14/02/2025 | Yazar: Kaos GL

Polis, Kadınlar Birlikte Güçlü’nün İstanbul Kadıköy’deki 14 Şubat Sevgililer Günü eyleminde “LGBTİ+ sloganları” gerekçesiyle onlarca feministi gözaltına aldı.

Feministlerin 14 Şubat eylemine “LGBTİ+ sloganı” gözaltısı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısıyla feministler İstanbul Kadıköy’de 14 şubat Sevgililer Günü eylemi yaptı. “Özgürlüğümüze gölge aşk değil şiddettir” diyerek bir araya gelen feministler, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesini protesto etti, “Sizin o kutsal saydığınız ailelerde şiddet görüyoruz, dışlanıyoruz, öldürülüyoruz” dedi.

Açıklama sırasında “Trans cinayetleri politiktir” sloganı atılması üzerine polis, uyarı anonsu yaptı. Açıklamanın sonunda feministlerin “Lezbiyen, mezbiyen var öyle bir şey” sloganı atması üzerine ise polis saldırarak onlarca feministi gözaltına aldı.

Gözaltına alınanların hepsi gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldı.

“LGBTİ+ sloganlarımızı suç haline getiremezsiniz”

Kadınlar Birlikte Güçlü, polis saldırısının ardından sosyal medya hesabından açıklama yaparak LGBTİ+ düşmanlığına tepki gösterdi:

“Bugün öldüren, eşitsiz aşk istemiyoruz demek için 14 Şubat eylemimizde bir araya geldik ancak içinde LGBTİ+ geçen sloganlarımız gerekçe gösterilerek birçok arkadaşımız gözaltına alındı. Kelimeleri yasaklayarak varoluşumuzu engelleyemezsiniz. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!

“Trans cinayetleri politiktir” sloganı için yasadışıdır diye uyarı yapan polis, eylemimizi bitirdiğimizde “lezbiyen mezbiyen var öyle bir şey” sloganı atıldığı anda birçok kadını gözaltına aldı. LGBTİ+ dediğimiz sloganlarımızı, cinsel kimliğimizi savunmayı suç haline getiremezsiniz.”

“Kutsal ailenizi de aşk palavralarınızı da alaşağı edeceğiz”

Eylem sırasında Kadınlar Birlikte Güçlü tarafından okunan basın açıklamasında ise şunlar kaydedilmişti:

Bugün 14 Şubat sevgililer günü. Kutsal aileniz, aşk tanımınız koskocaman bir yalan demek için buradayız. Biz sizin o kutsal saydığınız ailelerde kendi kimliğimizle var olduğumuz için şiddet görüyoruz, dışlanıyoruz, öldürülüyoruz. Sözde ‘bizi çok seven’ ailemizden kapı dışarı ediliyoruz. Sizin güçlendirdiğiniz o ailelerde sevgi adı altında, fıtrat adı altında kadın emeği sömürüsü var. Mesai saatleri olmayan, ekonomik kriz derinleştikçe o haneyi ayakta tutmak için daha da sömürülen görünmeyen emeğimiz. Müjde diye sunulan ‘kadınların iş ve aile hayatını uyumlulaştıracağız’ yaklaşımı arkasında sermayeye ucuz iş gücü, erkek egemenliğine de hane içinde daha da sömürebileceği emeğimiz sunulmak isteniyor. Huzurlu aşkı kadının itaat ettiği, alttan aldığı, sustuğu kalıplarıyla inşa edip böylece ‘huzurlu aileyi’ yaratma çabanıza karşı susmadan korkmadan itaat etmeden haykırıyoruz: Kutsal ailenizi de aşk palavralarınızı da alaşağı edeceğiz.

“Ailenin kutsallığıyla şiddeti gizliyor, güvence vaadiyle bizi bağımlı kılıyorlar. Eğitimden sağlığa, barınmadan hukuka uzanan yüzlerce kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikayla toplumsal cinsiyet normlarını pekiştiriyor, boşanmayı zorlaştırarak, heteronormatif aşkın dışında kalan tüm bağları gayrımeşrulaştırarak bizi evliliğe mahkûm etmeye çalışıyorlar. Kürtaj yasal olmasına rağmen devlet hastanelerinde adeta yasakmış gibi ulaşılamaz kılınırken, buna yine ‘en az 3 çocuk’ dayatması eşlik ediyor ve bedenlerimiz üzerinde tahakküm kurmaya çalışıyor, şiddeti önleyen mekanizmaları yok ederek bizi korumasız bırakıyorlar. Aşkı özgürlükle değil, kontrolle tanımlayan bu düzenin parçası olmayacağız! Sevmenin, birlikte olmanın, hayatı paylaşmanın bin bir yolunu biliyoruz ve bize dayatılan tek seçeneği reddediyoruz!”


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, aile, siyaset
İstihdam