15/04/2021 | Yazar: Kaos GL

Fransa vatandaşı eşcinsel Yahudi mahpus Fabien Azoulay Türkiye’de dört yıldır hapiste. Cezaevinde hem inancından hem de cinsel yöneliminden dolayı saldırıya uğradı.

Fransız eşcinsel Yahudi mahpus Türkiye’de hapishanede saldırıya uğradı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Gazeteci Tiffany Pillon, France24.com’da Fransa vatandaşı eşcinsel Yahudi mahpus Fabien Azoulay’ın Türkiye’de hapishanede saldırı ve tacize uğradığını yazdı.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Hapiste LGBTİ+ ekibinden Meriç G. Doğan’ın özet çevirisiyle yaşananlar şöyle:

İstanbul Ceza Mahkemesi, 2017 yılında Fabien Azoulay’ı 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdı. Avukatları ve akrabaları, o zamandan beri Fransa’ya geri gönderilmesi için mücadele ediyor. Yakın zamanda, davasını kamuoyuna açıklamaya karar verdiler.

Giresun hapishanesinden ailesine gönderdiği mektuplarda Azoulay, “Bir mucize için her gün dua ediyor ve ağlıyorum. Burada 16 yıl sekiz ay kalmayı hayal bile edemiyorum” diye yazdı.

43 yaşındaki Azoulay, “Yasaklanmış bir narkotik ürünü ithal ettiği” gerekçesiyle neredeyse dört yıldır hapiste, Fransız devletinden cezasının geri kalanını kendi ülkesinde çekebilmesi için onu ülkesine geri göndermesini istiyor.

Eşcinsel ve Yahudi olan Azoulay, günlük olarak tacize uğradığını, kötü muamele gördüğünü ve tehdit edildiğini söylüyor.

Azoulay’ın avukatlarından biri olan Carole-Olivia Montenot, müvekkilinin yaşadığı dehşeti duyduğunda bir acizlik hissettiğinden bahsediyor. FRANCE 24’e verdiği demeçte, “Korkunç. Göz korkutuluyor, mahpus arkadaşları ona İslam’a dönmesini ve günde beş kez namaz kılmasını söylüyor. Aynı zamanda cinsel yönelimi nedeniyle de tacize uğradığını söylüyor.”

Think-thank Hexagon Society’nin kurucusu ve Fabien Azoulay Destek Komitesi başkanı Sophie Wiesenfeld, “Tutukluluk koşulları insan onuruna bir saldırıdır” dedi.

Azoulay’ın bir akrabasına gönderdiği mektupta “Burada küçük bir alanda pek çok kişiyle beraber yaşıyoruz. Geceleri tuvalete gitmek için uyuyan insanların üzerinde yürümek zorundayız. Uyandıklarında sinirleniyorlar ve kavga çıkıyor” diye yazdı.

Montenot’a göre, tutuklamayı “her biri yaklaşık beş dakika süren art arda küçük duruşmalar” izledi. Azoulay’ın kaderinin 27 Şubat 2018’de, “tüm çeviriler dahil yaklaşık 15 dakika süren hızlandırılmış bir yargılamanın” sonunda belirlendiğini söyledi. Mahkeme Fransız vatandaşını 20 yıl hapis cezasına çarptırdı, daha sonra temyiz duruşmasında iyi halden 16 yıl sekiz aya indirdi.

Temyize ve yasal bir dilekçeye rağmen, Türk mahkemeleri ilk kararı onayladı. Azoulay’ın cezası Ocak 2019’da kesinleşti. Beş ay sonra avukatları, cezasını Fransız topraklarında çekmesine izin verecek bir geri dönüş talebinde bulundu.

Azoulay, ilk olarak İstanbul’un Maltepe ilçesinde bir ceza infaz kurumunda hapsedildi. Dini bağını gizlemenin gerekli olduğuna inanıyordu ve bir arkadaşına gönderdiği bir mektupta “cihatçıların diğer mahpusları radikalleştirmeye çalıştığını” açıkladı. Bu aşırı kalabalık hapishanede zorla ibadetlere, fiziksel şiddete maruz kaldığını ve hatta homofobik bir cinayete tanık olduğunu söyledi.

Cinsel yönelimini diğer mahpuslardan saklamaya çalışsa da Azoulay, Kasım 2019’da homofobik bir saldırının mağduru oldu. Montenot’un aktardığı üzere “Bir mahpus, eşcinsel olduğunu biliyordu. Gecenin ortasında, Fabien’in vücudunun her yerine kaynar su fırlattı. Bu durum ikinci derece yanıklara sebep oldu, Fabien’in hastaneye kaldırıldı.”

Azoulay’ın avukatları durumu Fransa’nın dışişleri bakanlığına bildirdi ve acil toplantı çağrısında bulundu. Bakanlık, Azoulay’ın Türkiye’deki başka bir hapishaneye nakledilmesini önerdi. Azoulay’ın hukuk ekibi, bu öneriyi reddetti ve geri gönderilmesi için taleplerini yineledi.

Olayın ardından Azoulay şu anda bulunduğu hapishaneye İstanbul’a 800 km uzaklığa gönderildi. Wiesenfeld, “Orada İstanbul’dakinden daha izole durumda” diyor ve ekliyor: “Bölge cihatçılarla çevrili ve tehlikeli olduğu için ailesi artık onu ziyaret edemiyor.”

Ağabeyiyle mektuplaşmaları ve haftalık kısa bir telefon görüşmesi, ailesiyle olan tek iletişim aracı.

Geri dönüş süreci ise bir çıkmazda. Avukatları 8 Nisan’da yaptığı açıklamada, “Fabien Azoulay’ın durumunda Kasım 2019’da resmi olarak yapılan nakil talebinden bu yana neredeyse iki yıldır herhangi bir ilerleme görülmedi.” dedi ve “Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gergin olduğunun farkındayız, ancak Fabien Azoulay’ın bunun yükünü taşıması kabul edilemez” ekledi.

(Yazan: Tiffany Fillon – Çeviri : Meriç G. Doğan)

Fabien Azoulay için oluşturulan imza kampanyasını ise şuradan imzalayabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam