16/03/2018 | Yazar: Aslı Alpar
Çizgi roman dergisi “Gececi”, çizgi roman geleneğinde bir ezberi bozuyor.
Çizgi roman dergisi “Gececi”, çizgi roman geleneğinde bir ezberi bozuyor.
İlk sayısı Kasım ayında yayınlanan çizgi roman dergisi “Gececi” beş aydır düzenli olarak yayınlanıyor. Karikatür dergilerinin arka arkaya kapandığı, çizgi roman dergilerinin ise piyasada tutunmakta zorluk yaşadığı günümüzde beş aydır düzenli yayınlanan “Gececi” çizgi roman severleri heyecanlandırmaya devam ediyor.
Gececi için 6 Temmuz’da hayatını yitiren çizgi roman sanatçısı Galip Tekin‘in mirası diyebiliriz. Galip Tekin hayattayken yayınlanması planlanan bu dergi ne yazık ki Galip Tekin göremedi. Dergi oldukça kalabalık çizer kadrosu ile yayına başladı ve değişen isimlere rağmen kalabalık bir ekiple yürümeye devam ediyor.
Gececi’de ilk dikkat çeken, çizgi roman dergilerine göre ebatlı olması. Bir diğer dikkat çeken nokta da okur kitlesi yalnızca heteroseksüel erkeklermiş gibi iş üreten dergicilik geleneğinin dışında bir yerde durması. Bu önemli bir iddia. Çünkü derginin iki kapağını Kötü Kedi Şerafettin’e ayıran bir dergi için bu varsayım her an bir şaibeye dönüşebilir.
İlişkide onay alan bir Kötü Kedi Şerafettin
Bu sebeple öncelikle Kötü Kedi Şerafettin’den bahsedelim. Bülent Üstün’ün yirmi iki yaşındaki karakteri Kötü Kedi Şerafettin’i eskiden bugüne takip edenler tecavüzü mizahla meşrulaştırdığını çok iyi bilir. Ancak belki kadın ve LGBTİ hareketinin cinsel şiddete karşı verdiği mücadele belki de okur kitlesinin değişen etiği ve mizah beklentisi Kötü Kedi Şerafettin’i epey değiştirmiş. Kötü Kedi Şerafettin’in Gececi’de yayınlanan maceralarında tecavüz “komedisi” gitmiş yerine ilişkide onay alan baka bir mizah gelmiş. Kötü Kedi Şerafettin komiği buradan da yakalayabilmiş. Mizahını başka bir yerden sürdürebilmiş… Hatta bu ay yayınlanan dergide Kötü Kedi Şerafettin ile yapılan röportajda kendisi “zeksist” olmadığını kendi üslubuna göre anlatabilmiş. Yılların yargısını bir anda yok etmek zor ancak Kötü Kedi Şerafettin Gececi’de falso vermeden güldürmeyi başarıyor.
Kadınların hikâyesi gölgede değil
Çizgi roman ve karikatür dergilerinde kadın hikâyesine rastlamak çoğu zaman pek zor. Kadın çizerlerin yer almadığı onlarca çizgi roman-karikatür dergisini düşününce Gececi’nin bu alanda da gelenekten sıyrıldığını söylemek gerekir. Gececi’nin kalabalık kadrosu içinde çok sayıda kadın çizer yer alıyor. Işılay Türküm, Raku İchikawa, Zehra Ömeroğlu, Lamia Karaali, Elif Nurşad Mart ayının kadın çizerlerinden.
Derginin cinsiyetçi gelenekten uzaklaştığını söylemek mümkün olabilir ancak heteroseksist mizah hâlâ iş başında. Cinselliğin-ilişkilerin konu aldığı işlerde heteroseksüelliğin dışında bir ilişki işlenmiş değil. Benzer şekilde derginin beş sayısında da LGBTİ karakter yok.
Dergi hakkında şunu da söyleyelim: Bülent Üstün’ü, Sadi Tekin’i, Barış Atar’ı ve daha nice ismin çizgisini aynı dergide görebilmek gerçekten “hayaldi, gerçek oldu”.
Yeni ancak geleneğe bağlı bununla birlikte geleneğin cinsiyetçi yöntem ve yaklaşımından uzak bir dergi Gececi. Alın, gönlünüzce okuyun…
Etiketler: medya