03/01/2024 | Yazar: Oğulcan Özgenç

7.yaşına giren Genç LGBTİ+ Derneği’nin Örgütlenme ve Savunuculuk Koordinatörü Senem Alp ile derneğin dünden bugüne uzanan yolculuğunu konuştuk.

Genç LGBTİ+ Derneği’nden Senem Alp: Yasaklar, gençleri politik alanlardan uzaklaştırıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Genç LGBTİ+ Derneği 27 Aralık’ta 7 yaşına girdi. 7.yaşını “Birlikte Büyümeye Devam Edeceğiz” diyerek kutlayan derneğin Örgütlenme ve Savunuculuk Koordinatörü Senem Alp ile Genç LGBTİ+’nın alanda nasıl bir boşluğu doldurduğunu, derneğin yedi senelik hikayesini, genç LGBTİ+’ların taleplerini ve derneğin yaklaşan yerel seçimlere dair planlarını konuştuk.

Genç LGBTİ+ Derneği 27 Aralık’ta 7 yaşına girdi. Dernek, alanda nasıl bir boşluğu dolduruyor?

Genç LGBTİ+ Derneği uzun yıllardır spesifik olarak gençlik alanını merkeze alan bir dernek. Kurulduğu dönemde İzmir’de uzun yıllardır var olan Siyah Pembe Üçgen Derneği şehirdeki tüm LGBTİ+ları kapsadığı için biz de öğrenci topluluğu olarak başladığımız süreci bir gençlik derneğine evriltme ihtiyacı hissetmiştik. Aslında bu boşluğu doldurduğu uzun da bir dönem oldu. Fakat şu an Ege Bölgesi’ndeki tek tüzel LGBTİ+ derneği olduğumuz için hizmetlerimizi sadece gençlik alanına yönelik çalışmalarla sınırlandıramıyoruz. Şu an için özellikle İzmir’de genç lubunyaların sayısındaki artışla beraber danışmanlık desteği sağlamak öncelikli işimiz. Önümüzdeki dönem güvenli, özgür, gullümlü sosyalleşme alanları sağlamak ve birlikte politikalar üretmek de hedefimiz.

“En büyük sorun gençlerin politik alanlardan uzaklaşması oldu”

Bu yedi yıl içinde, Türkiye’deki politik atmosfer de göz önünde bulundurulduğunda çalışmalarınızı yürütürken ne tür zorluklarla karşılaştınız?

Çalışmalarımızı yürütürken yaşanan en büyük sorun aslında örgütlenme özgürlüğünün yasaklanmasıyla birlikte gençlerin politik alanlardan, sivil toplum alanlarından uzaklaşması oldu. Anlaşılır birçok sebeple birlikte bir yandan ülkenin LGBTİ+ gündeminin iyiden iyiye nefret politikasına dönüşmesi, kaynaklarımızın kısıtlanması, yerel yönetimlerin seçimler bahanesiyle hizmetlerde yaptıkları sınırlamalar derken özellikle pandemi sonrasında neredeyse başladığımız yerden daha geriye düştüğümüz dönemler yaşadık.

Bu yedi yıl içinde başta İzmir olmak üzere LGBTİ+’lardan nasıl geri dönüşler aldınız?

İzmir’de yaşanan örgütlenme sorunu uzundur hem hak temelli savunuculuk alanında hem sokakta ciddi anlamda eksiklik yaratıyor ve İzmir’de bu konuda kendi üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmekte zorlandığımız çok zaman oldu.

Özellikle İzmir’de ardı ardına yaşanan nefret cinayetleri, bunların takip süreçleri derken oldukça negatif ve neşeden uzak bir süreç yaşandı. Pandemi sonrası dernek olarak yaşadığımız insanlarla iletişimi sürdürme kanallarında zorlanma ve kaynak sorunları nedeniyle yürütemediğimiz birçok çalışma lubunyaların bir aradalığı konusunda da sorunlar yaşanmasına neden oldu ve bu konuda kendini yalnız hisseden insanlar olduğunu biliyoruz.

Önümüzdeki hedeflerden birisi bunu çözmek ve şimdiden ufak ufak da başladık, iyi gidiyor diyebilirim. Ancak hem danışmanlık hizmetleri hem diğer alanlardaki dayanışmamız dernek yapımızın sadece profesyonel çalışanlardan değil aynı zamanda gönüllü aktivistlerden oluşmasının verdiği güçle insanlara çok fazla dokunmamızı sağladı ve bu anlamda hep olumlu dönüş almış olduk.

Barınma sorunu, gençlik merkezlerinin niteliksizliği, hizmetlerden eşit yararlanamama…

Sahadaki ve alandaki gözlemlerinizden yola çıkarak; Türkiye’deki üniversiteli LGBTİ+’ların, genç LGBTİ+’ların talepleri neler?

Artık dernek olarak direkt olarak üniversite sahasında olduğumuzu söylemek bizim için zor. İçinden geçtiğimiz süreçte az önce de söylediğim gibi, gençlik alanına direkt olarak İzmir genç bir yapıya sahip olduğu için değiyoruz ama üniversitelerde bir örgütlenmemiz ve gönüllü grubu oluşturmamız çok da mümkün olamıyor bu süreçte.

Daha önce derneğimizin ilgilendiği LGBTİ+ların barınma sorunu, yurtlarda yaşanan ayrımcılık, gençlik merkezlerinin niteliksizliği ve lubunya gençlerin hizmetlerden eşit yararlanamaması gibi birçok sorun gündemimizde ve bu çalışmalarımız devam ediyor. Yine aynı şekilde gençlerin yerel yönetimdeki temsili, lubunya gençlerin kamuda sözünün söylenmesi özellikle 2023 yılında en çok merkezimize aldığımız konu oldu ve burada büyük bir temsiliyet sağladık.

İzmir içerisinde sivil toplumun olduğu her yerde hem lubunyaların hem de spesifik olarak genç lubunyaların sözünü en önde söyleyecek alanlar yarattık, yaratmaya da devam ediyoruz.

“Tunç Soyer’in söyledikleri önemli bir adımdı”

2019’da SPOD ile hazırladığınız ‘LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü’ önemli bir adımdı. Yerel seçimler de yaklaşırken sormak isterim: önümüzdeki yerel seçimler için Genç LGBTİ+ Derneği nasıl bir savunuculuk faaliyeti yürütecek?

Dernek olarak siyasal katılım doğrudan alanımız olmamasına rağmen senin de söylediğin gibi seçim süreçlerinde diğer LGBTİ+ örgütleriyle girdiğimiz iş birlikleri bu alanları açtı. Önümüzdeki dönem özellikle İzmir’de yerel yönetimlerde her alanda var olmaya çalışmaya devam edeceğiz. 2023 yılı bu anlamda çok yol katettiğimiz bir yıldı. Hizmetlerden eşit yararlanma, eşit yurttaşlık, LGBTİ+ dostu bakış açısı gibi birçok sorunu ortak gündeme taşıdık ve tartışma alanları sağladık.

Tunç Soyer, Kaos GL yayınında bugüne kadar beraber yürüttüğümüz sürecin bir sonucu olarak oldukça olumlu şeyler söyledi ve hatta bu konuda hedef gösterildi. Bu oldukça önemli bir adımdı. Bundan sonraki hedefimiz hem bizi hem de LGBTİ+lar için olumlu söylemlerde, davranışlarda bulunan herkesi güvence altına alacak iyi bir sivil toplum örgütlenmesiyle kentte katılımcılığı, görünürlüğü arttırmak olacak.

İzmir için adaylar her kimse yok sayılmaya, görünmez olmaya, idare edilmeye ‘tamam’ demeyeceğimizi artık biliyor olmalı. Önümüzdeki süreçte de temel çalışmamız "buradaydık, burada olmaya devam edeceğiz" şiarıyla devam edecek.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı, barınma, siyaset
2024