04/12/2019 | Yazar: Ali Erol

Furkan Nesli Dergisi “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: LGBT” dosyası hazırladı.

Furkan Nesli dergisinden homofobik nefret sayısı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İstanbul Pride, 2014, Aktivist Kamera

Başyazarlığını Alparslan Kuytul’un yaptığı Furkan Nesli Dergisi “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: LGBT” dosyası hazırladı.

Derginin twitter takipçileri, “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: LGBT” kapaklı sayının duyurusunu, “Furkan nesli bu ayda da bizi aydınlatmaya devam ediyor. Rabbim emeği geçenlerden Allah razı olsun...” mesajlarıyla karşıladı.

Dergi editörü, “konunun çok geniş olması nedeniyle ikinci bölümünü farklı başlıklarla başka bir sayımızda sizlere tekrardan aktarmaya çalışacağız” mesajıyla “LGBT konusu”na devam edeceklerini paylaştı.

“3. ve 4. cinsiyet ya da başka türler meydana getirilmemelidir”

“Toplumun her kesiminin gözü önünde günden güne büyüyen bir tehlike” ithamıyla LGBİ+ toplumunun “Alışın her yerdeyiz!” sloganını paylaşan Furkan Nesli Editörü, “Hûd Suresi 82. ayetindeki Helak” hatırlatmasıyla “fıtratın dışına çıkmanın bedeli”ne işaret ediyor.

“Tehlikeye dikkat çekmek ve tehlikenin önüne geçebilmek adına” Kasım sayılarını “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: LGBT” başlığı ile ele aldıklarını belirten Furkan Nesli, ““Her şeye özgürlük…” düşüncesi insanlığın başına bela olmuştur. Birtakım şeyler yapılmalı birtakım şeyler de yasaklanmalıdır.” diye seslenen “başyazı”yı anıyor.

“Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: LGBT” dosyasını açan “başyazı” ise Alparslan Kuytul’dan geliyor: “Allah insanı, “erkek ve kadın” olmak üzere iki çeşit varlık olarak yarattı. Erkeğin erkek, kadının da kadın olarak kalmasını emretti. Erkeğin kadınlaşması, kadının da erkekleşmesini yasakladı. Bu da insanlığın kurtuluşu için gerekliydi. İnsanlığın kurtulmasını isteyenler Allah’a itaat etmeli, 3. ve 4. cinsiyeti ya da başka türleri meydana getirmemelidir.”

“Her türlü fuhşiyat ve münkeri işlemeyi özgürlük addeden yapı”

Dr. Murat Gülnar’ın hazırladığı “LGBT Üzerinden Toplumsal Çöküşe Doğru” başlıklı yazıda, “LGBT: Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans hakları hareketi” açılımıyla veriliyor ve “yozlaşma”ya örnek gösteriliyor: “Kendilerini LGBT onur yürüyüşü* olarak tanımlayan, izzet ve onur kavramlarıyla uzaktan yakından alakası olmayan, insanı fıtratın dışına iten, her türlü fuhşiyat ve münkeri işlemeyi özgürlük addeden bir yapıdır.” 

“Cinsel sapma ve fıtratı bozma anlamında tarihi çok eskilere dayan”dığını söyleyen yazar, “bunların bir hareket olarak ortaya çıkışları”nın sorumluğunu Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’e yüklüyor. 

“Hak ve özgürlükler açısından bakmak meseleyi hafife almak anlamına gelir” buyuran yazar, “sorun”u “insan onurunu ayaklar altına alan” ve “toplumsal tehdit” nitelemeleriyle tanımlıyor.

Furkan Nesli yazarı Dr. Gülnar, “Sodom ve Gomore Halkının azaba uğraması”nın ardından İslam Medeniyetinin bir daha müsaade etmediğini söylüyor ve devam ediyor: “LGBT’nin Müsebbibi Batı Medeniyeti, bu hareketin (LGBT) yeniden hortlatılması, canlandırılması ve dünya çapında bir harekete dönüştürülmesinin de öncülüğünü yapmıştır.”

Dr. Murat Gülnar, “Benim bedenim, benim kararım” diyenlere, “başyazarı” Alparslan Kuytul’un “başyazı”da dediği gibi, “hayır! özgür değilsiniz” diye hatırlatıyor.

“LGBT gibi hareketlerin yaygınlaşmasından” ve “halkın bu duruma tepkisiz kalması”ndan yakınan yazar, son dönemde özellikle İstanbul Sözleşmesi vesilesiyle yürütülen karalama kampanyasının bildik nakaratını tekrar ediyor: “LGBT gibi cinsel sapmaların sonucunda en büyük yarayı aile mefhumu almaktadır.”

Nihayet Dr. Murat Gülnar’ın “konu”ya ilişkin kafasının baştan karışık olduğu ortaya çıkıyor: “Eğer bu durum (eşcinsellik) psikolojik veya bir tercih değil de bir hastalık olarak (hormon bozukluğu, çift cinsiyetlik durumu gibi) ortaya çıkmışsa elbette sözlerimiz onlara değildir.”

“Tıbbi yardım”, “psikolojik destek”, “hormonal” veya “genetik”, “cinsiyet”, “kabul”, “sabır” gibi ifadelerin ortaya karışık sıralandığı “çözüm” önerisinde “hünsâ (çift cinsiyet) için” ise “samimi ve ehil doktorlar ile yine bu işin fıkhi yönüne vâkıf ilim adamlarının iş birliği” salık veriliyor.

“Yerin dibine batsın sizin gayrı fıtri, ahlaksız medeniyetiniz…”

Furkan Nesli Dergisinin “Toplumsal Çöküşün Eşiğinde: LGBT” sayısında ayrıca Hadisler Işığında Lgbt’nin Haramlığı başlığı altında ilgili “hadisler” sıralanıyor.

Rumeysa Sarısaçlı imzalı “Fıtratı Bozanlar” başlıklı yazı ise “Avrupa’da zaten meşru olan, son yıllarda ülkemizde de meşru hale getirilmeye çalışılan, bu gayrı fıtri ve dahi gayrı ahlâkî problemler” ifadeleriyle tanımlanan “eşcinsellik ve cinsiyet değiştirme konuları”na bir “tepki” yazısı sunumuyla paylaşılıyor:

“Bundan 5 yıl önce Avrupa’da yaşayan kardeşlerimizi ziyarete gittiğimizde … orada yaşayan kardeşlerimizden birisinin sorduğu soru adeta kanımızı dondurdu. Kardeşimiz bir arkadaşının, bize bir konuda sorusu olduğunu söyledi. Soru aynen şöyleydi: ‘Oğlum ameliyatla cinsiyet değiştirip kadın olmak istiyor, eğer buna rıza göstermezsek intihar edeceğini söylüyor, bu durumda ne yapalım?’ Bu soruya ne cevap verilir? Müslümanların çocukları dahi bu duruma geliyor… Yerin dibine batsın sizin gayrı fıtri, ahlaksız medeniyetiniz…”

“Bir de bu gayrı fıtri ve dahi ahlaksız hayatları yaşayanlar içerisinde, bu hastalıklı durumları meşru hale getirmeye çalışanlar var. Onlar, insanlığın başının belası mahlûklardır. İşte yapılan LGBT yürüyüşleri, bu meşrulaştırma çabalarının bir örneğidir. Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan çok daha beter olan bu yürüyüşler, devletin izni ile gerçekleşmektedir. Bugün devletin başında olanlar namaz kılanlar olmasaydı, acaba bu halk bu yürüyüşlere bu kadar sessiz kalabilir miydi? Veya onlar bu kadar cesur olabilirler miydi?”


Etiketler: medya
nefret