19/03/2020 | Yazar: Ali Erol

Mart’ın ilk yarısından LGBTİ+’lar için pozitif “köşe”ler Cumhuriyet, Milliyet, Sözcü, Antalya Gündem ve Önce Vatan yazarlarından…

“Gazeteci; cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ayrımcılığı yapmaz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Gökkuşağının hakkını veren, LGBTİ+’lara selamı esirgemeyen, en azından homofobik nefret söyleminden medet ummayan pozitif “köşe”lere göz atmaya devam ediyoruz.

Mart ayının ilk yarısından, “köşe”lerinde cinsel çeşitliliğe, cinsel yönelimlere, cinsiyet kimliklerine, LGBTİ+’lara (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) kısacası gökkuşağına yer açan gazete yazılarından işte sizler için okuduklarımız…

Cumhuriyet, Ergin Yıldızoğlu: “Irkçı, yabancı düşmanı komplo teorileri yaygınlaşıyor”

Cumhuriyet’ten Ergin Yıldızoğlu, “Covid-19: Uygarlığın kendisiyle imtihanı” başlıklı köşe yazısında, “Koronavirüs (Covid-19), salgını hızlanarak bir küresel pandemiye dönüşüyor. Bu olayı, ortaya çıktığı dönemin özelliklerini göz önüne aldığımızda “uygarlığın kendisiyle imtihanı” olarak düşünebiliriz.” diyor ve “Dönemin özellikleri”ni tasvir etmeye çalışıyor: 

“Kültürler, cinsel tercihler arasındaki çelişkileri, düşmanlıkları körükleyen sosyal medya ortamında, Covid-19’un getirdiği belirsizlik, ırkçı, yabancı düşmanı duygulara uygun komplo teorilerini yaygınlaştırıyor. Yönetici seçkinlere, ana akım medyadaki haberlere güven geriledikçe faşizmin tırmanışı hızlanıyor. Devletlerin, salgını kontrol altına alma çabaları da, Çin örneğinde olduğu gibi ister istemez, izleme, disiplin ve cezalandırma teknolojilerini geliştirerek totaliter eğilimleri güçlendiriyor.” 

Milliyet, Belma Akçura: “Farklı olana yönelen nefret söylemlerini, nefret suçuna dönüştürüyorlar”

Milliyet’ten Belma Akçura’nın, Milliyet Gazetesi Fotoğraf Servisi Müdürü Bünyamin Aygün’ün “Kara Kıtanın Beyaz Çocukları” sergisine ilişkin kaleme aldığı “Kara kıtanın ötekisi: Beyaz çocuklar!” başlıklı köşe yazısından:

“Dünyada ırkçı zihniyetin ve savaşların sonu yok gibi… Savaşlarla bulunduğunuz coğrafyada sizin kaderinizi belirliyorlar. Kökeninize, dininize, dilinize, cinsiyetinize, cinsel tercihinize, derinizin rengine bakıyorlar. Farklı olana yönelen nefret söylemlerini, nefret suçuna dönüştürüyorlar. Kendilerine benzemeyen insanları daima ötekileştirerek yalnızlaştırıyorlar.”

Milliyet yazarı ve gazete temsilcisi Belma Akçura, “cinsiyet”in ardından doğru sıraladığı ve eklemeyi ihmal etmediği “cinsel tercih” değil de keşke doğru ifadesiyle “cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri” ibaresini kullansaydı daha iyi ve doğru olurdu elbette…

Cumhuriyet, Bedri Baykam: “LGBT+ yürüyüşünde, ODTÜ’de, Cumartesi Anneleri’nde polislerin müdahalesi…”

Cumhuriyet’ten Bedri Baykam, “Bakın tarih sizleri nasıl hatırlayacak” başlıklı köşe yazısına, “Tarih sizi kadınlara, analara, üniversitelilere, işçilere, muhaliflere cop, gaz, tekme, tokat ve bazen de plastik mermi kullanan güç sarhoşları olarak hatırlayacak.” diye başlıyor ve devam ediyor:

“Meraktan soruyorum: Bırakın Türkiye’yi, yabancı medyada her gün aleyhinize yazılar çıkması size gurur mu veriyor? Mesela “LGBT+ yürüyüşünde, ODTÜ’de, Cumartesi Anneleri’nde polislerin müdahalesi yeterince ses getirmedi, ama şükür ki dün kadınlara atılan Taksim meydan dayağı dünyanın her yerinde haber oldu” filan mı diyorsunuz birbirinize? İroni yapmadan soruyorum: Dünyanın size olabilecek en kötü gözle bakmasından kazancınız ne?”

Sözcü, Çiğdem Toker: “Gazeteci; cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim ayrımcılığı yapmaz”

Sözcü’den Çiğdem Toker, “Gazeteci barışı savunur” başlıklı köşe yazısında, “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”ni hatırlatıyor ve ekliyor:

“Gazeteci; başta barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü laiklik ve insan hakları olmak üzere; insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Gazeteci; milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim, dil, din, mezhep, inanç, inançsızlık, sınıf, dünya görüşü ayrımcılığı yapmadan tüm uluslar, halklar ve bireylerin haklarını tanır, saygı gösterir.”

Antalya Gündem, İlyas Ali Daştan: “Eşitsizlik, bir cinsiyet için iktidar yaratmaktadır”

Antalya Gündem’den İlyas Ali Daştan, “İyi ki varsın” başlıklı köşe yazısında, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Derneği (TOCİN) olarak kadınlara “iyi ki varsın” yazılı 1500 karanfil dağıttık.” diyor ve ekliyor. 

“Nüfus ile orantılı şekilde etkili olabilecek bir kadın kalabalığının önünde duracak erkek iktidarının ilelebet sürme gibi bir lüksü olmayacaktır. Feminist gruplar, kadın alanında çalışan sivil toplum örgütleri, aktivistler, LGBT bireyler, siyasi partilerin kadın üyelerinin oluşturduğu mütevazi kalabalık pek bir gövde gösterisi yapamıyor. Binlerle değil yüzbinlerle çıkılan meydanlardan, kortejlerden çıkacak sesi hayal edin. Ve o zaman değişimi seyredin.”

Önce Vatan, Nezahat Göçmen: “Bizler Listag Anneleriyiz”

Önce Vatan gazetesinden Nezahat Göçmen, “LİSTAG Anneleri” başlıklı köşe yazısını, “eşcinsel, biseksüel, trans, interseks aileleri – ağırlıklı olarak anne ve babalarından – ve yakınlarından oluşan bir sivil toplum grubu” olan LİSTAG annelerinin hikâye ve çalışmalarına ayırdı.

LGBTİ+’lara selamı esirgemeyen, en azından homofobik nefret söyleminden medet ummayan “köşe”leri okumaya devam edeceğiz: “Hep kahır, hep kahır, hep kahır, hep kahır” nereye kadar…


Etiketler: medya
2024