içtenlikleriyle öne çıkıyor.

Tek Planda Dünya:

Tek Planda Dünya filmleri bütünsel bir yaklaşımla günümüze ve dünyada olup bitenlere hem ruhani hem de politik bir bakışla yaklaşan ve sözünü sakınmayan filmlerden oluşuyor. Bölümde, yönetmen Yüksel Yavuz’un kendi göç hikayesiyle Türkiye’deki güncel Kürt sorunu arasında bağlantı kurduğu belgesel yapım Close-Up Kurds, Barselona’da, Darfur’a yardım amacıyla düzenlenen uluslararası pop konseri ‘Sing for Darfur’un gününde çekilmiş, kendileriyle meşgul bir sürü farklı insanı takip eden Sing for Darfur; fabrika çalışanlarını, sirkte sahne alanları, törende yürüyen gazileri ve isimsiz yüzlerce insanı kendi anlarında yakalayan Kinogamma Part1 / Part2 izleyiciyle buluşuyor.



Gökkuşağı:

Farklılıkların farkında olan ve bunu anlatma merakında cesur filmlerden oluşan Gökkuşağı bölümünde bu yılın gözbebekleri: Amerika’nın değişen cinsel coğrafyasını en son yapılan araştırmaların ışığında ekrana taşıyan Bi The Way, hayata apayrı yaklaşan Carla ve Lucie’nin kader tarafından araya getirilişinin ince işlenmiş öyküsü Nothing Else Matters, geçtiğimiz yıl New York G&L Film Festivali’nde En İyi Yabancı Film, Berlin Film Festivali’nde ise En Iyi Film Teddy Ödülü’nü evine götüren The Amazing Truth About Queen Raquela, İran’a ve rejimin çarpıklıklarına içten ve provokatif bir mercekten yaklaşan, hayatın kenarlarında yaşamlarına devam eden, cinsiyet değiştirme operasyonu geçirmeyi planlayan genç nesil erkekleri konu alan çarpıcı belgesel Be Like Others, ünlü yönetmen Greg Araki’nin başyapıtlarından biri olan The Living End’in dijital olarak yeniden düzenlenmiş taze versiyonu bulunuyor.

Nöbetçi Sinema:

Korkuyu ensenizde hissettiğiniz Nöbetçi Sinema bölümünün bu yıl sizi iyice gerecek yapımı; 10 yaşında kaçırılan ve bulunduğunda vücudunda kimsenin açıklayamadığı darp izleri bulunan, 15 yıl sonra işkencecisinin karşısına bir av tüfeğiyle çıkan Lucie’nin hikayesini konu alan Martyrs.

Fantastik:

Gerçek dünyayla olan bağlantınızı renkli karelerle ve farklı tekniklerle kesen filmlerden oluşan bölümde Mori Hiroshi’nin muhteşem romanı The Sky Crawlers’ın uyarlaması beklenen anime The Sky Crawlers, gerçek üstü bir 19. yüzyıl dünyasında geçen, gotik bir peri masalı atmosferini soluyacağınız Edison&Leo, geçtiğimiz yılın bol ödüllü ve bol renkli animasyonu Hint Ramayana destanının başrolündeki hindu tanrıça Sita’nın hikayesine postmodern ve espirili bir yorum getiren Sita Sing the Blues, inanç ve dini idealleri hunharca yöneten fantastik ve tek düze bir metropolün hikayesi Franklyn, bolca soyguncu, buharlı tren, afyon dolu genelevleriyle Mançurya’nın kucakladığı anarşist ve çok uluslu kültürün içinde geçen bir serüven: The Good, the Bad, the Weird, tanınmış yönetmen Bruce McDonald’ın elinden çıkma ve Tony Burgess’in bir romanından uyarlama; bir zombi filmi, kara mizah ya da dil, algı ve ölüm hakkında çarpıcı bir post-yapısalcı fantazi olarak düşünülebilecek Pontypool sizi yaratıcı beyinlerinden kıvrımlarında bir geziye çıkarıyor.

Biletler 1 Şubat’ta satışta!

- !f istanbul festival biletleri 1 Şubat’ta www.mybilet.com üzerinden ön satışta, 07 Şubat tarihinden itibaren Beyoğlu AFM Fitaş, AFM İstinyePark, AFM Caddebostan Budak, Beyoğlu Emek Sinemaları gişelerinde ve Capacity AVM, Cevahir AVM, Profilo AVM, Kanyon AVM, Erenköy, Ümraniye, Nişantaşı, Beyoğlu D&R’larda.

- !f Ankara festival biletleri ise 15 Şubat’ta www.mybilet.com üzerinden ön satışta, 21 Şubat tarihinden itibaren Ankara AFM Cepa Sinemaları'nda ve Panora AVM’de.

Daha fazla bilgi icin www.ifistanbul.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kaos GL bu sene festivale iki söyleşiyle dahil oluyor:

Hayata dair seçimler: Burası ve Orası, 16 Şubat Pazartesi, 17:00, Lokal Tünel, Taksim, İstanbul

Bugün İran’da cinsiyet değiştirme operasyonları yasal. Yirmi yıldan uzun bir süre önce Ayetullah Humeyni’nin verdiği bir fetva ile ‘teşhisi konmuş transseksüellerin’ cinsiyet değiştirmeleri yasal ilan edilmişti. Ancak bugün Iran’da eşcinselliğin cezası ölüm. Tanaz Eshaghian, Herkes gibi Ol adlı belgeselinde, cinsiyet değişimine hazırlanan birkaç genç erkeğe bu yolculuklarında eşlik ederken, izleyicilerine Iran’ın şeriat kanunlarının eşcinsel erkeklerden nasıl böylesine şiddet dolu talepleri olabildiğine dair ipuçları da veriyor. Diğer yandan Kaos GL Dergisi yayın kurulu üyesi Umut Güner, bir süredir, oldukları gibi yaşayabilmek için ülkelerinden kaçmak zorunda kalan gey, lezbiyen ve transseksüellerin hayat hikayeleri ile ilgileniyor. Tanaz ve Umut, burada ve orada olabilmek üzerine, ya da bu baskıcı toplumlarda yalnızca 'olabilmek' üzerine konuşacaklar.

!f Ankara Filmlerine Terso Okumalar, Her Gün, TBA, ODTÜ - GİSAM, Ankara

İçerik okuyanın gözündedir' diyoruz ve Kaos GL ve !f Anakara'nın birlikte hazırladıkları bu sohbet ortamında, !f Ankara'nın öncelikle Gökkuşağı filmlerinin, daha sonra tüm filmlerinin olası terso okumalarını yapmaya yelteniyoruz. Tüm filmlerde, herkesin hayat deneyimlerinden parçalar vardır; önemli olan filmin size söylediklerini iyi dinleyebilmektir diyen herkes bu sohbete davetli.

Ayrıntılı bilgi için:

Arzu UZUNALİ / !f Istanbul / İletişim Koordinatörü

basin@ifistanbul.com

Etiketler: kültür sanat
İstihdam