27/12/2008 | Yazar: Kaos GL

  Nagehan Alçı

Fantezi medya yine yayında Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı  
Nagehan Alçı

Dün birçok gazetede haber olarak vardı. Daha doğrusu ‘manipülatif haber’ olarak. Efendim, Hollanda’da bir çocuklarını düşürüp yaraladıkları için üç çocukları birden ellerinden alınan bir Türk aile var. Bu ailenin çocukları bir koruyucu aileye verilmiş. Bunun üzerine çocuklarını geri almak için bir hukuk mücadelesi başlatmış Türk aile. Buraya kadar trajik bir hikâye. Ama bizim basın için olayın haber değeri bundan sonra başlıyor. Zira koruyucu aile bir lezbiyen çift. Nagehan Alçı lezbiyen kelimesinin öne çıkarılmasını değerlendiriyor.

Olay ‘çocuklarından koparılan aile’ değil de ‘Lezbiyen bir çifte verilen çocuklar’ olarak haberleştirildi dünkü gazetelerde. Hem de eşcinselliğe ballandıra ballandıra vurgu yapılarak. Yeni Şafak gazetesi ‘Koruyucu aileden kim koruyacak?’ başlığı attı habere. Düşünsenize, lezbiyen olduğu için otomatik olarak cinsel sapık muamelesi! Haberin içinde de o çocukların koruyucu aileden acilen ‘kurtarılması gerektiği’ vurgulanıyor.

Keşke Yeni Şafak tek örnek olsa... Muhafazakâr bir gazete der, kendimizi avuturuz. Ama Milliyet’e ne demeli? Onun baş sayfadan attığı başlık şöyle: ‘Lezbiyen çifte gidecek mi?’. Bu haberde de ‘lezbiyen’ kelimesi her boşluğa serpiştirilmiş. (Vatan’dan Mutlu Tönbekici dünkü yazısında buna atıf yapmış, anlatmak istediğime tercüman olmuş, sağolsun)

Sabah, Hürriyet, Star... Hepsine baktım, ‘eşcinsellik vurgusu’ yapmayan yoktu haberde. Sanki sorun çocukların aileden koparılmaları değil, koparılıp lezbiyenlere verilmeleri. O çiftin ‘kötü amaçlarına’ alet edilmeleri.

Burada belli bir zihniyetin izleri var. Sorun cinselliğe bakıştan kaynaklanıyor. Heteroseksüel cinselliği tabulaştıran ve gelenek baskısı ile doğal ritminden çıkaran bir kültürde ‘eşcinsellik’ kelimesi ‘sınırsız ve ahlaki kaygıları olmayan cinsellik’ olarak algılanıyor. Zannediliyor ki eşcinsellerin neredeyse tümü para için ya da önüne gelenle seks yapar. Onların aile yaşantısı olamaz, ‘çocuk sahibi bir eşcinsel çift’ kavramı oksimorondur.

Bu yaklaşımın temelinde önemli bir neden var: Cinsellik ataerkillikten kaynaklanan töreler nedeniyle korkunç bir sorun halini almış. Topluma uymanın şartı ‘tek tip cinsel kimlik’ olarak sunulmuş. Bu da insanları boğmuş ve ciddi travmalara yol açmış. Bu yüzden içinde ‘cinsel’ ya da ‘seks’ kelimeleri geçen her kavrama fantezi unsuru muamelesi yapılıyor. Cinsellik birey tercihi doğrultusunda yaşanmadığı için dışa vurulmayan her türlü istek, bazı kelimelerle karşılaşınca su yüzüne çıkıyor.

Eşcinsellerin hayatının sadece cinsellik üzerine kurulu olmadığını birileri anlatmalı. Neden çiftler heteroseksüel olduğu takdirde sadece ‘çift’ iken homoseksüel oldukları takdirde ‘eşcinsel çift’ oluyorlar? Onların cinsel tutumları bizi hangi sebeple ilgilendiriyor? Eşcinselliklerine vurgu onların cinselliğini ‘denetlemek’ için mi gerekli, yoksa içimizde saklı duran fantezileri uyandırmak için mi?



Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam